SAVAŞ VE NAZLI

1.5K 62 10
                                    


Gece saat 4 gibi uyandım elektirik gelmişti. Yatak duvara yaslı olduğu için Nazlı'nın üstünden geçerek salona gitmeyi planladım. Tam yorganın altından çıktım Nazlı'nın tepesine geldiğimde gülmemek için kendimi zor tuttum. Ağzı açık uyuyordu. Tam inecekken bacağını üstüme attı. Yalpalayarak üstüne düştüm bulunduğumuz şekil çokta hoş değildi. Ben bacağını itmeye çalışırken diğer bacağını da attı son olarak kollarını da sırtıma sardı. Şu anki şeklimiz aynen şu; ben bir ağacım Nazlıda bana yapışmış bir koala. Sesssizce uyandırmaya çalıştım. Elimi kolumu bağladığı için sessizce "Nazlı" diye seslendim ama uyanmadı. Hayır yani anlamıyorum insanın üstünde bu kadar ağırlık varken nasıl uyuyabilir. Daha yüksek sesle Nazlı diye bağırdığımda Nazlı birden uyku sersemliğine çığlık attı. O korkunca bende korktum Nazlı ellerini bıraktı ama bacaklarını çözmeyi unutu yada bilerek çözmedi bilmiyorum ama ben ellerimi kullanarak üst vücüdumu havaya kaldırdım. Tam o sırada odaya su içmeye kalkmış olan bir adet Murat daldı. "Pardon" dedi ve çıktı. Nazlı kalkmaya çalıştı ama üstünde ben olduğum için kalkamadı.

-Nazlı bacaklarını açarsan kalkabilirim.

-Biliyorum ama açamıyorum. Bacaklarımı bacaklarının ortasından geçirdiğim için kitlemişim bu yüzden senin kendini yukarıya doğru kaldırıp çıkman lazım yoksa bacaklarım birazdan kopacak.

Kenimi yukarıya doğru kaydırırken bu sefer de odaya salonda beni göremeyen Banu girdi ve aynı şekilde o da "Pardon" diyip çıktı. Lan mal bunlar insan yardım eder kaldık burada hep yanlış anlayın zaten. Uzun uğraşlar sonucu ikimiz de kalkabildik. Nazlı bacaklarını ovalamaya başladı. Yan yana oturduk aklımıza Murat ve Banu'nun umursamaz tavırları geldi ve bayağı yükses sesle gülmeye başladık. Barış da odaya girdi mübarek yol geçen hanı. "Lan ne oluyor burda Banu'nun dediği doğru mu?"

-Değil lan oğlum değil.

-Tabi değildir canım ben hep yaparım bunu favori olarak kızların üstüne çıkarım.

Bu dediğine ikimiz de güldük hep beraber salona geçtik. Millet zaten uyanmış bizim dedikodumuzu ediyorlar. Biz girer girmez üçü baş başa verdi konuşmaya başladılar. Biz anlatmaya çalıştıkça onlar sözümüzü kesti bu yüzden bizde konuşmalarnın bitmesini bekledik. Banu bize döndü ve "Evleneceksiniz" dedi. İkimiz de aynı anda "Ne" diye bağıdık. Nazlı söze girdi ve olanları anlattı tabiki de inanmadılar. Bir yandan da haklılar aslında ben olsam bende inanmam ve zeki yengemizden bir soru "Peki neden beraber yattınız" Bu sefer de ben anlattım sonunda inandılar, saat zaten 6 oldu kızlar hazırlanmaya başladılar bizde okul kıafetlerimizi giydik. Daireden çıktık ve asansör bozuk olduğu için yürümek zorunda kaldık. Çocuklar önden gitti bende Nazlı'nın hemen arkasındaydım. Telefonu çalmaya başlayınca çantasını önüne aldı ve telefonu aramaya başladı. Yürürken bir anda durdu bende direk arkasında olduğum için çarpıştık. Nazlı dengesini kaybetti tam düşecekken belinden karayıp kendime doğru çevirdim. Bakışmaya başladık ve kalbim hızlandı. Ne yapacağımı bilmiyorum.

NAZLIDAN:

Savaşla bakışmaya devam ederken kalbimin hızlandığını hissettim sanki. O an dünya silindi sanki sadece ikimiz vardık. Gelen sesle irkildik.

"Çabuk olsana Nazlı seni bekliyorum." bu Murat aynı okulda olduğumuz için beraber gidiyoruz. Savaş beni yavaşça bıraktı. Tek kelime etmeden aşağıya indik. Savaş ve Barış da aynı okula gidiyordu ama Banu koleje gittiği için hepimizden uzaktı. Ben telefonu tamamen unuttum direk çantamdan telefonu aldım arayan annemdi hemen geri aradım.

-Anne beni aramışsın.

-Uyandın mı diye aradım güzel kızım okula geç kalma.

-Uyandım anne uyandım merak etme.

-Kızım ben bu akşam teyzenlerde kalacağım ister teyzenlere gel istersen arkadaşlarınla kal ama evde tek kalma olur mu benim güzel kızım.

-Tamam anne merak etme arkadaşlarımda kalırım ben.

-Tamam kızım iyi dersler.

Dedi ve telefonu kapattı. Murat suratıma bakıp pişmiş kelle gibi sırıtmaya başladı.

-Yaşasın bu akşam da bizde kalacaksın.

-Aynen öyle ama bu akşam içki falan içmem.

-Tamam tamam sorun yok, dün geceden sonra istesemiz de içirmem zaten sizi.

Dedi ve kahkaha attı buna karşılık bende göz devirdim ve okula girdik. Akşam onlara gideceğim için çok mutluyum ve sanırım savaşı beğeniyorum. Aşk degil hoşlantı gibi ama emin değilim. Akşam oldu ve son ders Savaş bu gün hiç aklımdan çıkmadı. Niye bilnmiyorum ama ondan çok etkilendim.

SAVAŞTAN:

-Savaş kalk bakalım en son ne dedim ben?

-Nazlı!

LAn ne dedim ben kahretsin Barış duydu.

-Tamam çocuğum otur senin kafanın nerede olduğu belli oldu.

Sırama kendimi atıp pat diye oturdum ve Barış birden kolumu tuttu:

-Lan yoksa sen aşık mı oldun Nazlı'ya? Bak öyle bir şey olursa önce Banu ile ben evlenicem sonra siz evlenin.

-Ne diyon lan mal banane ne zaman evlenirsen evlen.

Bu sözü söyler söylemez direk sıraya kafamı koydum, ne oluyor bana böyle Nazlı sabahtan beri hiç aklımdan çıkımadı keşke bu gece de bizde kalsaydı.

Son dersti zaten zil çalar çalmaz çıktık. Eve geldiğimizde kapıda kız ayakkabısı vardı, kesin Murat eve kız attı. Banu duysa gebertir. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdik. Murat toparlansın diye fazlasıyla ses yaptık. Anahtarı sehbanın üstüne attığımda karşımda Nazlı duruyordu ve kalbim birden hızlandı.

"Bu gece de buradayım"

NAZLIDAN DEVAM:

Bu dediğime Savaş fazlasıyla sevindi ama belli etmemeye çalıştı.

-Hoşgeldin.

-Hoşbuldum rahatsız olacaksanız gidebilirim.

-Saçma saçma konuşma canımız sıkılıyor zaten takılırız.

Savaş'ın bu dediğine gülümseyerek tepki verdim. Arkamdan Murat bağırarak geldi. "Savaş bu gece nazlı benim odamda kalacak yine yanlış anlaşılma olmasın" dedi ve kahkaha attı. Savaş Murat'ın suratına alık alık baktıktan sonra oflayarak içeriye geçti Barış da beni tam o sırada yanına çağırdı:

-Nazlı bir dakika gelsene

-Efendim Barış

-Sessiz ol sana bir şey söyliyeceğim.

-Dinliyorum.

-Bu gün hoca derste Savaş'ı ayağa kaldırdı 'ne anlattım ben' dediğinde içini çekerek 'Nazlıı' dedi sonra birden kendini toparlayıp oturdu. Nazlıyı mı seviyorsun dediğimde bilmiyorum diye oflayarak sıraya kafasını gömdü ama sevmese saçmalama derdi bence senden hoşlanıyor.

Diyip içeriye girdi bu anlattığına acayip şaşırdım. Yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu. Ne yani benden mi hoşlanıyor. Hızlıca salona geçtim. Tekli koltuklara Murat ve Barış oturmuş bende Savaş'ın yanına geçtim. Ben oturur oturmaz o kalktı ve odasına doğru yürüdü bende arkasından bağırdım.

-Korkma korkma seni yemem.

-Nazlı bir dakka gelsene sana bir şey söylicem.

Hemen oturduğum yerden kalktım ve pıtı pıtı odasına gittim.

-Muratla mı yatacaksın.

-Saçmalama dün gece bizi öyle gördüler ya Murat sen benim odamda yat ben salonda yatarım dedi.

-Bana güvenmiyor musun yani

-Hayır güveniyorum.

-Bu gece de beaber uyuyalım mı?

-Neden?

-Offff bilmiyorum Nazlı bütün gün hiç aklımdan çıkmadın.

Diyip odadan kaçar gibi çıktı. Hemen peşinden salona gittim ve arkasından "Tamam" diye bağırdım. Arkasını döndü ve gülümseyerek göz kırptı.

ÇETE (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now