33

2.1K 254 114
                                    

alesso - midnight (feat. liam payne)

"Onu öylece affettin mi yani?" Jimin iğrenmiş gibi yüzünü buruşturduğunda Jeongguk derin bir şekilde nefes alma ihtiyacı hissetti. Üç gün önce -araya hafta sonu girmişti- olanları onlara anlattığından beri iyi bir haşlanmıştı. Arkadaşları haklı olarak Taehyung'u pek sevmiyorlardı ve Jeongguk'un ona karşı yumuşamasından da zerre hoşlanmamışlardı.

"Affetmedim," dedi bir kez daha. "Sadece bilmiyorum, bu kez bana gerçek bir öpücük vermiş gibi hissettim. Dudakları dudaklarıma ilk kez gerçek anlamda bir şeyler hissederek dokundu ve ben onu itemedim. Devam etsin istedim, ne kadar kırgın olsam da- bakın o an, o an öyle bir öptü ki ben affedecektim az kalsın."

"Jeongguk..." Hoseok doğru olan bu değilmiş gibi sıkkın bir şekilde arkadaşının ismini söylediğinde Jeongguk konuşmaya devam etti. "Biliyorum, bir aptal olduğumu düşünüyorsunuz ve istediğiniz kadar da böyle düşünebilirsiniz ama ona onu affettiğimi söylemedim. Madem beni olan onca şeyden sonra öpebilecek cesareti kendinde buluyor, o halde bir şeyler yapmalı."

"Ya yapmazsa?"

"Yapacak." Hoseok'un sorusunu net bir şekilde cevapladı. Dudaklarını birbirine bastırırken parmaklarını masanın üzerinde birleştirdi. Ne kadar gizlemeye çalışsa da yüzünde çocuksu bir heyecan vardı, arkadaşları kolayca anlamışlardı. "Söyledim ya, hissederek öptü beni."

"Kendini kandırma," dedi Jimin, acımasızca. Jeongguk'un kirpikleri titremişti bu sözlerle. "Emin değilsin bile, 'gibi' diyorsun sadece. Gibi? Gibi kelimesi sana bir teminat veriyor mu gerçekten? Yani siktiğimin bir öpücüğü seni inandırdı mı?"

"Söylemek istediğin şeyi bu şekilde ifade etmene gerek yok," diye uyardı Hoseok. Jimin'i anlıyordu. Jeongguk'un kötülüğünü istediği falan yoktu, aksine bir kez daha kırılmasın diye onu sarsamaya çalışıyordu fakat yine de bu yoldan yapmasını doğru bulmamıştı.

"Gerek yok mu, Jeongguk?" dedi kaşlarını kaldırarak. Sonra masanın üzerinden Jeongguk'a yaklaşıp gözlerine bakmaya çalıştı. "Kendini frenleyebilir misin? Taehyung'a hak ettiği şekilde davranabilir misin?"

Jeongguk sıkıntılı bir nefes verdiğinde "Sadece bir cevap Gguk," dedi Jimin gülerek. Yüzündeki ifade fazla alaylıydı. "Çok basit hem de."

"Pişman olduğunu biliyorum yalnızca." dedi, kaşlarını çatarak. Jimin'in tavırları sinirini bozmuştu. "Sen istiyorsun ki zamanı geriye alsın, yaptığı ve söylediği tüm o sözlere engel olsun. Bu imkansız, Jimin. Bunu kimse yapamaz." Bakışlarıma karşılık verirken o da istemsizce güldü. "Sen de yapamazsın, yoksa yapabilir misin? Var mı böyle bir gücün?"

"Konu ben değilim-"

"Konu bir hata yapıp ne kadar pişman olursak olalım bunu geriye alamamak." Yüz ifadesi yumuşarken sırtını sandalyeye bıraktı. "Benim iyiliğimi istediğini biliyorum ve onu sana karşı savunduğum da yok. Sadece herkes hata yapar; kimisi büyük, kimisi küçük. Ben," Parmaklarını şakağına yaslayıp göğsünü havayla şişirdi. "Ben sadece mutlu olmak istiyorum artık."

Birkaç saniyelik sessizliğin ardından Jimin omuz silkip kolunu Hoseok'un sandalyesine yasladı. "Ne bok yersen ye, ağladığında yanında olmayacağım."

"Olacaksın."

"I-ıhm, hayır." Başını Hoseok'a çevirdi ve Jeongguk orada yokmuş gibi dudaklarını sevgilisinin yanağına bastırdı.

Jeongguk "Olacaksın." dedi sızlanır gibi.

Hoseok güldü ve Jimin'in omzunda elini oyuncu bir şekilde sıktı. "Olacaksın."

i'm a bad liar (believe me, this one time)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin