♥️Dostluk Çılgınlığı

♥️Katil Makas

[Bir duyuru yapmam gerekiyor. Aşırı ağır küfürler kullanabilirim. Umarım okurlarıma sıkıntı çıkmaz. Rahatsız olanlar yazsın ağırlığını azaltırım ama küfüre devam ederim^^ evet şimdi bölüme geçelim ✌🏻👉🏻]

⚜️|Merve

"Mert."

Ayşenaz'ın söylediği isim ile hepimiz susmuş,ona seslenen oğlana dönmüştük. Kahverengi saçlı,kahverengi gözlü,bir yetmiş iki boyu olan bir erkekti. Tamamen siyah giyinmişti ve şaşkınlıkla Ayşenaz'a bakıyordu. Şoktan ilk çıkan,espiri yapmayın ağzınıza sıçarım,Nisa olmuştu. Sinirle kaşlarını çattı. "Mert mi? Mor ışığımın anlattığı otopsi çocuğu Mert mi? Ben bu çocuğun yarrağına sandalye ayağı monte ederim lan!" Nisa sinir ile Mert'in üstüne atlayınca Sevde de Nisa'nın üstüne atlayıp onu durdurdu.

"Sevde bırak! Bırak! Çocuğun ağzından girip götünden çıkacağım bırak!"
"Bırakmam! Bırakamam! Bırakırsam gidersin!"
"Gerizekalı bende gitmek için bırak diyorum zaten!"

Bende Sevde'ye destek olup Nisa'yı tutmaya çalıştım ama altını çizerim çalıştım. Nasıl bir güç varsa ikimizi de alt ediyordu.

Şimdi diyeceksiniz ki Wtf? O nasıl oluyor? Nisa okulumuzun dövüş kulübünün kızlar arasında birincisi,genelde ikincisi olmuştu. Okulun sahibinin oğlu Emir yüzünden bir türlü birinci olmayı başaramadı. İlk kapışmalarında Emir'in ayarladığı bir adam benim saçımı çekmiş ve ben ani gelen etki ile çığlık atmıştım. Kızların anlattığına göre Nisa bana dönmüş ve Emir saldırmış. Karşılık vermesine fırsat vermeden onu hastanelik edecek kadar dövmüştü.

İkinci kapışmalarında Emir hile yapıp Nisa'nın karın boşluğuna tekme atmıştı. Hakem Emir'in yattığı kızlarından birinin babasıydı ve kız onun kazanması için babasına yalvarmıştı. Babası da şerefsiz "tamam" demişti.

Bu yıl Nisa yine Emir ile kapışacak ve bu sefer ne bok yerse yesin kazanacak. En azından o böyle diyor.

Neyse en son biz Nisa'yı tutuyorduk değil mi?

Ben ve Sevde Nisa'yı tutmaya çalışıyorduk ama bizi aşıyordu. Bu yüzden araya Öykü de girdi. Ayşenaz ise dolu gözler ile Nisa'ya döndü. "Nisa...sıkıntı yok...ben iyiyim..." Nisa durdu. Ama hâlâ sinirli olduğu yüzünden okunuyordu.

Ayşenaz Mert'e döndü. "Uzun zaman sonra görüşmek kötü oldu Mert. Çünkü yaptığın hiçbir şeyi unutmadım." Mert'in yüzünden üzgün olduğu okunuyordu. "Bak ben gerçekten–" Ayşenaz eli ile Mert'i durdurdu. "Hayır. Tek bir lafın bile seni tekrar sevmeme neden olur. Ben senin bende bıraktığın hasarları onarmak için bir yıl harcadım. Tekrar hasar almasına göz yumamam. Bu yüzden seni dinlemeyeceğim Mert." Ayşenaz sol elini çantasının sol koluna attı. Zaten çantasının sol kolu takılıydı sadece. Arkasını dönüp yürümeye başladığı zaman biz de onun peşine takıldık.

Sevde çoktan enişte olayını unutmuştu.

Sessiz bir şekilde parktan çıktık. Sonbahar yaprakları yerleri kaplıyordu. Üstünden geçtiğimiz zaman kulağımıza dolan çıtırtı sesleri aslında çok huzurluydu.

Ama uzun zaman sonra ilk defa aramızda kendi seslerimiz değil,dışarıdan gelen sesler konuk oluyordu.

Sessiz bir şekilde okula girdiğimiz zaman sıra olduklarını gördük. Kendi sınıfımız olan 11/B sırasına gittik. En arkaya geçtik. Yeni gelen çocuklar daha gelmemişti. Geçen sefer tiplerini görmek istemiştik ama kavga çıkmıştı. Zaten adminler resimlerini kaldırmıştı.

Bunları düşünürken müdür konuşmaya başladı. "Evet öğrencilerim yeni bir eğitim öğretim yılına giriş yapmış bulunmaktayız" devamını dinlemedim. Yanımdaki Sevde'ye dönüp konuşmaya başladım. Arkamızda ki Öykü de sohbete katıldı. Önümüzdeki Ayşenaz ve Nisa da konuşmaya katılmıştı. Arada bir hocalara bakıyor,gelen olursa önümüze dönüyorduk.