BÖLÜM 4 - PART 2

910 37 6
                                    




BÖLÜM 4 - PART 2

Çünkü öyle olacağına pek de inanmıyordum açıkçası, kendi kardeşimden de bildiğim üzere erkek çocukları pek fazla anneleri ile bu konular hakkında konuşmaz, paylaşımda bulunmazdı. Ablası veya abisi olan ki bu da çoğu abla kardeş hele de küçük olan erkek kardeş ise pek anlaşabildikleri söylenemez neyse işte bu ikisine sahipse anlatabilirdi ama aralarında mesafe, soğukluk varsa ki çoğu zaman da oluyordu, işte o zaman erkek kardeş ablasıyla paylaşmak yerine varsa abisi ile yoksa da arkadaşları ya da erkek kuzenleri ile paylaşırdı. Üstelik daha evlilik teklifi etmeden, ilişkilerinden emin olmadan çoğu erkek de kız da ailesine ile tanıştırmıyordu kız veya erkek arkadaşlarını.

Ben ailemin bana özel olduğunu ve herkesin de ailem ile tanışmayı hak etmediğini düşünüyorum. Benim için özel olan bir insan ile ailemin tanışmasının daha uygun olacağına inanıyorum. Sosyal medyadan görüyorum ve kuzenlerimden de duyuyorum, birçok kız sevgili oldukları erkeklerin çoğunu ailesi ile tanıştırıyor, birlikte vakit geçiriyorlardı. Ayrıldıkları zaman ise sanki hiç tanışmamışlar, vakit geçirmemişler gibi devam ediyorlar, arkadaş bile olanları vardı. Şu an evlenmesi düşünmesem de zamanı gelince kendime uygun olan biri ile evleneceğimi düşünüyorum, bu kişinin aileme de uygun olmasını da istiyorum elbette. Kurslara gittiğim için ve kurslar karma olduğu için orada erkek arkadaşlar da oluyordu ama ben onlarla elimden geldiğince konuşmamaya, konuşsam da aramızda mutlaka mesafe koymaya çalışıyordum. Gittiğim iki kursta aynı sınıfta olan erkek arkadaşlardan ikisi benimle görüşmek istediklerini söylemişlerdi fakat ben bunun uygun olmayacağını düşünerek  reddetmiştim. Konuşmalarından ve tavırlarından ailem ile uyum sağlayabilecek bir yapıları olduğunu düşünmedim, ailem ile uyum içinde olabilecek bir yapıda olan eş istiyorum ben. Araya karışıklıkların girmesini istemiyorum, hem ben hem ailem evleneceğim kişinin ailesi ne kadar huzurlu olursa, bizim de evliliğimizin o kadar huzurlu olacağını düşünüyorum. Hem atalarımız çok güzel söylemiş; davul bile dengi dengine. Bence herkes kendi dengi ile evlenmeli ancak huzur öyle sağlanır...

Öncelikle ben her kıza yazan bir erkek istemiyorum eş olarak, bana görüşme teklifi ile gelen erkekler bu kıvamdaydı içlerinden birisi önce bende şansını denedi, ben ona yeşil ışık yakmadığım için de bu defa benim kurstan bir arkadaşımdan yana kullanmıştı şansını ve tabiki ondan da ret cevabını almıştı. Hatta arkadaşım ile aramızda ona 'Avcı' lakabını takmıştık, ondan bahsederken kimse anlamasın diye ismi yerine avcı diye sesleniyorduk. Tabi bundan onun haberi yoktu, hatta kimseye de söylememiştik sadece ikimiz arasında bir sır olarak kalmıştı bu lakap.

"Senin büyük kız ne yapıyor? Gelip gidiyor mu?" diyen kadın ile düşüncelerimin arasından sıyrıldım ve muhabbeti dinlemeye başladım.

Ortamdaki gergin atmosferi anlayamıyordum bir türlü, ne vardı yani yıllar önce bir şeyler olduysa annemle arasında? Sonuçta yıllar geçmişti ve artık olgun bireyler olarak, üzerinden yıllar geçmiş olan bir meseleyi uzatmayıp böyle garip bir ortam oluşturmasına hiç gerek yoktu. Olgun bireylerin yapması gereken, üzerini örtüp yaşanmamış gibi devam etmek bence. Annemden yana sıkıntısı yoktu, annem karşımızda oturan kadına başka bir misafire nasıl davranıyorsa aynen öyle davranıyordu lâkin karşımızda oturan kadının pekte öyle olduğu söylenemezdi.

"Evet, daha iki gün önce bizdeydiler. Belki yine gelirler, bakalım. Ne zaman müsait olurlarsa." diyen annem samimiyetle gülümsedi.

Annem torun hasreti çekiyordu biz de yeğen hasreti, yeğenlerim o kadar tatlıydılar ki onları çok özlüyordum her gün onlarla aynı evde olmak istiyorum fakat ablamın da bir ailesi olduğunun bilincinde olarak sürekli gelmesi için ısrar da bulunmuyor ya da evlerine sık sık gitmiyorum. Diğer ablamı da özlüyorum elbette, sadece ablalarımı değil abilerimi de özlüyorum. Annem abilerimin bizimle yaşamasını ne kadar istemiş olsa da eşleri ne yazık ki bunu istememişti, daha doğrusu büyük yengem bizimle bir süre yaşamıştı lâkin teyzesi ile ilgili bazı olaylar olunca mecburen bizden ayrılmış ve kendi evine çıkmıştı, en küçük yengem ise en başında bizimle yaşamak istememişti annem de kötü kaynana olmak yerine iyi bir anne olarak onların bu isteklerine saygı göstererek kabul etmişti bu yüzden de abimler ayrı evlerde yaşıyorlardı, onların ayrı evde yaşamalarının dezavantajı ise çocukları ve onları özlüyor olmamız. Ben küçükken abilerim ve ablalarımla çok samimi bir ilişkim vardı, hâlâ da öyle gerçi lâkin araya ıraklık girince bu samimiyette de bazen bozulmalar olabiliyordu. Eskiden olsa abimlerime rahatça salçalık yapabilecekken, şimdi yengelerimden çekindiğimden pek yapamıyordum. Aslında çekinecek bir şey yok ortada belki ama yine de benim onlara yaptığım sululuklar yüzünden araları bozulabilir ihtimaliyle elimden geldiğince kendimi frenliyorum.

HEYVBANÛ ( Töre Hikayesi ) TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now