|s e v e n t e e n|¹⁷

2.5K 134 25
                                    

Nisa|

Barışın omzuna sıcak bir bez koyduğumda inleyip başını omzuma koymuştu. Canı çok yanıyordu. Ve bende çok üzülüyordum. Omzundaki ödem çok büyüktü ve barışa çok ağrı yapıyordu. Şimdi de ateşin yanında bir bezi ısıtıp omzuna koyuyordum. Ama canı çok acıyordu. Bende ensesindeki saçları okşuyordum.

"Nisa bırakalım mı?"

Zorlanarak sorduğu soru ile kafa sallamıştım. Tişörtünü uzattığımda giyip kafasını yukarı kaldırıp gözlerini kapatmıştı. Barakaya yürüdüğümüzde ses çıkarmamaya çalışıyorduk. Son anda bir karar ile yanına yattığımda gülümsemişti. Ama hâlâ ağrı çektiği belliydi. Yine yüz yüze baktığımız da saçlarımı açıp uçlarını sevmeye başlamıştı. İkimizde gülümseyerek birbirimize bakıyorduk. Elimi saçlarına attığımda arada kafasını oynatıyordu. Bende sessizce gülüyordum.

"Tam bir kedisin biliyor musun?"

Kafasını alıp göğsüme yasladığımda o da bana sarılmıştı gülümseyerek. Biraz saçları ile oynamak istediğimde bunu yapardım o da sessizce dediğimi yapardı. Saçlarını sevmeye başladığımda mayıştığını biliyordum. Ensesindeki saçları okşadığımda yine huylanmıştı. Kafasını kaldırıp yine yanıma yattığında bende kıkırdamıştım.

"Ama huylanıyorum biliyorsun."

Elimi yüzüne koydum ve sakallarını okşamaya başlamıştım.

"Eğer elenirsem yapman gerekeni biliyorsun değil mi?"

Kafasını çevirmeye çalıştığında bende bilerek çevirmesine engel olmuştum.

"Kaldırman gereken bir kupa var. Sen hakkediyorsun barış. Bunca acıya dayandığın için hakkediyorsun. Bende senin hep yanında olacağım."

Elimi kalbine koyduğumda o da elimi öpmüştü.

"Bir an önce buranın bitmesini istiyorum."

"Bende. Ormana gidelim mi dolaşırız."

Kafa salladığında kalkıp ormaya yürümüştük. Kamptan uzaklaşınca barış kolunu omzuma atmıştı bende beline sarılmıştım. Yan yana yürürken bazen saçma sapan hareketler yapıyor bazen kahkahalarla gülüyorduk.

Barış ağacın altında oturduğunda bende yanına oturup omzuna yaslanmıştım.

"Bu hayatta bir şeyi asla affetmem dediğin ne var?"

Yüzümü çevirip ona baktığımda gözlerinin daldığını farketmiştim.

"Sanırım gidişi affetmem. Babamı hâlâ affedemedim çünkü."

Elimi yüzüne koyup okşadığımda o gülümsemişti. İkimizde yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdiğimizde kollarımı boynuna dolamıştım. Ayrıldığımızda ikimizde sıcacık gülümsediğimizde gülmeye başlamıştık. Boynuma bir öpücük bıraktığında bende kafamı kaçırmıştım. Beni kaldırıp kucağına aldığında etrafında dönmeye başlamıştı. Ben kollarımı açıp dünyaya meydan okumaya çalışıyordum gibi hissediyordum.

§|§

Oyun alanına geldiğimizde yan yana acun abiyi dinliyorduk. Survivor 2020'nin ilk kaptanlık oyunuydu. Ayrılmamak için buna asılmamız gerekiyordu.

§|§|§

Çok pis tıkandım ya.

Bir iki bölüme final yapcam.

Kelebek kitabıma devam edicem.

:)

Dark with moonlight. ||NisBar||Where stories live. Discover now