Harry Potter: Karanlık Anılar [Türkçe Çeviri]

Bölüm 8: Kelid

Kitap 1 - Bölüm 8: Kelid

Harry biraz sonra, arkadaşlarını rahatlatmak için Ortak Salon'a geri dönmüştü. Odada olanları - Voldemort'un anıları ve o büyüyü nereden bildiği kısım hariç- anlattı. Yine de kırmızı taş hakkında az biraz bir şeyler anlatmıştı.

Aslında taştan bahsetmeyecekti ama arkadaşlarının, Fluffy'nin neden orada olduğunu bilmeleri gerektiğini düşündü. Bunu bir sır olarak tutacaklarına güveniyordu.

Harry ayrıca arkadaşlarının bu konudan en azından biraz "haberdar" olmaları gerektiğini hissetmişti. Neden böyle hissettiğinden emin değildi ama arkadaşlarının onunla aynı derecede bilgisi olması gerekirdi. Bir şey olursa yardımcı olabilirlerdi. Hagrid'in, bu sırrı onlarla paylaştığını anlayışla karşılayacağını umut etti.

Daha sonra Harry tereddütle, bir Zihinbendar olduğunu söyledi. "Birisinin" onu rahatsız ettiğini bilmeleri gerekiyordu. O kişinin kim olduğunu düşündüğünü söylemedi. Çünkü henüz sadece bir tahmindi ve Bay Ben-Kekemeyim-Ve-Sarımsak-Gibi-Kokup-Kafanızın-İçine-Girebilirim Quirrel'ın bir şekilde Harry'nin ondan şüphelendiğini fark etmesini istemiyordu.

Onlara Dumbledore'un uyarısını da anlattı. Bunun sonucu olarak Neville'in sesi çatladı ve Ron'un yüzü renk kaybetti. Hermione yalnızca ciddi bir yüz ifadesi takındı. Yatağa gitmeden önce, ciddi bir şekilde, genel olarak sıra dışı bir şey olduğunda ne yapmaları gerektiği hakkında tartıştılar.

Ertesi gün, ifrite olanlar hakkında bir sürü söylenti dolaşıyordu. Herkesin bildiği şey ise, Harry ve arkadaşlarının ifrite bir şey yapıp onun üstesinden geldikleriydi.

"Draco'yu ne zaman ziyaret edeceksin?" diye sordu Neville, yemeğinden birkaç ısırık aldıktan sonra.

"Sanırım kahvaltıdan sonra," dedi Harry.

"Peki ama dikkatli ol, nasıl bir tavrı olacağını bilmiyoruz. Minnettar mı olacak yoksa seni öldürmek mi isteyecek?" dedi Ron.

- - -

Draco, tadı bozuk sütten bile kötü olan iksirlerin tadından nefret ediyordu.

Crabbe ve Goyle ziyarete gelmemişlerdi. Umurunda olduğundan değildi. Flint'in söylediklerinden sonra, gücün olduğu yere gitmişlerdi... Potter'ın dediği gibi olmuştu.

Sinirle iç çekti. Kafası karışmış ve sersemlemişti.

Peki şimdi ne yapacaktı? Bir zamanlar Slytherin'de olan itibarını geri kazanabilecek miydi?

Büyük ihtimalle hayır... diye düşündü. Potter ve diğer üç Gryffindor tarafından kurtarıldım. Eğer Slytherin'de benimle dalga geçilmezse şanslıyım demektir.

Babam ne yapıyor? Ona söylemiş olmalılar...

"Mr. Malfoy, ziyaretçileriniz var," dedi Bayan Pomfrey.

Kadın kenara çekildi. Harry ve üç arkadaşı gelmişti. Pomfrey, çocuklara baş sallayıp ofisine döndü.

Harry ve diğerleri yatağa yanaştılar. Draco sadece baktı.

"İyi misin, Draco?" Harry sordu.

Draco homurdandı.

"Güzel. Şey, biz de nasıl olduğuna bakmaya gelmiştik," dedi Harry basitçe. Gitmek için geriye bir adım attı.

"Potter," dedi Draco ve sonra gözlerini kaçırdı.

"Evet?" dedi Harry.

Draco düşünüyor gibi gözüktü. Ya da konuşmak için kendini topluyordu. Ya da ikisi birden.