7.BÖLÜM - OTURAKLAR

30 5 0
                                    

6 Aralık 2020 Cuma

Saat: 08.00

Dün gece Yıldız uykusuz kalmıştı. Kabus göreceği korkusuyla uykusu gelmemişti bile. Ama sabah...işte şimdi acısı çıkıyordu.
Bora ile konuştuklarından etkilenmemiş gibi yapsa da o da insandı ve bu aralar da fazla duygusal bir insan.

İştahı yoktu, gözleri uykusuzluktan küçülmüştü ama daha fazla yatağında kalıp uyuyamadığını düşünmektense en azından kardeşi için bir şeyler hazırlayabilirdi. Hem hala ona söylemediği mis gibi bir haberi vardı. 

Hemen uykusuzluğun verdiği solukluğu gidermek için lavoboda yüzünü yıkayıp eline aldığı niveanın o küçük nemlendirici rujlarından sürdü. Çok renk vermesini hiçbir zaman sevmiyordu o yüzden eliyle rujunu dağıttıktan sonra parmaklarında kalanı yanaklarına sürdü. Ayna da tekrar kendine baktığında yüzüne renk geldiği için gülümsedi ve mutfağa geçti.

Taf'a sucuklu yumurta yapıyordu, kendisine de yumurta haşlamıştı. Mutfaktaki masaya sofrayı kurmaya başladı. Taf da birazdan yemek kokusuna gelirdi zaten. 

Zeytin, peynir, reçel demeye kalmadan...

"Günaaayyydııın!"

Yıldız gülümseyerek ona döndü. Düzensiz kıvırcık saçları ve içinde kaybolduğu büyük beden pijamalarıyla kardeşi yine çok enerjikti.
Gülümseyerek karşılık verdi, iki gün olacaktı nerdeyse görmüyordu onu. Dün akşam da Taf, uyuya kaldığı için konuşamamışlardı yine. 

"Günaydın cınımmm..."

Sarıldı sıkı sıkıya.

"Oooo yemek de hazırlamışsın hem de sucukluu!!"

"Ahaha, ya başka türlü bu saatte nasıl kaldıracaktım seni?"

"Yaa așk olsun, ahah köpek miyim ben canım? Neyse şu an onu bir kenara bırakıyorum çünkü harika gözüküyorlar daha fazla bekletmeye gelmez, hadi."

Yıldız da sofraya oturdu ve kardeşi söze girmeden konuştu.

"Benim de sana söylemek istediğim bir şey var."

Taf ağzına doldurduğu yemekleri yutarak bekledi.

"Çarşamba günü okulda bir şey oldu... çok güzel bir şey..."

Taf meraklı bakışlarla Yıldız'ı dinliyordu. 

"Şöyle ki her zamanki gibi sahadaydım sonra top kaçtı, sahanın bir ucuna... "

Yıldız yine sözünü kesince Taf heyecanla "Eee" diyerek itekledi onu.

"Ee si canım top bana geldi. Ben de topu sahibine vermeye giderken bir bakmışım maç yapıyoruz."

Taf elindeki çatalı masaya bırakarak yanakları acıyana kadar gülümsedi sonra ayağı kalkarak Yıldız'a sarıldı. 

"Kardeşiim sonunda ya inanamıyorum gerçek mi bu? Şaka değil, değil mi?"

Yıldız ona sarılırken başını salladı.

"Hayır, şaka değil."

Taf geri çekilip derin bir nefes verdi ve masadaki yerine tekrardan oturdu. "Yıldız be nasıl rahatladım bir bilsen gerçekten. Bak işte iki yıl şimdi geçti hepsi arkada kaldı."

"Haklısın, son üç aydır ben de aynı şeyi hissediyordum. Sanki o iki yıla sıkışmış gibiydim. Basketbol oynamadan geçirdiğim her gün daha fazla yük biniyordu üzerime. "

Taf gülücükler saçar şekilde kardeşine baktı. "Ama onların hepsi geçti artık işte, şimdi geçti.... ohh be dünya varmış."

Taf kardeşine bir kez daha sarıldıktan sonra yerine oturdu. Ağzına bir sucuk attı sonra dolu ağzıyla beklemeden konuşmaya devam etti.

Seni Seviyorum...Where stories live. Discover now