OKSİJENLİ MEZAR

1.2K 58 3
                                    


Yemek hazırlamak için mutfağa geçtim. Savaş hemen arkamdan mutfağa geldi. Tam yemek yapmaya başlamışken Savaş'ın telefonu çaldı bende "Ben yaparım sen telefona bak" dedim. Ellerini kurulayarak telefona baktı. "Sabit hattan birisi arıyor" dedi

Hızlıca telefonu açtı:

-Alo kimsiniz?

-...

Ne dediğini bilmiyorum ama Savaş telefonu höperlöre aldı. Barış ve Murat'ı da yanımıza çağırdı hepimiz telefonun başına oturduk. Telefondan korkutucu bir ses geldi kalın bir erkek sesi ama üstünde oynandığı çok belliydi.

-Herkes telefonun başına geldi mi?

Savaş: Evet hepimiz burdayız söyle

-Bana yalan söyleme ben sana bileğinde o yazı olan herkes dedim

-Banu burda değil.

-Banu orada olamaz zaten o benim yanımda ben Zeynep ve diğer çete üyelerinden bahsettim.

Soru dolu gözlerle Savaş'a baktım neyden bahsediyor bu adam ne çetesi. Ama bu soruları sonra cevaplayacaklar şu an önemli olan Banu.

-Çete dağıldı Zeynep Murat'tan ayrıldıktan sonra gitti sen neyden bahsediyorsun biz sadece dördümüz kaldık Banu nerde ve sen kimsin.

-O zaman bütün çeteyi toplayıp Banu'yu aramak için 24 saatiniz var 24 saat sonra Banu'yu kapattığım yerde bulamazsanız malesef ki ölür ama birde kötü bir haberim var Banu'yu kurtarsanız bile ben o çeteyi tek tek avlayacağım. Şu an saat 20.00 yarın saat 20.00 a kadar vaktiniz var kolay gelsin.

Dedi ve telefon kapandı. Kafamdaki sorular çoğaldı ama daha vakti var bu soruların önce Banu'yu kurtarmamız lazım. Barış birden yere yığıldı ben onu ayıltırken Murat ve Savaş ta telefon defterini çıkartıp arama yapmaya başladılar. Ama ağılarında tek bir kelime vardı "Başımız belada gece 12 de eski mekana gel." bu şekilde 10 kişiyi falan aradıktan sonra Barış ayıldı.

-Barış sen yat uyu biz halledeceğiz

-Olmaz ben de arayacağım ve o iti bulduğumda kafasına sıkacağım.

Ne kafasına sıkmak mı? Barış ne diyor ya ben bu insanları nasıl tanıdım yada onlar kendilerini bana nasıl tanıttılar bilmiyorum ama şu an karşımda duran 3 kişi benim tanıdığım insanlar değil.

O kadar çok kişiyi aradılar ki bir süre sonra sayamadım. Murat Zeynebi aradı.

-Murat sen hala hangi yüzle arıyorsun

-Zeynep çeteyi toplamamız lazım Banu kaçırıldı 24 saat verdi o şerefsiz bulamazsak kız ölecek hemen eve gel ve yolda gelirken de arayabildiğin kadar çok insan ara acele et

-Ne tamam tamam geliyorum.

Neredeyse 100 lerce insan aradılar saat 10'da kapı çaldı onlar telefonlarıyla meşgulken bende koşarak kapıya gittim. Karşımda çok güzel ama bir o kadar da psikopat görünümlü bir kız vardı ve oda telefonla konuşuyordu. Zeynep denen kız bu olmalı. Ayakkabılarını çıkaırır çıkarmaz telefonu kapattı bir diğer kişiyi armak için telefona basacakken birden bana sarıldı. "Merhaba ben Zeynep Barış senden bahsetmişti Nazlı memnun oldum" diyip içeriye geçti ama oldukça üzgün ve telaşlıydı. Telefonlar yaklaşık 1 saat sonra sustu saat 23.00. Murat herkesi aradık mı diye kontrol ederken, Zeynep de barışla konuşuyordu. Savaş yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı ona çok kızgınım ama böyle bir durumda ona ve herkese destek olmam lazım sonuçta bende bileğimde o dövmeyi taşıyorum. Savaş bana sarıldıktan sonra "Hazırsanız çıkalım" dedi. Hepimiz çıktık kapının önündeki Savaş'ın arabasına doğru yürürken Savaş beni çevirdi ve apartmanın altındaki depoya doğru gittik, sanırım mekan dedikleri yer burası diye düşünürken motosikletleri görmemle bu düşünce aklımdan uçtu gitti. Herkes motorlara bindi bende Savaş'ın hemen arkasına. Aslında motor kullanmayı biliyorum ama bu durumda onu tartışacak halim yok. Yaklaşık 15 dakika sonra ormanlık bir alana girdik. Ağaçlar o kadar sıktı ki burada küçük bir kulube bile olamaz bunlar o kadar insanı nereye alacaklar. Biraz daha ilerledikten sonra herkes durdu ama kimse inmedi sadece zeynep indi. Yere eğildi ve çimenlerin olduğu yerde elim kadar falan bir kapak açtı sonra da oraya bazı rakamlar girdi ve orada bayağı büyük bir kapı açıldı. Sonrasında herkes yerin altına doğru motorlarla inmeye başladı herkes girdiğinde kapı otomatik kapandı. Bizde biraz daha ilerleyip motorları park ettikten sonra başka bir kapıdan daha geçip devasa bir odaya girdik. Herşey burada çok güzel gözüküyor hatta eski bir bar gibi ama koltukları olan bir bar. İleride bir kapı daha vardı ama daha orayı keşfetmedim Banu'yu bulduktan sonra ilk işim oraya da girmek. Saat 24.00 olduğunda dakikası dakikasına kapı açıldı çok kalabalık motor sesleri gelmeye başladı. Buradaki kapı da açıldığında içeriye nereden baksak 150 kişi falan girdi Savaş hemen konuşmaya başladı:

ÇETE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin