Neverland

288 12 0
                                    

Silvermist ile suya daldım. Karaya kadar yüzdük sonra sudan çıktık hala ıslak olduğum için üzerimdeki suyu bükerek aldım ve okyanusa bıraktım. Aynı şeyi Silvermist'e de yaptım. Suya girmeden önce üzerimde korsan kıyafetim olduğu için çıplak kalmamıştım. Beraber adayı gezmeye başladık. Burası gerçektende çok güzel ve büyüktü. Hala burada olduğuma inanamıyorum. Şurada sıra sıra tepeler var. Oraya doğru ilerledik. Birden durdum.

Z- ( fısıltıyla ) sana da izleniyormuşuz gibi bir his doğdu mu yoksa sadece ben mi öyle hissediyorum Silvermist?

S- ( fısıltıyla ) yo hayır sadece sen hissetmiyorsun.

Z- ( fısıltıyla ) belki babamın adamlarıdır hadi onları atlatalım.

S- ( fısıltıyla ) evet !!eğlenceli olacak.

Yürümeye devam ettik.

S- ( fısıltıyla ) peki plan ne?

Z- ( fısıltıyla ) beraber küçük bir su birikintisinin yanından geçersek sen suyu yanına al. bende gücümle yerin altındaki suyu yukarı çekeceğim. orada bir nevi küçük bir bataklık yapacağım. eğer kurtulurlarsa senin aldığın suyu dağa gelince dondurup takipçinin üzerine atarız.

S- ( fısıltıyla ) peki ama biraz daha eğlenceli şeyler bekliyordum senden .

Z- ( fısıltıyla ) biliyorum berbat bir plan ama aklıma ilk bu geldi.

S- ( fısıltıyla ) Bunu ilk bir deneyelim belki işe yarar ne de olsa babanın adamları çok sakar.

Z- ( fısıltıyla ) Haklısın öyleler . Bak şurada su birikintisi var.

S- ( fısıltıyla ) Hadi yapalım.

Silvermist'i gerçektende çok seviyorum. Sırf ben üzülmeyim diye bu berbat planı kabul etti. O gerçekten de çok iyi bir dost. Planı yaptık ve koşmaya başladık. Peşimizden koşmaya başladılar. Cidden de babamın adamlşarıymış. Biz gülerek kaçarken onlarda bataklığa takıldılar. Ben tabi ki onların batmasına izin vermeyeceğim durdum ve suyu çektim. Böylece toprakla bütünleşeceklerdi. Hem bizi takip edemeyecek hem de koşmamız için zaman kazanmamızı sağlayacaktı. Onları tabi ki serbest bırakacağım babam kadar kötü değilim ama ilk önce uzaklaşmamız lazım.

Tepeye doğru koşmaya devam ettik. Aradaki mesafeyi açtığımızı fark edince durdum. Şimdi göremediğim bir suyu hissetme zamanı. Elimi toprağa sürdüm. Şanslıyım ki toprağın içinde hafif miktarda da olsa su bulunuyor. Babamın adamlarının ertrafında bulunan toprağın suyunu hissedene kadar öylece durdum. Hissediyordum. Etrafları sarılmıştı. Belki de onları şimdi serbest bırakmasam daha iyidir. Nasıl olsa onları ben hariç kimse kurtaramaz özellikle o kadar batmışken.

Z- Babamın adamlarının yanında birileri onları görebileceğimiz bir yere çıkmalıyız.

S-Uçalım mı?

Z- Olur.

Silvermist benim etrafımda bir kere dolandı. Ben de havalanmaya başladım. O ikinci evim diye benimsediğim o su altı mağrasında bana uçmayı öğretmişti gerçi burası dışarısı olduğu için su altı mağrasından 1.000.000.000.000.000.000.000.000 kat daha geniş hatta daha fazlası ama ben sadece Septilyon'a kadar sayabiliyorum. Aslında Noncentilyon'a kadar biliyorum ama onu söylemek gerçektende çok zor. Çünkü 1'in yanına tam 2703 tane 0 koymak gerekiyor. Her neyse konudan konuya atlamayayım. Babamın adamlarının olduğu topraktaki yerin en yakınındaki ağacın üzerine doğru kimseye görünmemeye çalışarak uçtuk. Ağacın üzerine geldiğimizde kim olduklarına bakmaya çalışarak konuşmaları dinlemeye başladık.

x-Dia manapa-kevitra izay tokony hatao aminy araka ny antsapaka.

Onları çıkartalım sonra ne yapacağımıza karar veririz.

HOOK'UN KIZIWhere stories live. Discover now