Her Şeyin Başlangıcı 1

3 1 0
                                    

(Joe'nun kitabı nasıl bulduğunu anlatıyor. Günlük de diyebiliriz.) BÖLÜM 1

Evimin teknolojisi komşularımı rahatsız ediyordu. Evim diğer evlerden farklıydı. 1893'ün teknolojisi gelişmemişti. Ürettiğim kameralar, yazıcılar ve evimin hizmetçisi onlara çok tuhaf geliyordu. Bu yüzyıl için büyük keşiflerim vardı. Kimsenin anlamayacağı derecede büyük keşiflerdi. Cahil toplum uğraştığım bilime, icatlarıma büyü diyor ve beni cadı zannediyordu. Akşamüstü dışarıya çıktım. Biraz uzaklaşmak istiyordum. Beni anlamayan yüzlerce insandan, büyü sanılan bilimden ve diğer her şeyden.

Çayırı geçtim. Küçük tepeciğin etrafından döndüm. Büyük söğütlerin altında dinlendim. Biraz daha ilerledikten sonra bu çevrede ilk kez gördüğüm bir ormana vardım. Ormandaki ağır nane ve papatya kokusu rahatlatıcı bir biçimde güzeldi. Biraz öteden bir ses geldiğini fark ettim. Bir kadın şarkı söylüyor gibiydi. Müziğin geldiği yöne doğru ilerledim. Görünürde hiçbir şey yoktu. Şarkının nereden geldiğini anlayamadım. Ses çoğaldı. Etrafımda dönüp durdum. Daha sonra bu sesin kafamın içinden geldiğini fark ettim. Kafamı iki elimle tutuyor, şarkıyı susturmaya çalışıyordum. Gittikçe çoğalıyor ve sağır edici bir biçimde canımı acıtıyordu. Ağaca yaslanmak için elimi uzattım fakat ağaç sandığımdan daha da uzaktaydı. Yere düştüm ve yuvarlandım. Kafamı çarptım. Gerisini hatırlamıyorum.

Uyandığımda hiç bilmediğim bir yerdeydim. Etraf dallarla ve yapraklarla doluydu. Kafamı kaldırdığım anda büyük bir darbe yemiş gibi hissettim. Bir yatağın üstündeydim. Etrafta binlerce kitap vardı. Bir de yaşlı, uzun sakallı bir adam. Bana döndü ve elindeki bezi alnıma koydu. Sakin olmam gerektiğini söyledi. Ani hareketler yapmamın öldürücü olabileceğini de. Yavaşça kalkmaya çalıştım. Adam bana bir bardak çay verdi. Kim bilebilirdi bu garip adamın hayatımı değiştireceğini? Nereden geldiğimi biliyordu. İsmimi, yaşımı, her şeyimi biliyordu. Geçmişte yaşadığım olayları, yaşayacağım her şeyi.

''Ruhunun çıktığını gördüm evlat. Bedenine geri yerleştirmeseydim herkesin kaderiyle oynamış olurdum.'' Dedi. Sakalına takılmış yaprakları ayıklıyordu. Gözleri öylesine maviydi ki bakar bakmaz denizi hissettim. Kolları boyunca garip, anlaşılmaz semboller, dövmeler vardı.

''Kimsin sen?'' dedim. Biraz da korkuyordum hâliyle. ''Medyum musun? Kâhin mi? Kahrolası bir cadı mı? Kimsin?'' Sesimdeki merak, korku ve heyecanı fark etti. Rahat bir ifadeyle cevap verdi.

''Bana ne dersen de. Kâhinim, medyumum, büyücüyüm belki cadıyım. Daha da önemlisi sen kimsin? Önce kendini tanımalısın Joe. Yaşayacağın her şeyi biliyorum. Bunu değiştirmekse senin elinde.''

''Peki, neler yaşayacağım ben?'' diye sordum merakla. Cevap vermedi. Ya da vermemeyi tercih etti. Soruyu tekrar sorduğumda ise konuyu değiştirmeye çalıştı fakat ısrarım onu rahatsız etti.

''Söyleyemem. Kaderinle ilgili küçücük bir değişiklik tüm dünyayı yok edebilir. Belki de tam aksi olur. Dünya mükemmelleşir. Fakat bu riski alamam.'' Diye itiraz etti. Yataktan kalktım. Evin içerisine göz gezdirdim ve kapıyı aradım.

''Gideceğin yeri biliyorum çünkü ben bir kâhinim bu yüzden hiç sormayacağım. Fakat pişman olup geri geleceğini söyleyebilirim.'' Dedi.

''Geleceğim hakkında bilgi vermen yasak sanıyordum.'' Dedim ve yanına geri döndüm.

'' Bu sadece bir aldatmacaydı. Sadece önemli olayları görebilirim. Kapıdan çıkıp gittiğinde bu önemli olaylar değişmedi. Geri gelmeyecek olsaydın değişirdi. Değişmediğine göre geri gelecektin. Haklıymışım, geri döndün. Beni iyi dinlemelisin. Bu kitabı al.''

Kırmızı ve işlemeli kitabı bana uzattı. ''Sakla.'' Dedi.

''İçindeki büyülerin gücünü herkesten sakla. Ancak senin kadar zeki biri bu kitabı saklamaya layıktır.''

Kitabın sayfalarını aralamaya başladım. Garip büyüler, saçma kehanetler vardı. Hepsi anlamsızdı. Kelimenin tam anlamıyla çöptü. Yaşlı adam bana merakla bakıyordu.

''Bu kitap sadece bir kitap değil Joe. Daha fazlası. Kötü emeller için kullanılması hiç uygun olmaz. Dünyanın sonunu getirebilir. Bu kitap ölümlerle, zehirle, karanlık büyülerle dolu. Bir kitap daha var. Beyaz Kitap. Merhemlerle, yararlı büyülerle dolu. O kitabın bulunması pek sorun olmaz. İnsanlığa şifa getirir fakat Ölüm Kitabı'nın gücü Beyaz Kitap'ı yok etmeye yetebilir. Bunu saklamalısın. Sana güveniyorum Joe''

''Beyaz Kitap nerede?'' diye sordum. Gülümsedi. Uzun sakallarının arasından ağzı pek belli olmuyordu. Gözlerini kısarak bana baktı. Teni daha çok kırıştı.

''Bir gün onu da öğreneceksin.'' Diye geçiştirdi. Göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı. Devamında ne olduğunu hatırlamıyorum. Uyuyakalmışım. Uyandığımda söğüt ağaçlarının arasındaydım. Kitaba sarılmıştım. 

Yorum yaparsanız ve oylarsanız sevinirim <3

Ölene Dek BirlikteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin