10. BÖLÜM - MAÇ

12 1 0
                                    

7 Aralık 2020 Cumartesi

Saat: 11.00

Evet harika, teşekkür ederim kardeşim. Şu duruma bak ya! Allah'ım çıldıracağım. Lütfen bunlar bir rüya olsun ve uyandığımda hepsi bitsin, amin. 

Ya ayrıca ben özellikle ayrı kalmak istediğimi sana belirtirken ne diye karşıma çıkarıyorsun şunu lütfen bir şey yap Allah'ım.

Hazal hanım, mutfaktan tepsiye yerleştirdiği beş tane çay ile salona geldi ve sehpaya yerleştirdi. İlk misafire çayını uzattı sonra eşine. Taf da kendi çayını alıp arkasına yaslandı. Ama o sırada Yıldız'ın gerginlik yörüngesine yakalandı ve üzerinde hissettiği bakışlarla biraz çekinerek ona baktı, gülümsemeye çalıştı. 

Masada yaptığı yetmiyormuş gibi içeriye öylecene seslendi bir de! Bilerek yapıyor ben anlamaz mıyım?

"Ee Bora, sen ne zamandır Suyolu'ndasın."

Çayını yudumlayan genç çocuk yerinde dikleşerek cevap verdi.

"Ben doğma büyüme buralıyım."

Hazal hanım gergin çocuğu rahatlatmak için konuştu.

"Aa öyle mi? Ne güzel biz de bu yıl taşındık ama kızlar burada büyüdü desem yalan olmaz."

"Evet, Yıldız bahsetmişti, küçükken hep buraya antrenmanlara gelirlermiş."

Yıldız, ismini duymasıyla başını kaldırdı ve Bora'yla göz göze geldi. Kalbi bir an hızlansa da bu, dünü hatırlamasıyla pek de uzun sürmedi ve sehpada duran çayına uzandı.

Murat bey, konuşmaya devam ederken değişik hissediyordu. Onun kızı olmasa da yıllardır kızından ayırmadığı bu genç kızın, ilk defa bir arkadaşıyla tanışıyordu. Yıldız'ın öyle çok arkadaşı olmamıştı şu zamana kadar dolayısıyla kendince bir ciddiyet yaratmıştı ortamda.

"Baskette hedeflerin neler Bora?"

"Milli takıma girmek en büyük hayalim tabii ki."

"Peki o zaman niye burada sadece okul takımında oynuyorsun?"

"Burası küçük, tabi ki Şehir'de büyük bir basket klübünde oynamak daha çok gelecek vadediyor ama emin olun okulun takımındaki kimyamız çok uyumlu, koçumuz da zaten bizi amacımız doğrultusunda eğitiyor."

Murat bey yavaş yavaş gerginliğini atıyordu. "Hedefleri olan bir arkadaş, Yıldız'a da iyi gelir" diye düşünmüştü.

Eşi Hazal hanım bu sefer bir soru yöneltti amacı konuyu normal konulara getirmekti.

"Ailecek ne iyi yapmışsınız da gelmişsiniz buraya. Çocuklarını burada büyütmek herkese nasip olmaz. Biz de şimdi anlıyoruz buraların değerini keşke biz de daha önceden gelseydik diye hep düşünmüşümdür."

Bora "aile" kelimesiyle biraz gerilse de belli etmemeye çalıştı ve gülümseyerek cevap erdi.

"Evet burası bir başkadır. Bu yıl okullar birleşince Şehir'den bizim okula gelen birçok kişi söylüyor bunu."

Bu sefer söze Taf atladı.

"Ee peki sen ne diyorsun? Yıldız, nasıl oynuyor sence o da gelecek vadediyor mu?"

Yıldız kardeşinin söyledikleriyle güldü ve ona sataştı.

"Haha Bora mı beni değerlendirecek?"

"Niye olmasın kardeşim? O senin son güncellenen halini gördü."

Yıldız sahte gülümsemeyle mırıldandı sen görürsün güncelleme neymiş...

Seni Seviyorum...Where stories live. Discover now