FİNALL🎉

651 52 14
                                    

"Abi, abi sakin ol, içeri gel bildiğin gibi değil" dedi, Yusuf.

" iyi misin? " diye, söylenerek içeri gelen Yunus Abim, şok içindeydi, yanındaki polis memurları da tabi ki.

Muhtemelen eli kolu bağlı bir İlayda ile Yusuf bekliyorlardı. Bizim gibi bir nedenle kaçırılan var mıdır acaba?.
Ben ömrüm boyunca annemin öğrettiği gibi tevafuklara hep inandım.
Her zaman Rabb'im bize gösterdiği, öğrettiği bir şeyler olacağını benimsedim, başımıza gelenler ile.

Bir hikaye de okumuştum, suçsuz günahsız melek gibi bir kız, iftiralarla hapishaneye düşüyordu. Hep dik durdu orada 'ben buraya geldiysem, bir sebebi var' dedi. Sonra orada bir mahkumun İslam'a girmesine, tesettürüne, Kuran-ı Kerim öğrenmesine ve iyi bir eş ile evlenmesine vesile olmuştu. Rabbim onu vesile kalmıştı bu sevaba,

Başı şer, sonu hayır.....

~~

Şükür ki bize bir şey olma ihtimali ile ambulansa gelmişlerdi. Bade'yi hemen ambulansa koyduk, ben de yanına bindim, bebeği kucağıma alıp. Murat üzgün gözlerle bakıyordu arkamızdan,

" merak etme, onlar bana emanet, gözün arkada kalmasın" dedim, güven veren bir sesle, gülümsedi onaylar gibi, onlar da polis arabasına binip arkamızdan hareket ettiler. Yusuf'ta benim arabamla geliyordu, Bade'nin durumu kötüye gitmeye başlamıştı yolda, çok kan kaybetmişti yorulmuştu da. Eldeki imkanlarla ona çok da bir şey verememiştim.

Güçlü bir kadındı ama öncesinde de sağlıklı beslenmeyişine bakınca bu bebek Rabbimin bir lütfuydu.
"Bebek, güzel bebek ne de tatlı uyuyordu, melek gibisin, kokun cennet bahçesi, ömründe güzel olur inşAllah" diye fısıldadım kulağına. Bu sırada Bade'nin kalbi durdu, görevliler uğraşıyordu.

" Az kaldı Bade, yapma ne olur, yapma" diye seslendim. Bebek de ağlamaya başlamıştı, suni teneffüs, kalp masajı derken Bade geri geldi, bebeğinin sesini duydu sanki hastaneye de gelmiştik zaten. Bade hemen yoğun bakıma alındı, Bebeği de kontrol için çocuk doktoru arkadaşıma emanet ettim.
Yusuf' lar da arkamızdan gelmişlerdi, Murat telaşlanmasın diye kalbinin durduğunu söylemedim. Kan tedavisi, genel bakım gibi şeyler geveledim ağzımda, kızının yanına gönderdim kötü bir haber almasın diye. Bende içeri girip duruma baktım, şükürler olsun durumu iyiydi. "Normal odaya alacaklar birazdan görürsün o zaman" deyip Murat'a moral verdim. Sevinç gözyaşlarını aktı, Allah'ım bu ne masum sevinmekti , içindeki kiri pası akıtarak hemde. Sonra bebeği de alıp Bade'nin odasına gittik, Biraz hasret giderdiler sonra Murat'ın ifade vermesi gerekiyordu, karakola götürülecekti. Bade üzülmesin diye odadan hepsini miniğimizin karnı acıktı diye çıkardım. Gitmeden önce Bade Murat'a kızımızın kulağına ismini söyleyip gitmesini söyledi.

Murat önce ezanı okudu sonra Bade'ye bakıp gülümsedi aşkla, mutlulukla onların o güzel sevgisi bize kadar yansıyordu gözleri ile anlaşıyordu onlar. Heyecanla ne koyacaklarını bekliyorduk bebeğin ismini. Onlara özel diye çıkmak istemiştik odadan ama göndermemişlerdi. Murat'ın ağzından kendi adamın çıkmasını beklemiyordum. Şaşkınlıkla ona baktım, bana seslendi sanmıştım, meğerse güzel kızına benim adımı layık görmüşlerdi. Çok mutlu olmuştum, Bade tebessümle bana bakıp

" senin gibi güzel yüzlü, güzel kalpli olur inşAllah" dedi. Ben de ona en içten tebessümle, ellerini sımsıkı tutup "İnşAllah" dedim. Sonra beyler gitti, Bade bebeğini emzirdi üzgündü destek vermek için yanına gidip .

"Üzülme" dedim
"çok ceza alır mı? " diye sordu, anlamıştı karakola gittiklerini verecek başka cevabım yoktu.

" Bilmiyorum ama dua edelim" dedim biraz kafası dağılsın diye kendimden bahsettim. İkizlerin fotoğrafını gösterdim, biraz güldük, biraz üzüldük sonra o bitap düşüp uyudu. Ben de nöbeti Tuğçe' me devrettim, kuzucuklarıma gittim, özlemiştim onları.

BİZ İKİMİZ(TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now