Harry Potter: Karanlık Anılar [Türkçe Çeviri]

Bölüm 3: Açıklamalar

Kitap 1 - Bölüm 3: Açıklamalar

Hagrid, Harry'i Dudley'lere geri götürdü. Harry'e bir şey yapmayı denerlerse ona Hedwig'i göndermesini söylemişti.

O hafta o kadar da kötü değildi; Dudley'ler Harry'den uzak durdular ve ona kendi odasını verdiler - Dudley'in yedek odası. Harry bu zamanı okuyarak ve yapabildiği kadar çok Büyücülük Dünyası'nı öğrenerek  geçirdi. 'Sihir Tarihi', 'Hogwarts: Bir Tarih' ve birkaç tanesini üstünkörü okumuştu.

Harry'nin rüyaları biraz yatışsa da hâlâ varlardı, ama daha farklı şekilde. Rüyaları daha çok okula giden bir çocuk hakkındaydı. Harry okuduklarından ve Hagrid'in ona söylediklerinden bu okulun Hogwarts olduğunu farz ediyordu.

Harry rüyasında derslere giriyordu. Sanırım bazı şeyleri aşçılık sınıfı gibi bir derste öğreniyorlardı? Hayır, ona İksir Dersi diyorlardı. Harry tüm bunları nasıl bildiğini bilmiyordu ama ders hakkında okuduğu bilgileri denemesine gerek kalmadan öğrendiğine göre görüp duyduğu bu anıların kesin doğru olduğunu biliyordu.

Hogwarts'da başka dersler de vardı, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma gibi. Harry, o derse girdiğinde çocuğun hissettiği heyecanı hissedebiliyordu. Aynı şekilde nesnelerin şeklini değiştirdikleri garip derste de. Harry kendisini rüyasındaki bazı derslerin büyülerini nefesinin altından fısıldarken buldu.

Sonunda Hogwarts'a gitme günü geldi ve Dursley'ler onu elinde biletiyle bırakıp ayrıldılar.

Harry Peron Dokuz'u kolay buldu ama sıra üç çeyrek kısmına gelince işler zahmetli hale geldi, ta ki kızıl saçlı bir aile onun yanında Peron Dokuz Üç Çeyrek hakkında konuşarak geçene kadar.

Harry bir anısı meydana çıkarken kafasını salladı. Kızıl saçlı kadın, onun çevresindeki birilerini tetiklemişti, onun anılarında.

"Sonunda Fabian ve Gideon'u yakaladık," kukuletalı adam belirtti, "Onları indirmek için beş kişi gerekti."

"Zamanı gelmişti." Voldemort tısladı.

Harry, Voldemort'un iki adamın ölümü hakkında haberi duyması üzerine duyduğu sevinç ve mutluluğu hissetmişti. Bu da Harry'i biraz aklı karışmış, üzgün ve kızgın hissettirdi. Ancak Harry bu kadının, Voldemort'un düşmanlarıyla her nasılsa bir bağı olduğunu biliyordu. Bu da onu karanlık anıları düşünmeyip kadına doğru ilerlemeye teşvik etti.

Yabancılarla tanışmakta zorlandığı ve utangaç olduğu gerçeğine rağmen, yaklaştıkça bu insanlarla arkadaş olması gerektiğine karar verdi. Gerçi gördüğü o anıdan sonra hâlâ bu insanları yabancı olarak mı değerlendirmeliydi?

Kadın ona karşı çok kibardı ve hatta onun gibi Hogwarts'ta birinci yıla başlayan oğluyla bile tanıştırdı. Platformdan nasıl geçeceğini anlattı ve küçük kızıl saçlı kız ona öyle yapması için başını salladı.

Harry kadının dediği gibi yaptı. Hagrid'in de dediği gibi platformu bulmak için diğer tarafa çıktığında, insanlar çoktan ünlü trene binmişti.

Harry bavulunu trene koymaya çalışırken onun göründüğünden daha ağır olduğunu fark etti ve bir çocuk gelip ona yardım edince rahatladı. Harry başka bir kızıl saçlı çocuğun daha ona yardım için geldiğini görünce biraz korkmuştu ama aynı diğeri gibi gülümseyince, Harry onların ikiz gibi göründüklerini düşündü.

Bavulu kaldırıp yerine koyduktan sonra Harry'e döndüler. Harry'nin yüzüne odaklanıp belli belirsiz alnına baktılar.

İkisinin de gözleri şaşkınlıkla büyüdü.