Bölüm 4: Beklenmeyen Öpücük

7.4K 632 491
                                    

İyi okumalar💜💜💜

Taehyung'un ağzından;

Öğle yemeği bitmişti, Park şirketi ile anlaşmıştık ve anlaşma imzalamıştık.

Bununla kalmamış bir de yakın bir zaman da olan kendi şirketteki çalışanları için düzenlenen iki günlük kış tatiline bizim şirketi de davet etmişlerdi ve bizde kabul etmiştik.

İlk başta pek istemesemde Bay Park - ona Woo Jin dememi istemişti - kabul etmemiş, ısrar etmişti.

By hafta sonu gidiyorduk. Şimdi ise arabadaydık, şirkete dönüyorduk.

"Taehyung şu Park Woo Jin, yakışıklı bir alfa ve senden etkilenmiş gibiydi, yemek boyunca seni izledi durdu. Kesin hoşlandı senden, yıllardır da tek başınasın, ilgisini belli ederse kabul et bence."

Jimin'in dedikleri ile bakışlarım ön tarafta arabayı süren Jungkook'u bulmuştu. O da aynadan bana bakmıştı, kaşları çatıktı.

Neden ona bakıyordum ki? Of şu sıralar kendimi anlayamıyorum.

" Jimin ben o gözle bakmadım ve bakmamda. İş için alakam olacak biri sadece. Ayrıca illa mühürlenmek zorunda değilim. Tek başıma da yaşayabiliyorum gayet."

Bakışlarım tekrar Jungkook'u bulurken sırıttığını gördüm ve nedense bende gülümsedim.

Ay resmen flört.

"Üf Taehyung ne var işte yakışıklı, zengin, kibar biri. Kaçmaz bu fırsat. Senin iyiliğini düşünüyorum ben."

" Jimin istemiyorum dedim ya, kapat konuyu."

"İyi peki."

Ardından ikimizde dışarı izlemiş, şirkete varana kadar konuşmamıştık.

Şirkete geldiğimizde Jungkook'un kapıyı açmasıyla birlikte Jimin hemen inmiş içeri girmişti.

Bende inmiş ve teşekkür etmiştim.

" Jungkook yemek yedin değil mi? Aç kalmanı istemem. "

"Merak etmeyin, Bay Kim yedim."

Gülümsedim. "Güzel, ha bu arada ilk sana haber vereyim. Bu hafta sonu bir tatile gideceğiz, tüm şirketle. Geliceksin değil mi?"

"Ah bilmiyorum ki? Hafta sonu arkadaşlarım ile sözleşmiştik."

"Jungkook bence bu tatil sana da iyi gelir. Her zaman arkadaşlarınla buluşursun."

"Peki o zaman." dediğinde gülümsedim.

"Güzel, akşam çıkışta görüşürüz."diyip içeri girdim ve asansöre binip odama çıktım.

Jimin hemen herkese haber vermişti ve tüm çalışanlar sevinçliydi.

Günün sonrası klasik geçti ve akşam oldu. Şirketten yorgun bir şekilde çıkarken Jungkook beni kapıda bekliyordu. Hemen kapımı açıp binmemi bekledi. Binince de kapattı ve öne geçip arabayı çalıştırdı.

"Yorgun gibisin." konuşmasıyla ona baktım. Biraz başım ağrıyordu.

"Evet, biraz da başım ağrıyor."

"Açlıktandır o." diyip güldüğünde bende güldüm. "Seni bir yere götürmek istiyorum kabul eder misin?"

"Nereye?"

"Karnının doyacağı bir yere."

"O zaman her türlü kabulüm." diyip güldüğümde o da güldü. Yan yana iken hep gülmemiz çok güzeldi.

I'm with you - Kooktae-Where stories live. Discover now