5. BÖLÜM - GÜNBATIMI

31 6 3
                                    

5 Aralık 2020 Perşembe

Saat: 14.30

Yıldız bisikletini okulun bahçesine kilitleyip kapalı basket sahasının kapısına doğru yürüdü. Bilerek erken gelmişti, biraz tribünlerde oturup antrenmanlarını izlemek istiyordu. Kapı direk tribünlerin ortasına açılıyordu. Yıldız da içeri geçti ve yavaş yavaş aşağı indi. Sahanın dibine gitmektense yukarıdaki balkonlardan birine geçti oraya oturdu.

Burak Koçun sert sesi, topun yerden sekmesiyle çıkardığı tok ses, oyuncuların ayakkabılarından çıkan tiz ses karışmıştı ve sahada yankı yapıyordu.
Yıldız gülümsedi bu sesler onun en mutlu olduğu anıları hatırlatıyordu ona. İyi ki önceden gelmişim diye düşündü sonra sahada Bora'yı aradı.

Galiba antrenmanın sonu olduğundan tek pota maç yapıyorlardı. Bora elinde topu kontrollü bir şekilde sektirirken Serdar koşarak yanına geldi ve top ona geçti. Doğukan Serdar'ın önünde potayı koruyordu. Bora içeri kaçınca bunu gören Serdar topu tekrar ona yolladı. Bora bir adım, iki adım... tam sıçrayacağı sırada topu üçlük çizgisinde boşa çıkan Mert'e pas attı, Mert'e gelen top hızla potaya girince Burak Koçun sesi duyuldu.

"Lan bu adam niye burada boooş!!! Etrafınıza bakın biraz haydii!!"

Gülümsedi Yıldız, Uzay Koç da böyle ilk azarlar daha sonra severdi onları.

Yıldız böyle antrenman bitimine kadar onları izleyip düşünceleriyle beraber kaldı. Takım soyunma odalarına geçerken Bora, Serdar ve Mert sona kalmıştı. Yıldız da o sırada üst balkondan yavaş yavaş aşağı inmeye başlamıştı.

Mert, Bora'yı dürterek konuştu.

"Akşam beş gibi Oturaklar'a geçeriz biz, seni kaçta alalım? Seyit abi de gelsin ona da haber ver."

"Seyit'i bilmiyorum ama ben gelemem, isterseniz siz arayıp ona haber verin akşam katılır size."

Bora'nın ret cevabı Mert'i şaşkına çevirirken Serdar da biraz şaşırmış gibiydi. O sırada Bora hiçbir şey olmamış gibi havlusunu omzuna atıp su şişesini eline aldı ve soyunma odalarına doğru yürümeye başladı. Yıldız, o sırada sahaya inmiş o odaya geçmeden ona küçük bir selam vermek istemişti.

Bora odaya geçerken sahaya girmiş olan Yıldız'ı gördü. Yüzüne bir gülümseme yayıldı. "Erken gelmişsin."

"Evet, gelip izlemek istedim. Son maçınız çok güzeldi sen de çok iyiydin."

Bora gülümseyerek mütevazi bir cevap verdi.

"Takım iyiydi... On beş dakikaya biter işim geç otur istersen. Geliyorum ben."

"Tamam."

Yıldız, gülümseyerek tribünlere doğru döndü, merdivenin yanındaki oturma yerlerine gidip orada beklemeye başladı Bora'yı.

Mert, şaşkın bakışlarla birkaç saniye duraklasa da sonra toparlanıp heyecanla Serdar'ın omzunu dürtüp konuştu.

"Lan sevgili yapmış bu..."

Serdar, omzunun dürtülmesinden rahatsız olsa da tepkisiz, boş bakılarla Mert'e baktı. "Bize ne."

"Ama burada Bora'dan bahsediyoruz...hey kime diyorum ya!"

Serdar, onunla ilgilenmeyip eşyalarını eline alarak odaya yönelmişti. Mert de yanına koşarak gitti o sırada oturmuş olan kıza iyice baktı, bir yerden tanıdık geliyordu ama kız biraz uzakta kaldığından tam çıkaramıyordu. İçi içini yiyerek sordu Serdar'a.

"Serdar ya kim bu kız nerden tanıdık geliyor bana bu?"

"Bizimle aynı sınıfta da ondandır."

Mert ile odaya girerken Serdar'ın son söylediğiyle Mert küçük bir aydınlanma yaşamıştı.

Seni Seviyorum...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin