64, ikinci kısım.

3K 341 106
                                    

MERHABA!
Misa hanım sağ olsun ki bölümü atabildim, umarım okuyup yorumlarınızı eksik etmezsiniz.

Not: Bunların telefonu asla kapatamadığını unutmuşum...

Uyarı: YYY (yoğun yumuş yumuşluk)

old vsvoice/şimdilerde kaplancık: absimisa

••

Kaplancığım 💌✨🍒🥺💖🐯 arıyor...
  reddet

"E-efendim--efendim?"

"Jeongguk?"

Neredeyse bağırarak, "Ağladın mı sen!?"

"Ne? Hayır--Jeongguk, akşam eve gel."

"Ağladın mı?"

"Yeni uyandığım için sesim böyle." burnunu çeker.

"Taehyung, ağlamışsın işte! Yalan söyleme bana."

"Jeongguk-ah," derin bir nefes alır. "Bana bunu neden yapıyorsun?"

"Ne yapıyormuşum? Bir daha yapmayacağım--sadece, ağlama."

"Sen niye ağlamaya başladın? Tanrım... Jeongguk, beni tek mi bırakacaksın?"

"Saçmalama seni tek bırakmam ve, işte, sen ağlıyorsun diye ağlıyorum."

"Kaç gündür, kaç gündür beni görmüyorsun bile. Japonya'nın geleneksel özelliklerini anlatırken yüzümdeki hüznü hiç mi görmedin?"

"Tae-Taehyung, fazla heyecanlıydım tamam mı? Özür dilerim, Japonya'dan nefret ediyorum."

Nefes alıp verdikten sonra burnunu çeker, "Oh, tamam. tamam sorun yok. bir şeyleri abartıp durmuş olmalıyım. tamam Jeongguk, iyiyim. Üzgünüm, heyecanını benimle paylaşmanı seviyorum tamam mı? Yanlış anlama beni, lütfen."

Titrek bir sesle "A-ama hyung üzgünsün hala işte. sadece yanlış bir şey yaptığımın farkında değildim, tamam mı? Üzgünüm. B-bu akşam gelecek miyim peki?"

"Gelmeyecek misin? Burası senin evin."

"Gelmem kötü şeylere sebep olacaksa bir gün sensiz uyumaya dayanabilirim. Kavga etmek istemiyorum ki ben."

Telaşla, "Hayır-hayır bebeğim, hayır. Lütfen gel. Kavga etmeyiz, etmeyelim. Ben dayanamam, bu kadar alışmışken dayanamam. Zaten bir hafta sensiz kalacağım. Ziyan etmeyelim. Gel."

"Seni çok seviyorum, sakin ol, olur mu? Seni her şeyden çok seviyorum, yemin ederim. İstiyorsan gelirim tabi ki-tabi ki gelirim sen bunu istiyorsan."

"İstemez olur muyum? Ben hep seni istiyorum, bu yüzden bu haldeyiz. Sana çok aşığım ve belki de bu seni yoruyor, bilemiyorum."

"Beni yormuyorsun yalnızca bazen öyle narin oluyorsun ki benim akıl edemediğim şeylere kırılıyorsun. Ama haklısın, özür dilerim. Ağlamıyorsun artık, değil mi?" İç çeker.

"Hayır," burnunu çekip kalan yaşlarını siler "Hayır, ağlamıyorum. Zaten ağlamıyordum. Bilmiyorum, söz konusu sen olunca istemeden hassaslaşıyorum.  Bu bayağı ezik bir durum aslında.." Hafifçe güler "Ah, tamam. Özür dilerim. Boşu boşuna drama yarattım, özür dilerim aşkım."

ART-MEDIAWhere stories live. Discover now