NAZLI CİNAYET İŞLİYOR

919 46 3
                                    

Herkes yüzüme bakmaya başladı ama ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum ne desem şu anda boş ama bilmiyorum.
Savaş:Anne babasından yaşayan var mı aranızda.
Banu konuşmaya başladı "Benim annem yaşıyor o çetede olmadığı için ama bildiğini zannetmiyorum." Ama bilebilirdi de hiç mi eşi ile konuşmadı zamanında sanki illaki bir şeyler bilir.
Konuşmaya başladım:
-Banu annenle konuşmamız lazım bence birşeyler bilebilir eşi sonuçta baban illaki bir şeyler anlatmıştır.
- Zannetmiyorum Nazlı ama annemi bu işe bulaştıramam onun hayatını tehlikeye atamam
- Peki sen sen görmedin mi o adamı en azından hiç mi bir şey hatırlamıyorsun
-Nazlı bilmiyorum inanki bilmiyorum

Hemen not defterimi çıkarttım ve yazmaya başladım.
- Yüzünü gördün mü
- Hayır yüzünde maske vardı ama normal kar maskesi değildi sanki derisi yüzülmüş gibi bir maske vardı.
- Maske olduğuna emin misin?
- Hayır emin değilim maske değilse de muhtemel birisi bütün yüzüne kezzap atmış.
- Göz rengi illaki görmüşümdür
- Maviydi gözleri etrafında kırmızılık vardı
- Dudak şekli peki o nasıl
- İnce dudaklı ama alt dudağı kalın ve keskin hatları var.
- Banu annenle konuşmamız lazım.
- Onu buraya getirelim en azından burda güvende olur.
Savaş:Peki gelsin o pislik herif bulunana kadar burada kalsın.

Hemen çıktık Banu, Savaş ve ben annesinin evine kadar gittik. Bu ev adeta bir villa gibiydi görünüşe göre Banu çok zengin. İçeriye kolayca girdik güvenlikler Banu'yu görünce çekildiler. Hemen annesinin yanına gittik.
-Anne
- Kızım seni çok merak ettim neredeydin sen
- Anne o katı yine ortaya çıktı senin yardımına ihtiyacımız var lütfen bize yardım et.
- Kızım o katilden hiçbirimiz kaçamayız o bir sır görünmez adam o ensenize bindiğinde hissedemezsiniz bile çok tehlikeli ben yapamam.
- Anne bir arkadaşımız öldü beni kaçırdı ve bir tabuta koydu arkadaşlarım kurtardı beni anne birsürü insanın hayatı söz konusu lütfen yardım et.
- Kızım birsürü insan bizi alâkadar etmez ama o katil bu eve giremez sen burda kalıyorsun arkadaşların da gidebilir ama sen hiçbir yere gidemezsin böylelikle sen kurtulmuş olursun istersen arkadaşlarına veda et.
- Hayır anne burada kalmıyorum ayrıca sende bizimle geliyorsun ne bilirsen anlatacaksın.

Banu'nun annesi ellerini çırptığı anda bizi güvenlikler kapıdan sürüklemeye başladı ve Banu'yu da bir yere götürdüler. Kapı kilitleme sesi duydum ve kapıdan dışarıya atıldık. Sanırım kızı kilitlediler. Savaş yine fazlasıyla sinirlendi ama burdan uzaklaşmak dışında başka bir seçeneğimiz yoktu. Hem o evdeki güvenliklerin bile o katili durdurabileceğini zannetmiyorum. Adam saldırmıyor çünkü o kadının da dediği gibi görünmez oluyor bir hayalet gibi.
-Savaş şimdi ne yapacağız
-Biliyorum ama o evde Banu güvende mi içim hiç rahat etmiyor ayrıca Barış bunu duyunca çok sinirlenecek.

Hemen mekana gittik. Bize bir şey olmadı yolda ama galiba şu anlık Savaş güvende çünkü adam liderler en son ölür dedi. Mekana girdiğimizde insanlar bize soru dolu gözlerle bakıyordu. Barış koşarak yanımıza geldi ne açıklama yapacağız buna şimdi ya.
-Savaş Banu nerede?
-Annesinin yanında kadın onu eve kilitledi bizi de dışarıya attırdı hiçbir şey yapamadık.
- Lan ne demek bir şey yapamadık
- Güvenlikler vardı lan orada ne yapmamızı bekliyorsun ha dayak mı yeseydık bir de hemde ortada böyle bir katil varken
- Oraya hiç gitmemeliydiniz dimi Nazlı sanırım sen gitmek istedin dimi ha
- Barış kendine gel saçmalıyorsun şu anda annesinin öyle yapacağını kim bilebilirdi ki.
-Tamam tamam özür dilerim.

Dedi ve Barış benim merak ettiğim kapıdan içeriye girdi. Hala gitmedim oraya çok merak ediyorum ama katilin kim olduğunu daha çok merak ediyorum bu yüzden önce katili bulmamız lazım. Biz orada otururken telefon çaldı yine atıyordu. Bu sefer ben açtım.
- Alo
- Alo sen kimsin Savaş nerede
- Ben Nazlı Savaş da yanımda şöyle ne istiyorsun.
- Nazlı lider sen mi oldun buna mi karar verdiniz
- Hayır lider olmadım
- Ama telefonu sen açtın benim gözümde lider artık sensin bundan sonraki aramalarım senin telefonuna gelecek.
- Ne istediğini söyle!
- Ben mi yo hayır ben bir şey istemiyorum ama Banu'nun annesinin bir isteği var. "Çocuklar lütfen kurtarın beni Banu'yu alın evden kurtarın beni"
- Alo neredesiniz lütfen cevap verin
- Bu kadar konuşmak yeter şimdi Zehra hanımın dediğini yapıp Banu'yu alın ama kurtarma konusundaki dediğini yapamazsınız.

Telefon kapandı herkes aşırı derecede gerildi kim lan bu katil kim? Barış'a çağırdım Savaş da geldi diğerleri de Banu'nun annesini aramaya başladı. Eve geldiğimizde kapıdaki güvenlikler bizi durdurdu ama başka bir şey daha vardı bu sefer yanımda silah vardı Madem artık o aptal katilin gözünde lider benim kimse ölmeyecek o katili öldüreceğim.
- Sizi daha kaç kez daha dışarıya atacağız acaba defolun
- Siz bizimle uğraşacağınıza gidin efendinizi kurtarın o kaçırıldı.
- Çok kötü bir yalancısın Nazlı ismin bu değilmi biz bu kapıdan hiç ayrılmadık evin etrafında 17 koruma var imkansız bir şey.
- O zaman bakın ve görün

Adam içeriye girdi bizde peşinden girdik. Heryere baktı ama bulamadı Zehra hanımı. Bizde Banu'nun odasına girdik kapı kolayca açıldı. Ama Banu burada değildi hiçbir yerde değildi.
Barış: Lan köpek Banu nerede nereye sakladınız onu?
Koruma: Efendim bilmiyorum biz buraya kilitledik o kilidi açması imkansız

Barış kapıyı duvarı her yeri tekmelemeye başladı Savaş gibi. İçlerindeki karanlık taraflar ortaya çıkmaya başladı. Her bir kişide bir kişinin daha kim olduğunu görüyordüm. O sırada tavandan bı çığlık sesi geldi. Barış durdu ve hemen oraya koşmaya başladık. Koruma merdiveni açtı. Önce koruma sonra Barış çıktı Barış'ın bağırma sesini duyduğumuz anda bizde hızla çıktık. Gördüğüm karşısında şok olmuştum. Banu her tarafı kan içerisinde üzerinde saatli bir bomba ile duruyordu hemen arkasında da bir telefon. Biz hepimiz oraya geldiğimizde telefon çaldı. Koruma yaklaşmasın diye Barış'ı tutarken Savaş da Banu'yu sakinleştirmeye çalışıyordu. Hemen telefonu açtım.
- Nazlıcığım senin lider olmanı kutlamak için bir şey yaptım
- Lan nasil duracak bu söyle
- Ne ha bomba mı? Renkli kablolar var bilirsiniz birini kesmeniz lazım
- Hangisi lan hangisi
- Nazlı sana ip ucu vereceğim güzelim şimdi beni iyi dinle. Önünde bir bilgisayara var bilgisayarı aç ve herkesin görebileceği bir yere koy sonra da oradan görüntülü bir arama gelecek onu hemen ac sonuna kadar izlediğinizde rengi söyleyeceğim.

Hemen dediğini yaptım. Bilgisayarı önümüzde duran masaya koydum ve açtım. Görüntülü arama geldi. Yüzünde etten maske olan adam karşımıza geçti.
- Selam Nazlı
- Bu ne böyle kendini mi göstereceksin
- Hayır canım saçmalama Banu annesini özlemiştir onu göstereceğim. Sonra da elindeki telefonun acısını yavaş yavaş çevirmeye başladı. Zehra hanım görüş açımıza girdiğinde telefonu sabitledi.
- Anne anne iyi misin?
- Kızım sakin ol ve bu katil ne derse onu yapın yoksa bombalan kurtulamazsınız canım seni çok seviyorum bunu bil tamam mı ben sadece seni korumak istedim.
- Anne anne bende seni ço-çok seviyorum.

Banu ağlıyordu. Aslında oradaki herkes ağlıyordu yada gözleri dolmuştu ben hariç benim içimde sadece öfke vardi ve kafamda tek bir şey o katili bulup kafasına sıkacağım.  Katil konuşmaya başladı.
- Nazlı bu görev senin ve benim şimdi sen o odadaki korumayı al ve iki dizinin üzerine çöktür. Sonra da çantanda sakladığın silahı çıkart ve kafasına daya. Aynı anda yapacağız sen korumaya ben Zehra'ya bir yanlışın olmasın yoksa bomba patlar.
Savaş ve Barış korumayı kollarından tutup getirdi ciddi değillerdir umarım ben bunu yapamam. "Ben bunu yapamam" diye bağırdım. Koruma konuşmaya başladı"Nazlı yap bunu eğer yapmazsan herkes ölür ama yaparsan sadece ben ölürüm iki şekilde de ölmüş olacağım lütfen yap" dediğnde Savaş ve Barış kollarını bıraktı. Kendisi önümde diz çöktü. Katil de Zehra'nın başına tuttu silahını aynı şeyi bende yaptım. Şu anda soğuk kanlı olmam lazım. Katil 3 ten geriye saymaya başladı. "3...2...ve1"  tetiği çektim. Adamın kafasından kanlar akarken. Bende iki dizimin üzerine çöktüm o anda hiçbir şey duymuyordum. Hiçbir şey görmüyordum sadece o adamı ve elindeki silahı. Savaş'ın beni sarsması ile kendime geldim. Banu çığlık atarak ağlıyordu. Bilgisayara baktığımda Zehra da ölmüştü. Ayağa kalktım ve bağırmaya başladım.
- Söyle lan söyle hangi kablo.
- Dur bakalım Nazlıcığım önce bir şey göstereceğim.

Telefonu başka bir yöne çevirdi. Bu sefer de orada bizden 10 kişi vardı. Silah sesinin olduğu yere doğru geliyorlardı.
- Lan dokunma onlara
- Merak etme ben dokunmayacağım beyaz kabloyu kes ve bomba dursun.

Ben dokunmayacağım da ne demek. Şu an bunu düşünecek zaman yoktu. Hemen dediğini yapmak için perişan olmuş Banu'nun yanına gittim. Beyaz kabloyu buldum ve bir bıçakla kestim. Kestiğim anda bilgisayardan bir ses geldi bir patlama sesi. Arkamı di dömdüğümde bilgisayarda insanları görmek yerine alevler gördüm. Tekrar konuşmaya başladı.
- Bak Nazlı ben dokunmayacağım dedim ve dokunmadım. Sen o kabloyu kestiğin anda buradaki o bomba ile bağlantılı olan bomba patladı. Ama güzel haber şu ki siz kurtuldunuz cesetleri merak etmeyin ben hallederim.
Bilgisayar kapandı. 3 saniye sonra bilgisayar patladı. Hepimiz donuk bir şekilde bilgisayara bakıyorduk. Barış Banu'yu çözdü ama ben hala olduğum yerde duruyordum. Bacaklarım beni taşımadı ve kendimi yere bıraktım.

ÇETE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin