2.bölüm

168 56 29
                                    

     Eve vardığında annesi kapıyı açtı ve gördüğü manzaraya karşı gülmemek için kendini zor tuttu. Ama kızının morali zaten bozukken gülemezdi ki! Onu içeri aldı ve arkasından gelen Can ve Ada'yı da davet etti. Herkes içeri girdikten sonra kapıyı kapattı. Asya banyoya gidip üstünü çıkardı ve boya kurumadan önce temizledi kıyafetlerini, sonra çamaşır makinesine attı ve duşunu aldı. Çıktığında Ada ve Can'ı annesine her şeyi anlatmış buldu, artık okula da gidemezdi, mutfağa girip kendine bir kahve hazırladı ve salona döndü. "Of ya! İlk günden hemde!" Siyah pijamalarıyla koltuğa oturdu ve bacak bacak üstüne attı. "Bu şakanın sahibini bulmamız gerek" dedi. Gerçi bulsa bile bir şey yapmayacaktı, sadece merakını giderecekti. Kahvesini bitirince ayağa kalktı sıkıntıyla, bir an düşündü, onu okuldan göndermeye mi çalışmışlardı? Eğer öyleyse geri gitmeyecek, ama onlara istediklerini verip evde kalmayacaktı. Gidip gezecek ve bunu sosyal medyada paylaşacaktı. Odasına yöneldi ve üstüne siyah ve rahat bir şeyler giydi. Geri döndüğünde salona herkes şaşırmıştı, "nereye?" dedi annesi. O da aklından geçen tüm düşünceleri anlattı ve Ada ve Can'ı alıp çıktı evden. Gezebileceği her yere gitti ve her yerde fotoğraf çekinip sosyal medya hesabında paylaştı. Akşam, okul çıkışına yakın, eve geri döndü. Ada ve Can ise kendi evlerine gitmişlerdi. Gece olana kadar annesine gün içinde neler yaptığını anlattı. Gece yatağına girdi ve onlara istediklerini vermemenin rahatlığıyla uyudu.

*********

Sabah olduğunda uyanıp okula gitti. Ada ve Can'ı bulunca sınıfına girdi ve sırasına oturdu. Ada yanına, Can arkasına oturdu. Dersi beklerken sınıfa Sevgi girdi, Asya umursamadığı için ona bakmadı, ama Ada bir şey fark etmişti. Kıpkırmızı giyinmişti, asla tek renk giyinmeyen Sevgi bu sefer kıpkırmızıydı. Nazar değer diye düşündü Ada, asla siyahtan başka bir şey giyemezdi. Zaten Asya'nın yaşadığı o olaylardan sonra onun üzüntüsünü paylaşmak istedikleri için siyah renkti, ama bunun sebebini kimse bilmiyordu, sadece o üçü. Boşverip önüne döndü Ada, dersi başladı. Ders boyunca Asya hiçbir şey yapmadı, aslında dersi dinlediği bile söylenemezdi, aklı hep başka yerlerdeydi. Herkes düşünürdü nasıl alabiliyordu yüksek notları dersi bile dinlemeden, gerçi o da bilmezdi.

     Teneffüs vakti üçü birlikte havanın sabah soğuğunda okulun bahçesine indiler, burunlarının ucu kızarmıştı soğuktan ve artık sinirden yanakları kızarmak üzereydi, çünkü Sevgi ve arkasında 3 kişi daha kırmızılar içinde onlara doğru geliyordu. "Ne var Sevgi?" dedi Asya bıkkınlıkla, o ise aldırmadan karşılarına geçti ve beynini kullanmadığını belli ederek bağırdı "Asya, Ada ve Can, sizi bir yarışmaya davet ediyorum" bütün okul duysun diye yapmıştı. "Bir dur bağırma salak salak, ne diyorsun?" "Diyorum ki yetenek yarışması var kızım unuttun mu? Hani okulumuz her yeni yılda yapıyordu ya" dedi tuhaf bir ses tonuyla, o da cevap verdi "biliyorum". "E bende seni orada rakibim olarak görmek istiyorum" dedi ve kahkaha attı. Asya düşünmeden edemedi, kafasının içinde ne vardı acaba Sevgi'nin? Beyin yerine? Ya da ne planlıyordu yine? Onların yenilmelerini ve herkese rezil olmalarını mı sağlayacaktı? Ne tuhaftı. Ona cevap verdi Asya "tamam, kabul ediyorum, en yüksek puanı alan kazanır, kaybedene ne olacağını sen seçersin". Arkadan Ada dürttü onu "yavaş git ağzımıza sıçar bu kaybedersek" dedi. Asya ise ona 'bi dur' der gibi hareket yaptı. "Kaybedenin arkadaş grubu bir daha bir araya gelmeyecek" "iyi de bunu nasıl bileceksin ki?" "Okul içinde gözlerim var benim" dedi etrafına bakınacak Sevgi, "peki anlaştık, kaybedenler bir daha okulda bir arada görülmeyecek" dedi Asya ve gitmeleri için içinden bol bol dua etti. Neyseki duaları kabul oldu da gittiler, yoksa daha fazla dayanamazdı Asya, yolardı.

     Ada ve Can ona kızdıktan sonra yapacak bir şey olmadığı düşünerek sınıfa döndüler. 1 haftalık kayıt vakti vardı yarışmalar için, 2.teneffüsü beklediler. Derste Asya yine iç çekti sıkıntıyla, aklı hep geriye gidiyordu, geçmişe. Kurtulamıyordu ondan, onlardan. Gidince, uzaklaşınca kutulacağını sanmıştı belki de belalardan, ama artık yaşamasa bile o hissettiği acılar ona yaşıyormuş gibi, sanki dün olmuş her şey gibi hissettiriyordu. Bu ise onun canını çok sıkıyor ve hep siyahlara bürünmek istiyordu. Peki o meydan okumayı kabul etmesi doğru muydu? Bilemiyordu, sonuçları nasıl olacaktı kestiremiyordu.

*******

1 hafta sonra;

     Vakti gelmişti, yarışma başlamak üzereydi ve üçününde içinde büyük bir heyecan ve kaybetme korkusu vardı. Sevgi ise kazanacağından o kadar emin duruyordu ki, ama Asya bir farklılık fark etti, boyu sanki... biraz daha uzun muydu? Ya da yarışmada fark ettiği kadarıyla sesi de daha iyiydi. Umursamadı çünkü yarışmanın sonucu iyiydi. Asya, Ada ve Can aralarında ayarlamışlardı hangi yarışmaya kim katılacak diye, gruplarla yapılan yarışmada 2.olmuşlardı. Sevgi ve yanındaki 3 kişi, adları Çağkan Umut ve Arzu idi, 5.olmuşlardı. Bir sonraki yarışmaya katılacaklarını düşünerek şimdiden kendilerine çoklu bir grup kurma kararı aldılar, 10 kişi olarak okul hayatlarına devam ettiler, Asya, Ada, Can, Çağkan, Arzu, Umut, Demir, Poyraz, Gizem, Sude.

Dayanamadım xğsçzkxğsö

You're So Gorgeousحيث تعيش القصص. اكتشف الآن