❤ 53 ❤

2.4K 271 705
                                    

FINAL

Harry elindeki fırçayı beyaz boyaya batırıp tuvale geri döndüğünde kapıdan gelen anahtar sesini duydu ve yüzüne geniş bir tebessüm yayıldı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Harry elindeki fırçayı beyaz boyaya batırıp tuvale geri döndüğünde kapıdan gelen anahtar sesini duydu ve yüzüne geniş bir tebessüm yayıldı. Kapının açılıp kapanma sesini duyunca "Hoş geldin Loueh!" diye bağırdı o tarafa doğru. "Elim kirli, yanına gelemiyorum."

"Önemli değil, ben gelirim şimdi." dedi Louis, nefes almakta bile zorlanıyordu. İki elinde iki büyük çanta vardı, yerde sürükleye sürükleye içeriye kadar getirdi ve kendini yere attı. "Ölüyorum."

Harry "Fotoğraf ekipmanların, değil mi?" diye sordu. "Tekerlekli bavul mu alsak sana? Daha kolay taşırsın."

"Tekerlekli fotoğraf ekipman çantası var, bugün fiyat araştırması da yaptım." Louis derin bir nefes alıp ayağa kalktı, Harry'nin arkasına geçip kollarını onun karnına sardı. "Sen ne yapıyorsun bakalım?"

"İki gün önce aldığım siparişi yetiştirmeye çalışıyorum. Baksana, nasıl gidiyor?"

"Kendisini Scarface filmindeki karakterlerin yanında çizmeni isteyen adam mı?"

"Evet."

Louis gözlerini henüz boyası kurumamış olan tabloda gezdirdi. "Çok güzel gidiyor." deyip sevgilisinin boynunu öptü. "Biraz da bana vakit ayıracak mısın? Yoğun ve yorucu bir gün geçirdim, tek isteğim de eve dönüp sana sarılarak rahatlamaktı."

Harry başını arkaya çevirip onun yanağını öptü. "Bana on dakika verir misin, boya kurumadan düzeltmem gereken birkaç yer var. Sonra tamamen seninim."

"Tamam, ben de duşa girip çıkarım. Sana çok önemli bir haberim var, onu da sonra söyleyeceğim."

"Ya ama merak ettiriyorsun, söylesene!"

"Sabret." Louis onu tekrar öptü, banyoya doğru ilerledi. Harry bir süre onun arkasından baktıktan sonra tekrar resmine döndü ve kadının şapkasını boyamaya devam etti. Siparişi zamanında yetiştirmek için acele etmiş ve beyaz olması gereken şapkaya siyah boya bulaştırmıştı, onu düzeltiyordu.

İşi bitince, resmin geri kalan kısmını sonra yapmak üzere tuvalin olduğu şövaleyi cam kenarına çekti. Fırçalarını ve boya paletini aldı, mutfak tezgahına geçti. Elindeki malzemelerin hepsini bir kabın içine koydu ve kaba su doldurdu. Yıkamaya üşeniyordu, en azından boya üstünde kurumasın istemişti.

Önlüğünü çıkarıp katladı, ellerini yıkadı ve yatak odasına çıkabilmek için asma kat merdivenlerine yürüdü. Yatağa uzanana kadar, yorulduğunu fark etmemişti bile. Uzun süredir resmin başındaydı, bir an önce bitsin diye çok çalışıyordu.

Gözlerini kapatmış dinlenirken, merdivenlerden gelen sesi duyarak gözlerini araladı. Louis onun meraklı bakışları arasında yatak odasına geldi; ayağa kalkarsa başı tavana değeceğinden, dizlerinin üstünde emekleyerek yatağa doğru ilerledi.

HOMECOMINGWhere stories live. Discover now