| 9 |

8.9K 721 228
                                    

2 gün sonra:

Ellerimi havluyla kuruladım ve yavaş adımlarla banyodan çıktım. Hızlı ve sertçe yürümediğim zaman ayağa kalkabiliyordum, önceki gibi acımıyordu artık. Yüzümdeki yaralarda yavaş yavaş iyileşiyordu.

Kapıyı açıp çıktım ve merdivenlere doğru ilerledim. Üzerimde hala Hazar'ın kıyafetleri vardı. En kısa sürede evime gidip almam gerekiyordu kıyafetlerimi. Her şeyim oradaydı.

"Sofra hazır!"

Aşağıdan bana seslenmesiyle korkuluklara tutunarak merdivenlerden indim. Onunla tuhaf anlarımız oluyordu ama neydik bilmiyorum. Bir adı yoktu aramızdaki şeyin. Yada adını koyacak kadar önemli değildi, bilmiyorum.

Salona gelince biraz durdum ve vücudumu dinlendirdim. Kapalı televizyona bir bakış atıp mutfağa doğru adımladım. Kapısından girince onu masaya oturmuş telefonuyla ilgilenirken gördüm.

Beni görünce telefonu kapatıp masaya bıraktı ve oturacağım sandalyeyi eliyle hafifçe geriye çekti. Bu hareketi dudaklarımda ufak bir tebessüm oluşturdu. Başımı eğip sandalyeye oturdum.

Yemeğimizi yerken ikimizde sessizdik. Telefonu çalınca bakmadan kapattı ve geri yemeğine döndü. Tekrar çalınca yine bakmadan kapattı.

"Şey belki önemlidir..." dedim ve yüzüne kaçamak bir bakış atıp yemeğime döndüm tekrar.

"Yemek yerken rahatsız edilmeyi sevmiyorum." deyince başımı sallayıp çatalımı yemeğime batırdım.

"Şeyy..." dedim kısık bir sesle. Çatalını bırakıp bana baktı ve noldu der gibi göz kırptı.

"Benim kıyafetlerim evimde de, onları alabilir miyiz?" diye devam ettim utanarak. Baş ve işaret parmağını çenemde hissettim, kendine doğru çevirdi başımı hafifçe.

"Bunu söylerken neden utanıyorsun?" dedi benim gibi kısık sesle konuşarak. Omuz silktim.

"Sen benden böyle utanırsan olmaz ki?" Bakışlarımı ona çevirdim.

"Ne olmaz ki?" dedim anlamayarak. Birkaç saniye yüzüme bakıp baş parmağıyla çenemi okşadı.

"Herhangi bir şey. Rahat olması istiyorum." diye devam etti yumuşak bir ses tonuyla. Bu tavırları içimi ısıtıyordu ve gereksiz mutlu oluyordum.

"Tımam..." dedim ve gülümseyip önüme döndüm.

Yüzünün bana yaklaştığını hissedince şaşkınlıkla ona döndüm. Dudaklarını yanağıma yumuşak bir şekilde bastırıp öptü. Birkaç saniye dudakları yanağımda kaldı sonra geri çekildi.

Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atarken terleyen avuçlarımı eşofmanıma koydum. Bir öpücüğüyle içim gitmişti sanki..

Çok güzeldi bu his..

koskoca ağayı minnoş yapan Nur alfalığı ;)

Relicta -GAY (Askıda) Where stories live. Discover now