Ölüyordum.
Onları sürekli etrafımda ve birlikte gördükçe ruhumdan bir parça kopuyor gibi hissediyordum.
Nefes alamıyordum, çiğerlerime saplanan acı bütün vücuduma yayılıyordu ve ben artık bunu hissetmek istemiyordum.
Mutlu olmalıydım evet, hak ettiğim tek şey buydu.
Önümde duran tuvale boş boş bakındım. İki saattir koca sınıfın ortasında tek yaptığım şey boş tuvale bakmak olmuştu zaten.
Artık ilhamım bile kalmamıştı.
Sınıftaki herkes toparlanmaya başlamıştı bile, ben daha bir çizik bile atamamıştım. "Sorun ne ?"
Bana fısıldayan Ramin'e dönüp önce çizdiği güzel resme baktım. "Hiç, güzel gözüküyor."
Onu kıskanmıştım çünkü gerçekten güzel çizim yapıyordu. "Teşekkürler, birazdan ot çekeceğiz gelmek ister misin?"
"Hayır."
"Hadi ama Marie, iyi hissettirir."
İyi hissetmek, bunu istiyordum.
Kararsız kalmıştım. "Zayn'i de çağır istersen."
Sevgilisini bırakıp gelebileceğinden emin değildim ama gene de denemeye değer olduğunu düşünüp Zayn'e kısa bir mesaj yazmıştım.
Beni son zamanlarda çok fazla boşlamaya başlamıştı ve bu hiç hoşuma gitmiyordu.
Artık o kızdan kurtulmanın bana şart olduğunu biliyordum.
Telefonum çaldı. Ekranda Zayn'in ismini görür görmez hemen açtım. "Zayn?"
"Marie, bana attığın o mesaj da neyin nesi? Ot mu içmeye başladın?"
"Ramin davet edin.."
Sözümü kesti. "Cidden mi? Ramin ne zamandan beri seni ot içmeye çağırıyor?"
"Ne var bunda?"
Derin bir nefes aldığını işittim.
"Eva'nın yanındayım ve o gelmek istemiyor, senin de o piçle ot içmeye gitmeni istemiyorum."
Sinirle tırnaklarımı eteğimin çıplak bıraktığı bacağıma bastırdım. Eva'yı çağıran olmamıştı zaten ama Zayn gitmemi istemiyorsa gitmeyecektim.
"Kapatıyorum Marie, Eva bekliyor."
Telefonu suratıma kapattığında hissettiğim öfke tüm bedenimi esiri haline getirmişti ve ben resmen titriyordum.
"Her şey yolunda mı?" diye soran Ramin'e aldırış etmeden hızla eşyalarımı toparladım.
Yere düşen fırçamla sinirlerim daha da bozulunca önümde duran her şeyi yerle bir etmiştim. Sınıftaki gözler üzerime döndü, aldırış etmeden hiç bir şey olmamış gibi yerdeki fırçamı alıp çantamı omuzuma taktım.
"Sonra görüşürüz Ramin,gitmem gerek."
Ramin'in bir şey demesine fırsat vermeden sınıftan ayrıldım.
•••
Saat epey geç olmuştu, okuldan çıktıktan sonra hemen eve gelmiş ve kendimi çizim odama kapatmıştım ama sınıfta olduğu gibi şimdi de tuvalim boştu.
İçimdeki solup gitmeye başlayan bu ilham beni beraberinde dibe çekiyordu. "Sence ne çizmeliyim Gina?"
Gina'nın yeşil gözlerine uzunca baktım. "Hayır hayır, artık seninle ilgili çizecek bir şeyim kalmadı."
