I'm with you - Kooktae-

Bölüm 11: Plan'nın Ardındaki Kişi

İyi okumalar💜💜💜

Taehyung'un ağzından;

Uyandığımda soğuk bir depodaydım. Ellerimi hareket ettirmeye çalıştığımda bağlı olduğunu fark ettim. Bir sandalye de ellerim ayaklarım bağlanmıştı.

Tanrım o pislik beni nereye getirmişti?

"İmdat! Kimse yok mu?!"

Yine de etrafta birileri vardır diye bağırmamın ardından karanlık depoda bir gıcırtı duyuldu ve ışık sızdı.

Kapı açılmıştı.

"Günaydın Kim Taehyung."

İçeri giren Yugyeom ile şaşkınca açtım gözlerimi onu beklemiyordum, tamam bana kötü şeyler demişti ancak bu kadarını yapması beni şaşırtmıştı.

"Neden buradayım?! Niye böyle bir şey yaptın Yugyeom?!"

Bağırmamla sinirlenmiş olacak ki yanıma gelip çenemi sıkıca tuttu ve kırmızı gözlerini görmemi sağladı.

"Bana bağırma hakkını kim verdi sana?! Aptal! Senin karşında bir alfa var. Eğer seninle işimiz olmasaydı şurada boğazını parçalardım!" diyip kurt dişlerini gösterdi.

Korkuyla sessizleşirken geri çekildi. Ardından depodan çıktı ve birkaç dakika sonra üç kişi olarak geldiler.

Biri Woo Jin pisliği, Yugyeom şerefisizi ve tanımadığım ama feromonundan algılayabildiğim omega bir kadın.

Işıkları yaktıklarında gözlerimi kırpıştırdım. Karanlığa alışmış olmalıydım.

Kadının gözleri beni süzüyor, öldürecekmiş gibi bakıyordu.

"Anlatmalı mı? Yoksa öldürmeli mi?"

"Öldürmek yok demiştik Yugyeom, o benimle gelecek!" Woo Jin'in dedikleri ile kaşlarım çatıldı. Ne planları vardı, bilmiyordum ama ölmek değil Jungkook'a kavuşmak istiyordum.

"Kapayın çenenizi ahmaklar, bu sürtükle yalnız konuşacağım, çıkın dışarı."

Kadının sözünü dinleyip çıkmaları beni şaşırtmıştı çünkü o bir omegaydı ve alfalara böyle bağırması garipti ve bana sürtük demesi sinirimi daha da bozmuş nefret dolu bakışlarımı ona dikmiştim.

Alfalar çıkınca bana yaklaştı ve bedenimi süzdü.

"Iyh, Jungkook nereni beğendi anlamadım. Acayip çirkin bir vücudun var oysaki."

Vücudum ile ilgili dedikleri umurumda değildi ancak Jungkook'u nerden tanıyordu?

"Sen Jungkook'u nereden tanıyorsun ve kimsin?"

Sorduğum soruyla gülümseyip kollarını göğsünde kavuşturdu.

"Jungkook benim biricik aşkım, alfam. O en başından beri benimdi, benim olacaktı. Ta ki sen! Onun hayatına girene ve her şeyi bok edene kadar!"

Bir dakika ne? Alfam? Aşkım? Jungkook'a aşık ve en başından onun muydu?

"Ne diyorsun sen? Jungkook'u nereden tanıyorsun?"

"Bak Taehyung, aklında ki düşünceler şuan çok ters aslında sen hani Yugyeom'un Jungkook'u sevdiğini düşünüyorsun ya? İşte onu seven benim, Yugyeom'da kardeşim ve bana yardımcı oldu. Jungkook ile tanışıyoruz, tam üç yıldır ve onu seviyorum. Söyleyecektim ancak sen gelip aramıza girdin. Oysaki onun da bana karşı duyguları olduğuna emindim! "

Duyduklarım ile şoka girerken karşımdaki kıza öylece bakıyordum.

"Nereden emin olabiliyorsun hm? Sevseydi söylerdi? Ağzından böyle bir kelime duydun mu?" onu sinir etmek istiyordum çünkü Jungkook benimdi. "Aksine beni seviyor ve benimle beraber!" son cümlemle gözlerindeki nefret ve kin daha da ayırt edilir oldu ve bir anda bana yaklaşıp sert bir tokat atmasıyla başım yana savruldu.