Bölüm 5: Kıskanç Bir Jeon

7.3K 587 519
                                    

 İyi okumalar 💜💜💜

Taehyung'un ağzından;

Dudaklaırmızı ayırmış soluklanıyorduk. Alınlarımız birleşikti. Ikimizdende ses gelmiyordu.

Şimdi ne olacaktı? Tek düşünebildiğim buydu.

Bunları düşünürken Jungkook belimdeki ellerini çekti ve bana baktı.

"Taehyung biz bunu yapmamalıydık."dediğinde geri çekildim ve gözlerine baktım bende.

"Bu yanlış sen benim patronunun ve bir anda oldu. Böyle olmamalıydı. Bunu unutalım, lütfen."

Böyle demesini beklemiyordum öpüştükten sonra beni üzmüştü, ağlamamak için zor duruyordum.

"Tamam, unutalım." dedim ve hızlıca kucağından kalktım, kendimi reddedilmiş bir sürtük gibi hissediyordum.

Hızlıca odama çıktım ve kapıyı kapattım. Yatağıma yatarken göz yaşlarım sessizce yanaklarımdan akıyordu. Ben ondan hoşlanmaya başlamıştım ve o beni istemiyordu.

Göz yaşlarım içinde hıçkırarak uykuya daldığımda sabah büyük bir baş ağrısı ile uyandım. Hiçbir şey olmamış gibi davranacaktım.

Bugün Park Woo Jin ile akşam yemeği yiyeceğim aklıma gelince sırıttım. Madem sen beni istemiyorsun, bende yoluma bakarım değil mi?

Çok olmasa da arada feminen giyinen biriydim. Dolaptan askılı koyu yeşil ve dantel detayları olan büstiyerimi aldım.

Bir kadın omeganınki kadar olmasa da benim de göğüslerim vardı ve böyle şeyler oldukça yakışıyordu. Altıma da beyaz derin bir yırtmacı olan kalem eteğimi çıkardım. Onları giyip belime beyaz gucci kemerimi ve altın rengi zinciri taktım.

Üstüme krem rengi hırkamı alıp giydim. Saçlarıma maşa ile dalga yapıp gözlerime yeşil tonu da far sürüp eyeliner çektim.

Dudaklarıma şeftali renginde bir ruj sürüp aynadan kendime baktım. Çok güzel olmuştum.

Ayağıma krem rengi bir stiletto giyip uzun zincir askılı krem çantamı taktım. Işte hazırdım.

Odadan çıktığımda aynı zamanda Jungkook'ta çıktı, bu sefer üstünde lacivert takım vardı. Saçlarını ikiye ayırmıştı.

Yine çok yakışıklıydı. Onun gözleri de bende dolaşırken dilimi yanağında gezdirdiğini gördüm.

"Jungkook acele etmeliyiz, şirkette önemli bir toplantım var."diyip önden yürüdüm.

Aşağı inip evden çıkarken arkamdan o da çıkmış hemen gelip kapımı açmıştı. Binip telefonumu elime aldım. Günlük programıma bakarken arabayı çalıştırdı ve evden ayrıldık.

Bir süre araba durduğunda ve kapım açıldığında arabadan indim ve şirkete geldiğimizi gördüm.

Bir şey demeden oradan gidecekken Jungkook'un kolumu tutması ile ona baktım.

"Ne oldu Jungkook?"

"Neden böylesin?"

"Nasıl böyleyim? Bir şeyim yok. Gayet iyiyim ve işe gideceğim kolumu bırakırsan!"

I'm with you - Kooktae-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin