Bölüm 2: Büyücülük Dünyası

788 61 20
                                    

Kitap 1 - Bölüm 2: Büyücülük Dünyası

Harry'nin gözleri, Londra'ya yolculuk yaparken asla Hagrid'in yüzünden ayrılmadı.

Her şey çok karışık olmasına rağmen en azından artık daha mantıklıydı.

O bir büyücüydü ve büyü gerçekti, gideceği yerde ise onu nasıl kullanacağını öğrenecekti. Ailesi de büyücüydü ve Vernon ve Petunia'nın ona anlattığı şekilde ölmemişlerdi.

Ayrıca Hagrid ona gideceği okul olan Hogwarts ve muhteşem büyücü Albus Dumbledore hakkında biraz anlatmıştı. Dumbledore okulun müdürüydü.

Hagrid, Dudley'e çok iyi uyan domuz kuyruğunu verdikten hemen sonra söylediklerinin hepsi bu kadardı. Sonra ayrıldılar.

Halüsilasyon görmediği sürece delilik seçeneği geçersiz görünüyordu, ancak hiç bir halüsilasyon gerçek dünyanın görüntüsünü, seslerini ve kokusunu gösterebilir miydi?

Harry, Hagrid'in de Dursley'lerin etrafında olmayı sadece onun kadar istediğini hissedince gülümsedi.

"İyi misin Harry?"  Hagrid, şehir otobüsünden inerlerken sordu.

"Evet, iyiyim." Hagrid'in adımlarına koşarak yetişmeye çalışırken dedi.

Hagrid döndü ve küçük bir kahve dükkanına girdi. Harry ona merakla bakıyordu.

"Ben ee, düşünüyordum da senin bazı soruların ve merak ettiğin cevaplar olabilir." Hagrid köşedeki sessiz masaya giderken söyledi.

İkisi için bir şeyler sipariş edip sıcak çikolata ve donutlarını aldıktan ve garson işitme mesafesinden çıktıktan sonra Hagrid konuştu.

Hagrid ona Voldemort ve onun kötü müritleri hakkında anlattı. Karanlık Lord'un ismini söylerken korkmuştu. Harry de kendine yardım edemeyerek aynısını yapmıştı. Ancak onun korkma sebebi farklıydı...

Harry, aniden kusacakmış gibi hasta hissetti. Hagrid konuşurken, bazı fotoğraflar zihninde dönüp duruyordu. Masa sallanmaya başladı...

Harry aceleyle banyonun yolunu tuttu.

Harry, tuvaletin kapıları kendiliğinden hızlıca açılıp ona en yakın tuvalet bölmesine gitmesi için izin verdiğinde Hagrid'in arkasından geldiğini zar zor duyabiliyordu.

Birkaç derin nefes aldı. Çikolatalı sütünü tutmayı becerebildiği için minnettardı. Titremesini durdurmak için duvardaki bisiklet gidonunu tutuyordu.

"Harry h-her şey yolunda mı?" Hagrid devasa ellerini Harry'nin sırtına koyarken sordu.

Harry başıyla onaylayıp yutkundu. "Ben, ee.." Gözlerini kapatıp ona biraz da olsa rüyaları hakkında söyleyip söylememesi hakkında karar vermeye çalıştı.

"Süt yüzünden miydi?" Hagrid sordu. Sesindeki bir şey ona eğer öyleyse aşçılardan birinin başının büyük dertte olduğunu söylüyordu.

"Hayır, ben... sadece, artık gidip yüzleşmem gereken ismi biliyorum." Harry fısıldadı, yere doğru büzülüyordu.

"Hatırladın mı?" Hagrid rahatlamıştı.

Harry basitçe kafasını salladı. Ne diyeceğini bilmiyordu.

Hagrid ise ne demesi gerektiğine karar vermeye çalışarak orada duruyordu.

"Teşekkürler, Hagrid." Harry birkaç kez daha nefes aldıktan sonra bunu ağzında geveledi.

"Ne için?"

"Beni iki kez kurtardığın için. İlk olarak o gece, ikinci olarak da Dursleylerden.

Harry Potter: Karanlık Anılar [Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now