doɢ αɴd нυмαɴ » ѕтoɴy

Gerçek Aşk

Bir hafta geçmişti. Tam bir haftadır camın önünden hiç çekilmemiştim. Her bir ses duyduğumda ya Grant'ı ya da Blue'yu görme umudu ile bakıyordum dışarıya. Gördüğüm tek şey ise boşluk oluyordu.

Şu an onun bana ihtiyacı vardı. Her zamankinden daha çok. Wanda onu bulmuştu ve bu sefer ben bırakmıştım onu. Gitme demediğim için kendime kızıyordum. Kolundan tutup kendime çekmeliydim ve sıkıca sarılmalıydım ona. Önemli olmadığını söylemeliydim, gitmesine izin vermemeliydim.

Gözlerimi kapatıp parmaklarımı saçıma geçirdim. Grant'ın nerede olduğunu, nasıl olduğunu bilmiyordum.

Ya Wanda'nın elindeyse?

Bu düşünce zihnimi zehirli bir sarmaşık gibi ele geçirirken kalbimin ağrıdığını hissediyordum. Bir şekilde Grant'ı bulmalıydım, tekrardan ona sarılmalıydım.

Pietro, ben Tony Stark. Sana adresimi atacağım. Konuşmalıyız, lütfen.
Tony Stark

3 Saat Sonra

"Merhaba, Tony." diyerek içeriye girdi Pietro. Hiç değişmemişti, saçları hâlâ gümüş grisiydi. Sadece boyu biraz daha uzamış ve kaslanmıştı.

"Pietro...-"
"Olanları biliyorum. Steve'i yani. Sana yardımcı olacağım çünkü Wanda'yı kaybetmek istemiyorum."
"Ona zarar verecek diye korkuyorum."

Pietro içeriye girdiğinde kapıyı kapatıp peşinden gittim.

"Sana en başından anlatmalıyım, Tony. Kardeşim seni gördüğü zaman etkilenmişti. O sıralar ailemiz hakkında bir gerçek öğrendik. Geçmişimizde cadılık vardı. Wanda bunu senin üstünde denedi. Aşk büyüsü yaptı sana. Ve oldu da. Ona aşık oldun. Daha sonra mahallemize biri taşındı. Steve..."

Pietro alt dudağını nemlendirip kafasını iki yana salladı. "Wanda'nın dikkatini çekmişti. Bunu yapmaması gerektiğini söyledim ama dinlemedi. Steve ise hiçbir zaman Wanda'ya yüz vermedi. Durmadan Wanda'dan kaçtı hatta Wanda'nın sevgilisi olduğunu öğrendiğinde daha da uzaklaştı ama bu sadece Wanda'yı takıntılı bir hâle getirdi. Steve'e saplantılı bir şekilde aşık oldu ve büyünün aynısını ona yaptı. Seni yüzüstü bırakıp onunla sevgili oldular. Wanda mutluydu. İstediği her zaman Steve'e dokunabiliyor, onu öpebiliyordu ama Steve böyle değildi. O mutsuzdu. Yine de Wanda'ya belli etmemek için sustu yıllarca. Bir gün iş toplantısından erken döndü. O gün Wanda ve ben geçmişimizi konuşuyorduk. Steve her şeyi duydu ve öğrendi. Ben ona kaçmasını söyledim ama Wanda hem benden hem Steve'den daha hızlıydı..."

Pietro sıkıntılı bir nefes verdiğinde ben bacaklarımı titretiyordum.

"Birkaç anlaşılmaz sözcükler söyledi. Steve bir anda düştü yere. Acı çekiyordu, onu o şekilde görmeye ben bile dayanamamıştım. Bir süre sonra ise bir köpeğe dönüştü. Wanda'ya bunu sorduğumda 'en sadık canlılar köpeklerdir, bundan sonra bir tek bana sadık kalacak.' dedi. Ama istediği gibi olmadı yine. Steve bir gün kaçtı. Belki de aylarca sokaklarda kaldı. Daha sonra ise seni buldu. Aslında kaderin bir oyunuydu..."

Pietro sustuğunde bittiğini düşünmüştüm. Oysaki her şey daha yeni başlıyordu.

"Wanda Steve'i buldu. Bulmasını sağlayan şey ise aşk büyüsüydü. Steve seninle tanışıktan sonra yavaş yavaş büyünün etkisi geçti ve Wanda bunu hissetti. Ayrıca tek onda geçmiyordu etki. Senin vücudundaki büyü etkisi de geçiyordu...-"

"Nasıl geçiyor bu etki?"

"Aşk büyüsünü sadece tek bir şey bozabilir. Gerçek aşk."

"Yani biz Grant ile birbirimize aşık mı olduk?"

"Sence?"

Bu kabul etmem gereken bir gerçekti. Ona bağlanmıştım ve şimdi acı çekiyordum.
Sevdiğim adamın nerede olduğunu bile bilmiyordum.

"Pietro, o nerede?" diye sordum büyük bir umutla. Pietro üzgünce bana baktığında korku ile kaşlarımı çattım.

"Lütfen, söyle."

"O gün evden çıktığında Wanda onu takip etti ve sonrası yok. Beni bir şekilde atlattı. Ne Steve ne de Wanda'yı bulabildim."

"N-ne yapacağız?"

"Onları bulacağım ama sensiz yapamam."

"Grant için her şeyi yaparım."

"İhtiyacım olan da buydu zaten."

Dediklerim doğruydu, Grant için her şeyi yapardım.