28. Bölüm

1.6K 119 41
                                    

“Rose…..”

Yavaşça mırıldandı, sol ön kolunu kansız parmaklarıyla kavradı.

“Bakabilir miyim?”

Çaresizce başını salladığında, Ian dikkatle yakasının düğmelerini açtı ve elbisesini indirdi.

Sol omzu deforme bir şekilde boynunun altına yerleştirilmişti ve bu da bir ceset kadar solgun görünüyordu. Sanki ilerleyen nekroz eşliğinde kan akışı engellenmiş gibi.

Ian’ın gözlerinde büyüyen yangını görünce dudaklarını ısırdı.

Sanki 'Ne cüretle, Rose!' diyorlarmış gibi

Laritte sessizce sordu.

"İyi görünüyor muyum……?"

"Sanırım hemen şimdi tedavi etmemiz gerekiyor."

Ian tereddütle devam etti.

“……Biraz acıtacak. İyi olacak, tamam mı?”

Acı... Alışmıştı acı çekmeye.

Kırbaçlandığında bile bir kez bile inlemedi ya da çığlık atmadı. Doğal olarak bununla iyi olduğunu düşündü.

Ancak,

“Bu acıttı……”

Diye mırıldandı.

Kendini pek önemsemiyordu.

Doğduğundan ve nasıl konuşulacağını öğrendiğinden beri, her vurulduğunda hep aynı kelimeleri tekrarladı.

‘Acıtıyor. Ben iyiyim. Bu acıtmadı. Ben iyiyim, iyiyim……’

‘bu acıtmadı.’

‘ben iyiyim.’

Gözlerinde yine gözyaşları doldu

“Eğer acıtırsa…..”

Ama o anki kendisi, ona hiç benzemiyordu.

Geçmişteki Laritte şu anda ona kaşlarını çatardı.

Kocası tarafından lekelenmişti.

Çn: buradaki "lekeli" kelimesi, "tainted" olarak kullanılmış. "tainted"in anlamı ise: lekeli, kusurlu, kokmuş" anlamlarına geliyor.

“Acı hissetmek istemiyorum.”

Ian'a gözlerini dikerek mırıldandı.

Laritte, hayatında ilk kez gerçeği kabul etme cesaretini kazandı.

“Artık….. acı çekmek istemiyorum…..”

Ian'ın dokunuşu altında kolu kederli bir şekilde titredi.

Laritte'ye bakan Ian, başını kaldırıp arabanın tavanına baktı ve gözyaşlarını geri tuttu.

Daha ne kadar üzülebilir?

Laritte'nin ilk kez itiraf etmesini izlemek, ona bir şekilde… .bir ceza gibi geldi.

Sol kolunu bir daha asla kullanamayacak olması onun için önemli değilmiş gibi.

Çn: kolunun yarası bu kadar ciddi miydi aw

Sadece acıdan kaçınmak istiyordu ama inatçı da değildi.

En azından duygularını dışa vurmak rahatlatıcıydı.

Sonunda, yaralarına dokunmasına izin verdi.*
Çn: *buradaki cümle mecazi anlamda kullanılmış.

When The Count's İllegitimate Daughter Gets Married [Novel Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin