Size İhtiyacım Var

930 93 49
                                    

Üç gündür Steve'i arıyorduk

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Üç gündür Steve'i arıyorduk. En yakın arkadaşı Bucky'nin evinden başlayıp tüm tanıdıklarının evine gittik ama onu bulamadım. Onsuz geçen her dakika ayrı acı çekiyor, onsuz geçen her saniye daha fazla pişman oluyordum.

Eğer o gün bana sarılmasına izin verseydim o şu an burada, benimle beraber olacaktı ve tüm olumsuzlukları el ele atlatacaktık.

Ben ona bir söz vermiştim. Her zaman seni koruyacağım ve her zaman yanında olacağım diye. Ama sözümü tutamadım.

"Belki de gidip biraz uyumalısın..." dedi Pietro boştan sona bana bakarken. "Çok kötü gözüküyorsun."

"Uyumak istemiyorum. Bir an önce Grant'ı bulmak istiyorum." dedim ellerimi saçıma atarken. Önüme gelen tutumları geriye iteledikten sonra ayağa kalkıp odada turlamaya başladım.

"Pitero, lütfen düşün. Wanda nerede olabilir?"

"Bilmiyorum. Wanda'nın ne yapacağını kimse kestiremez. Belki de yurt dışına gitmiştir ya da burnumuzun dibindedir."

"Tanrım, ben çok korkuyorum. Ya Steve'e bir zarar verir...-"

Lafımı kesen kapının ziliydi. Hızla kapıya gittiğimde bana mahçup ama bir o kadar da özlemle bakan bir çift mavilikle karşılaştım.

"Biliyorum, şu an görmek istediğin en son yüz benim yüzüm ama...-"

Onun konuşmasına müsaade etmeden hızla kollarımı boynuna doladım ve ona sıkıca sarıldım. Steve şaşkınlıktan en başta sarılışıma karşılık verememişti fakat daha sonra o da kollarını belime doladı ve beni kendisine iyice bastırdı.

"İyi ki geldin, Grant. Seni çok özledim." dedim hiç de istemeyerek ondan ayrılırken. Grant bir adım geriye gittiğinde onu baştan sona baktım. "Neredeydin şimdiye kadar?"

"Olabildiğince uzaktaydım." dedi düz bir sesle. Ben kenara çekildiğimde o da kapıdan içeriye girip salona adımladı ve Pietro ile karşılaştı.

"Pietro?"

"Merhaba, Steve."

Pietro'nun dudakları yukarıya kıvrılırken Grant'ın da ondan farkı yoktu. Hızla birbirlerine sarıldıklarında kaşlarımı çattım. Bu kadar yakın olduklarını bilmiyordum. Yalandan öksürdüğümde ikisi birbirinden ayrıldılar. Grant önüne gelen saçlarını geriye iteledikten sonra bana baktı. Gerilmesini istemediğim için ona içten bir şekilde tebessüm ettim.

"Otur, lütfen." dedim arkasındaki koltuğu gösterirken. Steve oraya oturup en başta bana daha sonra Pietro'ya baktı.

"Bu zamana kadar neredeydin?" diye sordum kendimi tutamayarak. Steve alt dudağını nemlendirip tekrardan bana bakmaya başladı.

"Ben en başta bir arkadaşımın evinde kalmayı düşündüm ama daha sonra Wanda'nın ilk bakacağı yer orası olduğunu düşündüm. Daha sonra ise eski evime gittim...-"

"Şu Wanda'nın sevmediği ev mi?"

"Evet, orası... Aslında orada kalmaya devam edecektim ama bu sabah uyandığım başucumda bir mum buldum. Gül desenli bir mum ayrıca alnımda kırmızı bir ruj izi. vardı. Wanda dibime kadar gelmişti ve ben bundan korktum. Sen bir e-mail atmıştın. Bu yüzden yardım isteyecektim."

"Yani Pietro için mi geldin?" diye sordum. Grant kafasını usulca salladığında bir şey demeden önüme döndüm.

"Ben ne yapacağımı bilmiyorum, Steve. Wanda'ya karşı sizin kadar savunmasızım."

"Ben biliyorum." dedi Steve kendinden emin bir sesle. En başta bana daha sonra Pietro'ya baktı. "Ama ikinize de ihtiyacım var."

×

Buna bir tane final ayarladım. Ters köşe bir şey ve şu an oturdum yiyeceğim linçleri düşünüyorum kshwksjsks




doɢ αɴd нυмαɴ » ѕтoɴyWhere stories live. Discover now