BİLMECELER

163 66 100
                                    

"Ah!" dedi Agust. "Anna ve oyunları... Gözlerimin önünde koskoca yaşlı bir teyzeye dönüştü ama oynamaktan bıkmadı."

"Muhafız..." dedi Renya, ejderhayı duymuyordu. "Raiden mı?"

"Anna öyle olduğunu söylüyor."

"Agust, nasıl bilebilir ki? Söylenen sözlere kadar nasıl bilebilir?" Kafası karışıktı. Bu kadarı mümkün olabilir miydi?

"Beni nasıl duydu? Ben de Anna daha küçücük bir çocukken bunu söylemiştim. O düne, bugüne ve yarına hakimdi. Tek açıklaması bu."

Derin bir sessizlik odayı bir süreliğine sardı. Renya elindeki kitabı bırakmadan sırt üstü uzandı. Zihninin sınırlarını zorlayan duruma anlam vermeye çalışıyordu.

Sessizliği bozan Ejderhaydı.

"Raiden'a duyduğun hisler..." dedi sözlerine devam etmeden evvel düşünüyor gibiydi. "Güçlüydü. Bunun sadece bir ejderha olduğu için olmadığını biliyordum."

O, Renya'nın kalbinde yaşıyordu. Kadın her ne hissederse, ejderha bilirdi.

"Agust" dedi kadın cılız bir sesle, yüreğinde yaşayan bir ejderhaya yalan söyleyebilir miydi?

"Devam etmeme izin ver. Şimdi anlıyorum. Hislerin sebebini..." Ejderha yirmi dört senelik yeni ömründe ilk defa sözlerini toparlayamıyordu. Uğraşmaktan vaz geçti. Neşeli bir sese büründü yeniden.

"Yani diyorum ki Anna içimi rahatlattı. Yalan söylemeyeceğim kıskandım. Boşunaymış, hislerin o muhafız olduğu içinmiş."

Renya derin bir nefes saldı dudaklarından. Ejderhanın neşeli sesi onu rahatlamıştı. Sadece muhafız olduğu için, dedi kendi kendine. Sonra birden hatırlamış gibi sordu.

"Agust, muhafız nedir? Yani bildiğim anlamının dışında başka bir anlamı var mı?"

"Bilmiyorum. Ama sonuçta sana en yakın kişi olacak değil mi?" dedi Ejderha, açıklamak ister gibi devam etti. "Bu bir kehanet Reny. Kehanetler bilmece gibidir. Yani aslında okuduğumuz her şeyin bambaşka anlamları olabilir."

"Altı ejderha, toplamda üç farklı ejderha" dedi Reny, sesli düşünüyordu. "Altı mı üç mü?" dedi içinden çıkamayarak.

"Savaşçı, ulak, şifacı, vezir, muhafız..." diyerek saydı Ejderha "bu beş farklı ejderha, demek. Ama Anna üç farklı ejderha, dedi. Yani ejderhaları şu an bilmediğimiz farklı bir şekilde sınıflandırmış olmalı."

"Her biri bir Ejderha... Aslında Anna onları adlandırıyor." dedi Renya.

"Ve görevlendiriyor." diyerek sözlerini tamamladı Ejderha.

"Beş isim verdi ama altı ejderha demişti." dedi Renya, kalbinde uğursuz bir his gezindi.

...

Yavaşça gözlerini açtı adam.
Parmaklarının dolandığı elin üzerinde baş parmağını gezdirdi.  Zifiri karanlıkta dahi onu görebiliyordu. Kadının yataktan sarkan elini tutuyordu.

Tuttuğu eli bıraktı. Kendinden yarım metre yüksekte yatan kadının saçlarına dokundu. En temiz sular gibi masmavi saçlar... Eski masallardaki su perilerine benziyordu. Öyleydi de, tek farkla. Bu bir masal değil, acı bir hayat hikayesiydi.

Yattığı yerden doğruldu. İnce rahatsız bir şilte üzerinde uzanıyordu. Beter hanlarda kapıdan bozma yataklarda yada açık havada soğuk toprak üzerinde uyumuşluğu vardı. Bu şilte onun için muazzam bir yataktı.

ZERO: Buz ve Su sıfırda buluşur.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin