Bölüm 3: Mesafeli Olmak

7.3K 646 209
                                    

İyi okumalar 💜💜💜

Jungkook'un ağzından;

Eve geldiğimde hava kararmıştı. Karanlık salonda sadece televizyon oynuyordu.

Taehyung televizyon izliyor olabilir miydi?

Salona yaklaştığımda koltukta uyuyakalmış Taehyung'u görmüştüm.

Koltukta cenin pozisyonunu almış bir elini kolunun altına koymuş diğer eli ise koltukta uzatmış boşlukta duruyordu.

Yanına yaklaşıp dizlerim üstünde durdum. Alnına gelen saçlarını geriye ittirdim.

Daha önce hiç bir omega ile ilişkim olmamıştı. Daha doğrusu bir omega ile ilişkim olmamıştı. Şu devirde kimse çulsuz birini sevgilisi olarak istemezdi haklı olarak. Zaten benimde sevgiliye arıyacak vaktim olmamıştı.

Şimdi ona bakarken aklımda Yugyeom'un dedikleri dönüp duruyor, gerçekten de böyle olabilir mi diye düşünüyordum.

Taehyung, öyle biri gibi gözükmüyordu. Daha çok şefkatli, güzel, saygılı biri gibi gözüküyordu.

Yine de Yugyeom'un söyledikleri bir yana o benim patronumda bende çalışanı aramızda bir şey olsa bile heves için olurdu o benim gibi bir alfa yerine daha güçlü, kariyeri olan bir alfa ile evlenmeliydi.

Sıkıntıyla nefes verip ayağa kalktım ve televizyonu kapattım.

Taehyung'u eğilip kucağıma aldım çünkü burada uyuyamazdı.

Kucağıma aldığım an başını omzuma yaslamış kolunu omzuma koymuştu. Gözleri ise hafif aralanmıştı.

"Jungkook..." uykulu sesi ile mırıldandığında bakışlarımı ona çevirip gülümsedim. Ardından gözleri tekrar kapandı.

O şeftali kokusu daha çok burnuma dolarken nefesimi tuttum. Benim feromonlarım ona güven veriyor olabilirdi ama onun feromonları bana iyş gelmiyordu. Kendimi tutmam lazımdı.

Odasına girdiğim zaman onu yatağa nazikçe yatırdım ve üstünü yorganıyla örttüm.

Daha fazla odada kalmayıp çıktım ve kendi odama girdim. Acilen duş almam lazımdı çünkü Taehyung'un feromonu üstümdeydi.

Taehyung'un ağzından;

Sabah yatağımda uyandığımda şaşırdım. Çünkü dün koltukta uyuyakaldığımı hatırlıyordum.

Gözlerimi ovuşturup yorganı üstümden çektim ve yataktan kalktım.

Bugün şirkete gitmem gerekiyordu.

Hemen lavaboya gidip rutin işlerimi halletmiş ardından çıkıp dolabımı açmıştım.

Altıma yüksek bel beyaz bir kumaş pantolon, üstüme açık mavi saten bir gömlek giymiş gömleği pantolonun içine sokmuşum.

Beyaz kumaş ceketimi de alıp giymiş ve altıma beyaz hafif topuklu botlarımı geçirmiştim.

Aynalı masana oturup saçlarıma kuru şampuan spreyimi sıkmış ve taramıştım. Hafif bir göz makyajı ve vişneli bir nemlendirici sürdüğümde hazırdım.

Mavi çantam, beyaz kabanımı alıp odamdan çıktım. Bu sırada Jungkook'ta karşı odadan çıktı ve aynı anda birbirimize baktık.

Ona çok yakışan siyah takımı giymişti. Saçlarını geriye taramış alnını açıkta bırakmıştı.

"Günaydın." dedim gülümseyerek.

"Günaydın." dedi ve gülümsedi.

"Hemen çıksak iyi olur, yolda kahvaltı ederiz." diyip önden yürüdüm ve merdivenleri inmeye başladım.

***

Jungkook ile yolda çok sevdiğim bir mekanda durmuş kahvaltı etmiştik. Ardından şirkete gelmiştik. O da benimle yukarı çıkarken yapacaklarını söylüyordum. Şirketin içinde olmasını, bir yere giderken bana haber vermesini,arabanın bakımlarını yaptırmayı unutmamasını söylemiştim. Asansör kata gelince inmiş odama adımlamaya başlamıştım. Herkes beni görünce günaydın diyor bende onlara gülümseyerek karşılık veriyordum.

Odamın önüne geldiğimde Jennie masasından kalkmış benimle odama gelmişti. Jungkook'ta arkamızdan girmişti.

''Jennie , Jeon Jungkook yeni korumam ve şoförüm onun sözleşmesini imzalatır mısın?''

''Elbette efendim, Bay Jeon lütfen benimle gelin.''

Onlar odadan çıkınca koltuğuma oturup işlerime gömüldüm. Yeni kreasyon için yeni şeyler çizmeliydim. Ayrıca yurt dışı pazarlaması için ortağım Jimin ile konuşmam gerekiyordu.

Ofis telefonunu alıp Jennie'yi arayıp Jimin'i çağırmasını istediğimi söyledim. Birkaç dakika sonra Jimin geldiğinde gülümsedim.

''Selam umarım işini bölmemişimdir. Önemli bir konu da konuşmamız gerek.''

''Hayır, Yoongi ile konuşuyordum.''

Jimin'de benim gibi erkek bir omegaydı ve eşi Yoongi ile bir yıldır evlilerdi. Benim aksime o bir eş bulmuş ve hayatını kurmuştu.

''Şu pazarlama işi geçen akşam görüştüğüm adam çıkarcı pisliğin teki yeni birilerini bulmamız gerek.''

'' Orası kolay ben birini daha bulmuştum aslında, şu Park şirketini biliyorsun bayağı iyiler bir sürü mağazaları var ve bizimle çalışmak istiyorlardı. Yurt dışında oldukça ünlüler bence bugün onlarla bir toplantı ayarlayalım.''

''Olur öğle yemeği için toplantı ayarlayalım.''

''Güzel ben hallediyorum o zaman.''

Başımı salladım ve ardından Jimin odadan çıktı.Öğle arasına kadar çalıştım ve bir şeyler çizmeye uğraştım.

***

Öğle arası gelmiş yemek için yola çıkmıştık. Jungkook bizi restorana götürürken arkada Jimin ile ne konuşacağımızı hazırlamaya çalışıyorduk. Çıkarlarımız,gelirler, giderler...

Sonunda geldiğimizde arabadan inmiş Jungkook'a içeri gelmesine gerek olmadığını burada kalıp bir şeyler yiyebileceğini söyledim ardından restorana ilerledim.

İçeri girer girmez Jimin bizi iki tane adamın oturduğu masaya götürdü. Onlarda bizi görünce ayağa kalktı. Park şirketini biliyordum. Başında olan kişi Park Woo Jin'di ve şuan göerüyorum ki oldukça yakışıklı bir alfaydı. Junkook kadar olmasa da...

Bir dakika neden onları kıyasladım ki? Kendine gel Kim Taehyung.

Karşımdaki adamında beni süzdüğünü fark ettiğimde gülümseyip elimi uzattım.

''Sizinle tanıştığıma memnun oldum Bay Park.'' elimi tutup sıktı ve hoş olan gülümsemesini sundu.

''Bende öyle Bay Kim çok ama çok memnun oldum.''

*

*

*

Bölüm sonuuuuu. Böyle kısa bölümler atmaya çalışacağımmm.

Park Woo Jin'e dikkat edin derim ;))))

💜💜💜

I'm with you - Kooktae-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin