| 3 |

12.3K 991 513
                                    

"Bende Atlas.."

Başını salladı ve ellerini dizlerine vurup ayağa kalktı. O kadar uzun ve iriydi ki sanki ayağa kalkınca oda küçülmüştü.

"Ayağa kalkabiliyor musun?" dedi bakışlarını hasar tespiti yapar gibi vücudumda gezdirirken. Bilmem der gibi dudaklarımı büzdüm ve bakışlarımı önüme çevirdim.

Avuçlarımı yatağa bastırıp kalçamı hafifçe kaldırdım ama karnıma giren ağrıyla yüzümü buruşturup geri oturdum. Bana bakıp ellerini beline koydu ve derin bir nefes verdi.

İki büyük adımda yanıma geldi. "En çok neren ağrıyor?" deyince bakışlarımı vücuduma çektim.

"Aslında şeyyy... en çok bacağım acıyor ama hareket edince karnım ağrıyor." dediğimde eliyle çenesini kaşıyıp başını salladı.

Birden kollarını uzattı ve beni kucağına alınca irkilip kollarımı omzuna koydum. Sanki kucağında beni taşımıyormuş gibi rahattı. Kendimi kastığım için karnım ağrımıştı. İfademi düz tutmaya çalışıp bakışlarımı alttan yüzüne diktim.

"Kasma kendini ufaklık.." deyince yutkunup rahat olmaya çalıştım. Bacağımdaki ve sırtımdaki kolunu canımı acıtmayacak şekilde sıkılaştırılmıştı. Kapıya doğru adımladı ve yerdeki kırıklara basmadan odadan çıktı.

Etrafı ilk defa görüyor olduğum için merakla bakıyordum. Koridor fazla uzun olmadığı için merdivenlere gelmiştik. Düşmekten korktuğum için ince kollarımı boynuna sardım. Dikkatlice indi ve salona geldik. Evi çok sadeydi ama çokta güzeldi.

Koltuklar, halı, orta sehpa, tv ünitesi ve geri kalan her şey bembeyazdı. Üzerindeki siyah takım elbiseyle zıt bir görüntü oluşturuyordu ama güzeldi. Koltuğa gelince eğildi ve sanki kırılacak bir eşyamışım gibi bıraktı. Sırtımı koltuğun koluna yasladım. Elleriyle şortumun açıkta bıraktığı bacaklarımdan tuttu ve koltuğa uzattı.

"Battaniyeyi örtmemi ister misin ufaklık?" deyince gözlerimi kırpıştırdım ve bakışlarımı yüzünden çektim.

"Gerek yok, teşekkür ederim." dediğimde doğruldu ve sehpanın üzerindeki kumandayı alıp televizyonu açtı.

"Ne izlemek istersin?" diye sordu. "Bilmem.." deyince başını salladı. Kanallarda tek tek gezdi ve en son Disney Channel'da durdu. Kumandayı sehpaya bırakıp bana döndü.

"Bunu izlemek ister misin?" deyince bakışlarımı açtığı çizgi filme çevirdim. Kırmızı kıyafetli bir kız ve kedi kostümlü bir erkek vardı. Kız elindeki yoyo ile oradan oraya gidiyordu, kedi adam ise sopasıyla. İlgimi çekince kaşlarımı hafifçe çatıp izlemeye başladım.

"Şey bu kalabilir mi?" dedim gözlerimi televizyondan ayırmadan. Bakmasam bile gülümsediğini hissediyordum.

"Kalabilir.."

Çok minnoş ya, ben bir süre buradayım galiba asdfghuytrewq

Relicta -GAY (Askıda) Where stories live. Discover now