-15- 🎮

6K 561 1.8K
                                    

Bölüm başlıklarına ve aralara koyduğum oyun konsolu emojisi herkeste görünüyor mu acaba?

Merak ettim de eheh
Keyifli okumalar~

Merak ettim de ehehKeyifli okumalar~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Abel Gyu|

İçinde bulunduğumuz durumun gerçekliğini sorgulamadım bile. Çünkü biliyordum. Hayal falan görmüyordum. Gayet gerçekti her şey.

Soğuk havanın aksine sıcacık olan dudaklar, benimkilerin üstünde hareket ediyordu. Elimin altındaki kalp atışlarını çok net hissediyordum. Yanağımdaki el aklımı başımdan almak ister gibiydi.

Gözlerini kapatma.
Gözlerini kapatma.
Gözlerini kapatma.
Gözlerini kapatma.

Felix beni nazikçe öperken kendimi serbest bırakıp ona ayak uydurmamak için büyük bir savaş veriyordum kendimle. Neyse ki ben gözlerimi kapatmadan Felix geri çekilmişti yavaşça.

Eli usulca yanağımı okşadı. Anın büyüsü öylesine farklı hissettiriyordu ki, şaşkınlığımdan dolayı dengem bozulur gibi olmuştu. Yanağımdaki elini belime indirip dengemi korumamı sağladı. Birbirimize daha çok yaklaşmıştık. Çok güzeldi, gözleri, çilleri, minik tebessümü.

Aklımı başımdan almaya yemin etmiş gibi bir kez daha dudaklarımızı birleştirdi. Bu sefer daha kısa öptü öncekine kıyasla. Ve bu sefer gözlerimi saniyelik de olsa kapatmıştım. Geri çekildiğinde tekrar açtım ama ona bakamadım. Yanaklarıma hücum eden sıcaklık utandığımı sembolize ediyordu adeta. Bu, Felix'i daha çok gülümsetti. Elimin altındaki hızlı ritmi hissetmeye devam ediyordum hala.

"Bir şey demeyecek misin?"

Yutkundum.
"Ne diyebilirim?"

Bir adım geriye gidip kalbinin üstündeki elimi çektim. Belimdeki elini de indirmesini sağladıktan sonra ne yapacağımı bilmeyerek parmaklarımla oynamaya başladım. Diğerleri bizi izliyordu değil mi? Ah! Çok utanç verici...

"Abel."
Kurtarıcım Ryujin'in sesi ile ona dönerek yardım et bakışları attım. O da şaşkındı belli ki. Tek kelime etmeden yanımıza gelip elini sırtıma koyarak beni yönlendirdi. "Biz gidelim. İyi akşamlar Felix."

Hiçbir şey olmamış gibi sakin sakin konuşup beni arabasına doğru götürdü. Uzaklaştığımızda arkamı dönüp ona baktım. Alex ile Hyunjin, onun yanına gitmişlerdi. Hyunjin gülerek omzuna vuruyordu helal olsun koçum dercesine. Alex ise elini kardeşinin koluna götürmüş sessizce destek olmayı tercih ediyordu.

Min Ho ile Seungmin birlikte gitmiş olmalılardı. Onları göremiyordum. Of... Hepsi görmüştü. Nasıl bakacağım yüzlerine? Ryujin sorun değildi, ama Seungmin ile Min Ho bu konu hakkında tek bir şey derlerse utancımdan yerin dibine girerdim. Endişe ettiğim için yanına gitmiştim. Durumun benimle ilgili olduğunu asla düşünmezdim. Ya da... Belki tahmin etmiş olabilirim.

Ruminate | Lee Felix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin