19. BÖLÜM

385 86 4
                                    

-Damat kahvesi dediğin tuzlu olur Tuğçe

-Hayır selen atmayacağım tuz falan

- kız cadı adettendir diyorum sana kat şunu

- adetmiş falan anlamam ben katmıyorum

-ay kıyamadı sevdiceğine

-yok kıyamamak değil yaptıklarına karşı iki kaşık bile  atardım inat olsun diye

-Eeeee sorun ne peki

- biraz araştırdım Osmanlı zamanında kahveye tuz katınca istemiyorum demekmiş

-O beni seviyormu sevmiyormu tuzlu kahve iç cisimden belli olmuyor muydu Tuğçe

-Aman neyse ne Selen katmıyorum tuzu muz

-Peki canım sen bilirsin

Eltim ve sevgili yenge adayımın atışmasını  izliyordum Karnıma okşarken Minik kızım çok güzel bir aileye gelecekti InşAllah . Bunlara taşırken Birden aklıma dolan  sahne ile benim gelenler geliverdi.

- sen değil miydin sevgili yenge adayım Yusuf istemeye gelince 'koy koy iki kaşık koy bakalım seviyor mu' diyen Şimdi  mi aklına geldi araştırmak?   diye çemkirdim "zehirleniyordu be "

 O da kem küm diye bir şeyler geveledi. Süt eltim bırak ya Şuraya kıyamıyor işte yarine kıkırdaştık  hep beraber.
     İyikilerim dedim hepsine bakıp koca koca gülücükler aldım sözümün karşılığından. Güzel verince güzel alınıyormuş bazen karşılığı..
   Kahvelerimizi içtik istedik güzel gelinimizi
Tuğba Yengem bu defa görevi sevgili eşine vermişti. Yani Berk abimden istedik. Berke abimi biraz sinir etsede sonra kıyamadı ikizine bol gülüşmeli bir akşamdı. Hoca gelip dini nikahlarını kıydı. Yüzükleri taktık düğün için alışveriş listesi ıvır zıvır hazırlıkları yapıp evlerimize geçtik. Yorgunduk çok  işimiz vardı yarın. İşbölümü yapmıştık Beyler  ev yerleştirmenin kaba işlerini yapacaktı Biz de ince işlerini  temizliğini süsü püsü işte.

  Abim ile Tuğçe eşyalara bakacaktı önce, biz de o sırada bohçalık alışverişleri yapacaktık halam annem ve selenle. Tuğba yengem de yemek işini halledecekti. Akşama perdemiz çıkmıştı ama her şeyi bitirmiştik. Yarın büyük gün nikah vardı.

 Nikah salonun kapısından babamın yanında durup misafirlere karşılarken destek oluyordum. Yusuf'ta  gelip gidip çok yoruldun diyip oturmamı söylüyordu. Doğruydu çok yorulmuştum ama tatlı yorgunluktu. Ama yine de onu kırmak istemediğim için orada oturuyordum. Bu bana da enerji veriyordu.  Nikah kıyıldı yemek yendi semazen gösterisi yapıldı çok güzel bir nikahları olmuştu.  Hatta Abim bir ara Tuğçe'ye  Kur'an bile okumuştu. Tabiki biliyordu bu Tuğçe'nin dini nikahta Mehir gibi gördüğü bir istekti ama abim onu rica  görüp mehri  Umre ile değiştirdi.
Abim  hafızdı öğretmenliğinin yanı sıra. Benim üzerinde de çok emeği vardı az başını ağrıtmadım  ezber yaparken..

 ~3 GÜN SONRA~

Evet bugün Yusuf'umu Vatan borcunu ödemeye gönderiyorum. Ayrılmak zor olsa da sağlam durup onun gözünü arkada bırakmamak için ağlamadım.Elim karnında kızımdan güç aldım. Oda yapmak istediğimin farkındaydı.6 aydı .Sonuçta çabucak geçerdi. Rabbimin izniyle.Bir hafta sonra Yusuf'un gidişinden sonra geçen sonraki aylar gibi geçen bir hafta askeriyeye teslim olduğun da haber vermek için aramıştı sadece sonra hiç konuşmadık.Lise çağındaki kızlar gibi telefon başında bekler olmuştum.Ayrı bir heyecanım vardı.Tuğçelerde bugün Umre'den dönüş yapmışlardı.Kısa bir ziyaret olmuştu. Tuğçe'nin izni olmadığı için çalışmak çok zevkli birşeydi .Bir haftanın sonunda Yusuf'un sesini duyabilmiştim hamdolsun Bu arada Tuğba yengem de hayırlı haber vermişti kızıma arkadaş geliyordu.

~1 AY SONRA~

Yusuf'umun bugün yemin töreni vardı ve sonrasında  yeride değişecekti. Usta birliği dedikleri başka bir şehre gidecekti.Şu an Kütahya'daydık acemi birliği burada geçmişti. Sonra Hakkari'ye gidecekti. Yüreğim tehlikesinden dolayı hoplasada hayırlısı diye dua ettim hep. Rabbim yaşadıklarımızı boşa yaşatmazdı.Yemin töreninden sonra beraber evimize gelmiştik. Bir hafta evdeydi.Sonra yine ayrıldık.Bu hafta içinde kızımızı gördük.Babasına hediye olarak çok güzel bir görüntü vermişti bize. Minicik parmakların ağzına sokmuş şekilde bir ultrasyon kağıdından  ilk fotoğrafı. Çok değerli fasulye tanesi olmuş mu sana bir kavuncuk:) Yusuf 'uma bizim yokluğumuzda dayanak.Hayatım ev -iş arası ilerlerken 5 senenin ilk kaybını babamla almıştık.

Maalesef ki Kalbi torunlarını görecek kadar dayanamadı haber alınca ben de hastanede yerime almıştım şok geçirip bayılmıştım düşerken karnım  darbe almış Ne yazık ki Doktorum kapıda asık surat ile gelmişti bebeğim iyi mi diye sordum hemen İlayda konuşmamız lazım demişti kalbim sıkışmıştı sanki neyi vardı Bebeğimin yoksa gitmiş miydi terk mi  etmişti beni?

BİZ İKİMİZ(TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now