Bölüm 7

431 12 1
                                    

"She remembered who she was and the game changed"

Lalah Deliah

("Kim olduğunu hatırladı ve oyun değişti")

💫💫💫

Asu Zeynep Tekin toplantı odasından hışımla çıktığında kaskatı olmuş bedeni, birbirine sıkıca bastırdığı dudakları ve elinde buruşturduğu kâğıtlarla adeta burnundan soluyordu. Buz mavisi gözleri, rengine tezat öyle canlı bir alevle yanıyordu ki önüne çıkan her şeyi yakıp yok edebilir, herkesi dize getirebilirdi. Bebe mavisi Gianvito Rossi'leri siyah mermer zemine çok yakında kopartacağı kıyameti haber verircesine iniyor, bu öfkeden nasibini almak istemeyen insanları gözünün önünden çekiyordu.

Büyük adımları odasının önüne geldiğinde dahi yavaşlamazken kapısının yanında duran adama tek bir bakış atmadan, sıkılı dişlerinin arasından tısladı. "İçeri"

Yekta hemen arkasından odaya girip kapıyı kapattığında elindeki kâğıtları masasına öyle sert çarptı ki etrafta tokat gibi bir ses yankılanmış, karşısında dikilen adam tedirgin bir nefes vermişti. Etrafına yansıtmamak için çabalasa da böyle büyük bir duyguyu saklayamıyor, öfkesi dalga dalga etrafına yayılıyordu.

Genç kadın, kendini sakinleştirmek adına avuçlarını masaya bastırıp hafifçe eğildi ve derin nefesler almaya çalıştı ancak hayır, hiçbir şey işe yaramıyordu. Kendine hakim ol, Zeynep. Öfke nöbeti geçirmenin ne yeri ne de sırası.

Nasıl böyle fütursuzca davranabiliyor, nasıl bu kadar gerizekalı olabiliyordu? Aldığı kararların sonuçlarını kestiremediği açıkça belliydi ama onu uyarmıştı, onu bu adam hakkında uyarmıştı!

Khalil Al-Hashimi bir canavardı, adını duymak dahi midesini bulandırırken onunla iş yapmak istemiyordu ama bu toplantıdan sonra görünen oydu ki onu alenen küçümseyen kuzeni, kendini ve şirketi felakete sürüklemek pahasına düşüncelerini yok sayıyordu.

Ancak unuttuğu bir şey vardı: Asu Zeynep Tekin kendisine yapılan saygısızlığı asla affetmezdi.

Sımsıkı bastırdığı dişlerinin arasından kısık bir tonda "Adam çoktan İstanbul'a gelmiş" diye tısladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sımsıkı bastırdığı dişlerinin arasından kısık bir tonda "Adam çoktan İstanbul'a gelmiş" diye tısladı. "Alper, o gitmeden imzaları atma niyetinde. Bu toplantılar da sırf beni oyalayıp zaman kazanmak içinmiş! Her şey hazırmış, imzaları atacakları gün bile aylar önceden belliymiş!"

Delirmek üzereydi, gerçekten delirmek üzereydi! Alper o adamla nasıl bir ilişki kurardı? Öyle bir pisliği nasıl bu şirkete bulaştırırdı? PharmaTek, Tekin ailesinin aydınlık yüzü, ak parası ve Zeynep'in tutunacağı tek daldı ama Alper'in kendini dedesine kanıtlama çabası yüzünden o da kirlenmek üzereydi!

Hulusi Tekin, birkaç ay önce arayıp dönmesini istediğinde pis işlere bulaşmayacağını açık ve net bir biçimde ifade etmiş, adamdan buna dair söz istemişti. Zeynep'in çok kırmızıçizgisi vardı ama kısa bir süre içinde Türkiye'ye yerleşecek olan Yaman için bunların birkaçını yok saymış, bir tek bunu şart koşmuştu. Etrafındaki diğer belalarla bir şekilde baş ederdi ama ellerini daha fazla kirletme niyeti yoktu.

Tahripkâr +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin