-12- 🎮

5.6K 582 1K
                                    

Abel’ın köpeği Zee hazretleri

Abel’ın köpeği Zee hazretleri

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

|Lee Felix|

Kaç saat uyumuştum, ya da hiç uyumuş muydum bilmiyorum. Hemen başucunda oturup onu izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Tek hatırladığım, bir ara kendi evime gidip üstümü değiştiğim ve tekrar onun yanına döndüğüm idi. Uyandırmamak için anahtarını da almıştım yanıma. Neyse ki kesintisiz uyuyordu.

Ben onun kadar üşümemiştim, muhtemelen Abel yapısı gereği bu kadar buz tutmuştu. Yine de, tüm gece ıslak kıyafetlerim ile durmak istemediğimden üstümü değişmem gerekmişti. Ben eve girdiğimde abim uyuyordu. Onu rahatsız etmeden işimi halledip çıkmıştım. Aslında biz gittikten sonra neler olduğunu sormak istiyordum ama sonra soracaktım artık.

Gözlerimi açtığımda göğsümde bir baskı hissetmiştim. Görüş açıma giren kumral saçları sayesinde anlamış, ve fazla hareket etmeyerek orada uyumasına izin vermiştim. Camdan içeri sızan güneş ışığı tam yüzüne denk geliyorsdu. Dürüst olayım, hayatımda gördüğüm en güzel manzara olabilirdi. Ama rahatsız ettiği için kaşlarını çatmıştı. Elimi havaya kaldırıp yüzünün hizasına getirerek gölge oluşturdum, ışığı engelliyordum.

Çatık kaşları düzelmişti. Rahatlayarak tebessüm ettiğim sırada hareketlendiğini fark ettim. Yavaşça gözlerini aralamış, önce elime, sonra bana bakmıştı. Birkaç saniye bakıştık ama inanın sebebini bilmiyorum. Gözlerimi ayıramıyordum ki gözlerinden. O hızla kalkana kadar heykel gibi beklemeye devam etmiştim.

Oturup saçını başını düzelttiğinde ben de hafifçe doğruldum. Zar zor yüzüme çıkardı bakışlarını. Pembeleşen yanaklarından anlıyordum utandığını. Ve bu bana inanılmaz sevimli geliyordu!

"Sen... Burada mı kaldın?"

"Hm. Kötü bir akşam geçirdin, tek bırakmak istemedim."

"Anladım, sağol..."

Sessizlik devam etti birkaç saniye. Ondan başka her yere bakıyordum. Ortamdaki utangaçlık seviyesini ölçme şansımız olsaydı, kalorimetre parçalanırdı. Hadi o utanıyor, ben niye utanıyorum arkadaş? Bu gariplik gerçekten sinir bozucu!

Bakışlarımı yüzüne çıkararak, cevabı bilsem de sordum.
"İyi misin?"

Dudaklarını yaladı konuşmak için. Yüce Tanrım...
"İyiyim."

Değildi.
İyi falan değildi.

Herkesin içinde, 'yakın arkadaşı' tarafından bilerek havuza itildikten sonra kim iyi olurdu ki?

Lia gerçekten bela bir kızdı. Bunu yaparken aklından ne geçiyordu ki? Hiçbir mantığı yoktu. Arkadaşına böyle şeyler yapması için çıldırmış olması gerekirdi ve bence gayette çıldırmış biriydi kendisi.

Ruminate | Lee Felix Where stories live. Discover now