3.bölüm

104 43 87
                                    

Başlıyoruz, hazır ol.

Lise bittiğinde;

Asya kendi evinde hazırlanıyordu, diğerleri de kendi evlerinde hazırlanıyorlardı. Hepsi bir olup aynı şehirdeki üniversiteleri tutturup aynı şehirde yaşama kararı almışlardı, tek bir evde, öğrenci evinde. Yarın tanışma başlıyordu, ama bugün bir veda partisi vardı. Telefonunu aldı Asya valizini kapatmadan önce. You're so gorgeous adlı gruba tıkladı ve bir mesaj attı.

Asya: herkes hazırsa çıkalım

Asya: siyah giyindiniz değil mi?

Can: evet

Ada: tabisi

Çağkan: tamamen

Arzu: herhalde

Gizem: ful

Sude: hı hı

Umut: yani

Poyraz: gece gibi

Demir: evt

Odasından çıkmadan önce makyajına baktı aynasından, akan bir şey olmadığını anlayınca çantasını aldı ve çıktı. Daha iyiydi ruh hali, eskisi kadar çok düşünmüyordu geçmişteki hatasını ve sonuçlarını. Evden çıkarken apartman topuklu siyah ayakkabılarını giydi ve annesine haber verip evden çıktı. Havanın tamamen kararmasına birkaç dakika vardı vardığında. İçeri girdi ve arkadaşlarını buldu. Aslında pek havasında değildi, kesinlikle arkadaşları gelmek istediği için buradaydı. Yarın yola çıkacaklardı bu yüzden dinlenmek istiyordu, ama onsuz gitmeyeceklerini söylediler, bu yüzden o da onları bu eğlenceden mahrum bırakmamak için kabul etti. Bir müddet sonra açıldı zaten, dans edip oynayan insanları görünce o da dans etmeye başladı. Yorgun düşünceye kadar dans etti, yorulunca masaya döndü, yanında sadece Sude vardı, herkes başka yerlerde, kim bilir ne haltlar karıştırıyordu.

Biraz sohbet ettikten sonra Sude sıkıldığını belli edercesine ofladı, sonra Asya'ya dönüp "lavabodayım" dedi ve ayağa kalkıp gitti. Sude'de ki kötü enerji Asya'ya bulaşmamıştı neyseki, milletin halay çekmeye başladığını görünce masadan ayrıldı ve yanlarına gidip yanındaki kızın serçe parmağına kendi serçe parmağını doladı ve oynamaya başladı. Bir yerden sonra hızlandılar, o anda ayakkabıları rahatsız ettiği için çıkartıp çıplak ayakla devam etti. Şarkı bitince nefes nefese masaya döndü. Ama aklı bir şeye takılmıştı, sanki Sevgi'yi görmüştü halay çekerken, dikkatini çekmesinin sebebi onu o yarışmadan sonra bir daha görmemiş olmalarıydı. Çok tuhaf geldi ona, belki uzun zamandır rahatça okul hayatlarına devam ettikleri için bela arıyordu yine? Ama hayır biliyordu, sadece birine benzetmiş olmalıydı. Ayakkabılarını elinden bıraktı ve tekrar ayağına giydi. Telefonuna bakınca yüzünden akan makyajı gördü, çantasını yanına alıp koşar adımlarla lavaboya yöneldi, ama biri kolundan tuttu, arkasına döndüğünde Gizem'i gördü. Sorarcasına ona baktı "Sude'yi gördün mü?" "En son lavaboya gitmişti, bende gidiyorum bakarım" diye cevapladı sorusunu "tamam dikkatli ol içimde kötü bir his var".

İçeri girdiğinde adını seslendi "Sude? Sude!" Ses gelmeyince o da huzursuzlandı, aynanın karşını geçti ve yüzüne bakmaya başladı, fena akmış rimelini temizlemek için musluğu açtı ve eline biraz su alıp yüzüne sürdü. İşte o anda bir şok geçirdi, elindeki su... ve yüzündeki iz... kırmızıydı! Musluktan akan suya baktığında kırmızı aktığını gördü ve korkuyla geriledi. Mesaj geldi telefonuna, eline aldığında gizli numaradan atılmış olduğunu fark etti.

Gizli numara: arkandaki tuvaletin kapısı aralık

Gizli numara: hemen oraya saklan bence

Kapıya baktı, kimse yoktu, arkasına döndüğünde gerçekten de kapının aralık olduğunu fark etti, kapıyı ittiğinde biraz gitti ama bir şeye takıldı. Asya şaşkınlıkla kapıyı biraz daha sert itince, korkuyla bu sefer önce geriledi, sonra kanlar içinde yatan, kalbinin tam ortasında bir makas olan Sude'ye bakarak çığlık attı.

———————————————————————————

2 hafta sonra;

İnanamıyorlardı, bir arkadaşları öldürülmüştü ve onlar... onlar çok korkuyorlardı kendi başlarına da bir şey gelecek diye. Sude'nin cenazesi ve şoku birazda olsa atlatabilmek için iki hafta ertelendi yolculukları. 10 kişi gitmeyi planlarken 9 kişi gidiyorlardı, korka korka. Aslında düşündükleri şey şuydu, eğer oraya giderlerse belki katil, yani eğer onlarında peşindeyse, oraya gelmezdi? Tek umutları, tek inançları buydu. Asya ise çökmüştü, ne kadar uzun bir zaman geçmişte olsa geçmişindeki hatadan, hala etkisindeyken bunun olması onu çok üzmüştü.

     Otobüse binerken son bir kez ailesine döndü dolu gözlerle, ağlamamaya çalışıyordu, en azından binip onu göremeyecekleri kadar uzaklaşıncaya kadar. Otobüse bindi ve yerine geçti, camdan ailesine bakarken onlara el salladı, yanına Gizem oturdu ve otobüs uzaklaşınca artık göz yaşlarını tutamadı ve saldı. Gizem'i belli etmek istemedi, içinde ne kadar ağlama isteği varsa hepsini akıttı. En sonunda başını koltuğa koydu ve uyudu.

Vardıklarında onu uyandıran Gizem oldu, otobüsten inip bagajını aldı. Otobüsün durduğu yer eve çok uzaktı, iki araba kiraladılar. "Ben sürmek istiyorum" dedi Asya, anahtarı ona verdiler. Arabanın bagajına valizleri koyduktan sonra sürücü koltuğuna geçti ve arabayı çalıştırdı. "Herkes bindi mi?" diye sordu, cevabı olumlu alınca da dikiz aynasını görüş açısına göre ayarladı, koltuğu hafif yukarı kaldırdı ve öne iltti. Ama harekete geçmeden önce telefonunu radyoya bağladı ve Heart Attack açtı. Gerisi karışık çalacaktı. Arabayı ilerletti, sürmeye resmen başlamıştı. Bir ay önce almıştı ehliyetini. "Kemerin takılı mı?" dedi yanındaki Arzu'ya. "Evet". Camını açtı ve içeri giren yaz mevsiminin havasını içine çekti. Şarkıyla aklına sorgu günü gelmişti.

Sorgu;

"Olay anında neredeydiniz?" "Masadaydım, belki de oynuyordum, dans ediyordum yani" "Sude'yi öldürebilecek biri geliyor mu aklınıza?" "Evet" "kim?" "Sevgi, hatta orada onu gördüğümü sanmıştım bir an, belki de gerçekten gördüm" "diğer arkadaşlarını da sorguluyoruz şu an, ve aldığım bilgiye göre onlarda Sevgi'den şüpheleniyormuş, sebebi nedir?" "Biz onu birkaç yıl önce gördük en son, bir yarışmada, daha sonra bir daha görmedim. Kendisi beni okula rezil etmeye çalışıyordu, sonra beni kazara yükseltti, yani aşağılanan değil de sevilen biri oldum onun sayesinde. Yıllarca bizimle uğraştı, bizi rahatsız edip durdu, her yaptığı şeyde biz kârlı çıktık. En son yarışmayı ondan daha yüksek bir puanla bitirdiğimizde gördük onu, kendisi meydan okumuştu bize. Sonrasında hiç görmedik" "anladım, başka bir şey?" "Şu mesaj var" "gördüm onu, göstermiştiniz, onun kim olduğunu bulmaya çalıştık ama çok yüksek bir teknolojiyle yapılmış olduğu için yaklaşamadık bile, yani kurtulmak için gizli numaradan gelenleri engellemeniz yeterli olur"

Şu an;

Telefonun çalma sesiyle irkildi, kimin aradığına bile bakmadan kulaklığından açtı. "Alo?" "Vardınız mı kızım?" "Evet anne vardık, araba kullanıyorum sonra konuşalım mı?" "Tamam dikkatli ol" deyip kapattı telefonu. Sorgudan bir müddet sonra Sevgi'nin yarışma günün sonunda intihar etmiş olduğunu öğrenmişlerdi, çok şaşırmışlardı. "Asya arabayı sağa çek, Umut kusacak"

You're So GorgeousWhere stories live. Discover now