BÖLÜM 14

346 18 4
                                    




BÖLÜM 14

Ablamın sözlerinden sonra kısa bir sessizlik oldu ortamda, ne benden ne ablamdan ne de Ayşegül yengemden ses çıkıyordu.

"Yakında bizimde kocalarımızla aramızı bozmazsa iyidir! Zaten sayesinde benim az daha bozuluyordu, neyse ki annem yetişti imdadımıza!" derken sesinde minnetin kokusu tüm odaya yayılmıştı.

"Zaten annem olmasa sanrım biz çoktan dağılmıştık ve kanlı bıçaklı olmuştuk. Allah onu başımızdan eksik etmesin!" diyen ablam ile Ayşegül yengem ve ben aynı anda "Amin!" demiştik.

Annemin olmadığını düşünmek, kendimi gece vakti ayazda kalmış gibi hissetmeme neden oluyordu. Sanki annem varken tüm dünyaya sahipmişim gibi hissediyorum. Hani sihirli annemde Dudu peri sürekli bir şeyler yapıyor da güçleri periliçe tarafından alınıp fani kalıyor ya; annem olmasa sanki ben de güçleri elinden Dudu peri gibi olacakmışım gibi hissediyorum, tüm dünya ellerimden alınacak, kıyamet kopacak ve insanlığın sonu gelecek gibi...

"Hadi çok konuştuk, uyutalım da Sare aşkımı aşağı inelim yemeğe." dedim sessiz ortamı bozarken.

"Tamam!" diyen ablam ile yataktaki mayışmış haldeki Sare'yi kucakladım ve ablamla yengemin açmış olduğu nevresime doğru ilerledim.

"Siz bu çocukları evde de mi böyle uyutuyorsunuz?" diye merakla sordum.

Sonuçta artık devir eskisi gibi değil, modern ve otomatik beşikler vardı, beşiklerdeki tek tuşa basarak otomatik olarak çalışıyor ve bebeği de uyutuyordu.

"Hayır tabiki. Beşikte sallanmaya alışık oldukları için bu yöntem beşiğimizin olmadığı evlerde iyi oluyor." diyen ablama anladığımı belirtircesine kafamı salladım.

"Beşikte sallanmayınca huysuzluk mu ediyorlar?" diye sordum merakla.

Ne kadar yeğenlerimle ilgili olsam da kendi çocuklarım olmadığı sürece bazı soruların cevaplarını alamayacağımı gayet iyi biliyorum. Ne zaman ki kendi çocuğumu doğurur ve annesi olurum, işte o zaman ben de ablamların ve yengemlerin yaşadığı hissi anlayabilirim.

"Eh, alıştıkları için doğal olarak huysuzlanabiliyorlar! Bu yüzden de alıştığı düzene yakın bir düzen önemli oluyor." diyerek açıklama yapan Ayşegül yengeme de yine aynı şekilde kafa salladım.

"Anladııım, demek öyle?" derken sesim biraz düşünceli ve dalgın çıkıyordu; gözlerimde dalmıştı.

"Misafir gelecek galiba?" dedim emin olamayan aynı zamanda da çok uzaklardan gelen sesim ile.

"Hayırdır o nereden çıktı?" diye sordu yengem merakla.

Daldığım yerden silkinerek kendime geldim ve gözlerimi hemen birkaç adım ilerimde ablam ile Sare'yi sallayan yengeme çevirdim.

"Gözlerim daldı hem de kısa süreli değil, uzun süreli daldı. Oradan çıktı!" dedim sırıtarak.

"Gözün dalınca misafir mi geliyor yani?" diyen Ayşegül yengeme kafamı sallayıp devam ettim.

"Ya da evin yakınlarında saksağan öterse de misafir gelecek derler." dedikten sonra kafamı cama çevirip yeniden devam ettim konuşmaya.

"Yemek yaparken mutfak tarafında saksağanlar ötüyordu ve sabahtan bu yana iki kez de gözlerim daldı." dedim yeniden bakışlarımı yengeme çevirerek.

"Biz gelecekmişiz, şimdi de ben kalmaya karar verdim onu şey etmişsindir!" deyince böyle bağlamasına önce güldüm sonra söylediği şeyi algılayınca şaşkınca ona baktım.

HEYVBANÛ ( Töre Hikayesi ) TAMAMLANDITahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon