| 12 |

8.5K 637 257
                                    

Yazardan;

Boş sokakta arabasını sokağın başına park etti Hazar Ağa. Kara gözlerini metrelerce ilersinde ki küçük bakkala dikmişti. İçerisi gözükmüyordu ama içerde olduğunu biliyordu. Buraya gelirken ufak (!) bir araştırma yapmıştı.

Telefonu çalınca arkaya döndü ve iki koltuğun arasına düşmüş telefonu alıp açtı.

"Söyle."

"İstediğiniz şeyleri araştırdım ağam. "

"Anlat."

"Ağam adamı mahaledeki kimse sevmiyor, önüne gelen kız erkek fark etmez asılıp sarkıntılık ediyor. Herkesi illallah ettirmiş."

"Güzel, en azından yaptığımız işten vicdan azabı duymayacağız.."

"Karısıyla, çocukları hiç olmamış, zaten kadınla aralarıda pek iç açıcı değil."

"Tamam, gerisi bende zaten." Deyip telefonu kapattı ve bakışlarını tekrar bakkalın kapısına çevirdi. O adamı elinde sigarayla kapıda gördü Hazar Ağa. Orta boylarda uzun pis sakallı biriydi. Tiksinerek bakışlarını çekip telefondan bir numarayı tuşlayıp kulağına götürdü.

Birkaç saniye sonra açıldı telefon.

"Ooo Hazar Ağam siz bizi hatırlar mıydınız ya?"

"İşim düşünce aklıma ilk sen geliyorsun kardeşim." Karşı taraftan boğuk bir kahkaha gelince o da güldü hafifçe.

"Vay piç. Ee ne işin düştü?"

"Sana beleş organlar buldum."

"Imm beleş dedin ya orada bir yakınlaştık seninle..."

Gözleri kısılacak şekilde güldü Hazar Ağa.

"İki dakka ciddi ol lan."

"Tamam la tamam. Anlat hele."

"Anlatacak bir şey yok aslında. Canımı sıktı biri bende bari bir işe yarasın diye seni aradım. Olay bu."

"Ya ben alırdım da evde küçük bir bebek var." Dedi yarı alay yarı mahçup bir tavırla.

Kaşlarını anlmayarak çattı Hazar Ağa. "Bebek bakıcılığına mı başladın lan?"

"Hayır sadece ufak bir misafir.." deyince görmese bile başını hafifçe salladı.

"Anladım, o zaman ben hallediyorum."

"Kardeşim durduk yere ziyan etme caanım organları."

"Doktorculuk oynayacak yaşı geçtim ben Alkın. Kendi yöntemlerimle halledeceğim."

"Uff ben hallederim bana gönder. Beleş organı kaçıramam."

"Karar ver yarram. Bak ağzımı bozduruyorsun."

"Tamam conem sakinleş. Adresi falan senin şu yanındaki hanzo göndersin."

"Tamam söylerim eyvallah kardeşim."

"Asıl ben eyvallah. Sonuçta kârlı olan benim." Deyip güldü.

"Gevşek. Hadi kapat." Telefonu kulağından çekip kapatacakken Alkın'ın sesini duyup göz devirdi. Tekrar kulağına dayadı telefonu.

"Ne var lan?"

"Sen sakın bir şey yapma bak. Sakince evine siktir ol."

"İki üç yumruk atamıyacak mıyım ben lan?" Dedi kaşlarını çatıp sinirle bakkala bakarken.

"Eve git Hazar."

"Tamam la." Deyip bu sefer direkt çekip telefonu çekip kapattı telefonu.

Sinirle elini direksiyona geçirip kaşlarını çattı. Bu adamı dövemeyecekse ne anlamı kalır ki? Oflayıp sağ elini saçlarından geçirdi.

Birkaç saniye daha bakıp gözlerini devirdi ve arabayı çalıştırdı. Biraz daha burada kalırsa dayanamayıp adamın ağzını burnunu kıracaktı yoksa.

Arabayı Atlas'ın verdiği adrese doğru sürdü. Zaten bir sokak ötedeydi. İki katlı müstakil bir evin önüne gelince arabayı durdurup indi. Kaldırımda oturan orta yaşlı kadınlar merakla onu süzüyordu. Eh böyle bir mahallede ilk defa onun gibi birini görüyorlardı.

Hazar Ağa onları umursamadan apartmana girdi ve merdivenlerden çıkıp üst kata gelmişti. Pantalonunun cebinden anahtarı çıkartıp kapıyı açtı ve eve girdi. Tabikide ayakkabılarını çıkartmamıştı. Yok birde temizleyelim diye geçirdi içinden.

Ama temizliğe gerek yoktu zaten. Yeterince temizdi. Ev küçük ve basıktı. Kaşlarını çattı Hazar. Salon olduğunu düşündüğü odaya girdi. İkili koltuk sehpa ve halı vardı. Bakışlarını odadan çekip koridora çıktı ve diger odaya girdi. Tahmin ettiği gibi burasi yatak odasıydı. Buradada fazla eşya yoktu. Yatak, dolap ve üçlü çekmece.

Derin bir nefes alıp dolaba ilerledi ve kapağını açtı. Kaşlarını çatarak dolabın hepsini kaplayan kıyafetlere bakti. Bu çocuk evine esya almak yerine kıyafet mi almış diye geçirdi içinden.

Eğilip alttaki valizin fermuarını açtı ve yatağa koydu. Tekrar dolaba dönüp kıyafetleri bozmadan raflardan ve askılardan alıp valize yerleştirdi. Birkaç dakika sonra dolap boşalınca üçlü çekmeceye ilerleyip oradaki şeyleride dikkatlice alıp valize koydu.

Çekmecenin üzerindeki kremlere ve makyaj malzemelerine kaşlarını çatıp baktı. Neyse diye geçirdi içinden ve onlarıda valizin küçük gözlerine yerleştirdi.

Her şey tamamlanınca son kez odaya bakıp çıktı. Koridorda ilerlerken içi içini yiyordu aslında Hazar Ağa'nın.

Bir şey yapmalıyım.." diye mırıldandı kendi kendine. Etrafina bakınca bakışları valizin açıkta bıraktığı ruja kaydı. Dudaklarında sinsi bir sırıtış peyda oldu.

Tüm işlerini halledince evden çıktı ve anahtarı kapınınönüne gelişi güzel bir şekilde fırlattı. Apartmandan çıkarken aynı kadınların tekrar orada olduğunu görünce göz devirdi.

Başka işleri güçleriyok galiba diye düşündü. Arabanin bagajını acip valizi koydu ve sertçe kapattı ona bakan kadınlara hitaben.

Büyük adımlarla ön koltuğa ilerleyip oturdu ve eve doğru sürdü.

Yeni kitabim kekeme'ye baksaniza texting yazdim. Suanlik eglendigim icin bi sure oradayim 🤸‍♀️🤸‍♀️🥳🥳🤭🤭

Bu arada su organlari sahiplenen kisi Fedora kitabimdaki Alkin daddy sgjafajagsajsgafajgs

Relicta -GAY (Askıda) Where stories live. Discover now