Bölüm 6 - Geçmişten Anılar

60 48 0
                                    

Joe, Büyük Köşk'ün bahçesine vardığında onu bahçıvanlar ve diğer işçiler karşıladı. İçlerinden biri ise onu evin kapısına kadar götürdü ve işinin başına geri döndü. Joe elini daha tokmağa uzatmak üzereydi ki kapı birden açıldı.

''Bıktım artık bu düzenden! İstediğimi yapamayacaksam neden yaşıyorum ki? Gidiyorum, bir daha dönmeyeceğim!''

Kız evden çıkarken Joe'ya çarptı ve özür bile dilemeden oradan kaçıp gitti. Joe anlamsızca olanlara baktı ama aldırış etmeden içeriye girdi. Ona bu işi veren adamı gördü. Adam ona doğru ilerliyordu. Joe şapkasını çıkararak selam verdi ve birlikte bir kahve içip evin duvarlarının  nasıl olması gerektiğinden konuştular. 

''Bay Leslie bana salondaki geniş duvara ailesinin bir resminin yapılacağını söyledi. Ve büyük koridora da kendisi ve kendisinden önce gelmiş Leslie soylu insanların portresi yapılacak. Bir de üst kat var tabii, misafirler için kullanılan yemek odasının tavanına güzel bir şeyler düşünüyor. Şimdilik salondaki büyük duvarla başlayalım. Sana göstereyim, bu taraftan.''

Joe, adamı takip ediyordu. Ev o kadar büyüktü ki kaybolmamak imkânsızdı. Büyük duvarın önünde durdular ve adam ev halkının nasıl dizayn edileceğini söyledi. Joe bunlar için öncelikle kağıda bir taslak çizecekti. Böyle daha kolay olduğunu düşündü. 

''Ailenin bir fotoğrafı var, taslağa gerek yok diye düşünüyorduk.'' Diye söylendi adam, kocaman bir fotoğraf makinesinin çektiği fotoğrafı kastederek. -Tabii o zamanlarda (1900'lü yıllarda) üretilen fotoğraf makinesi çok büyüktü, teknoloji çok gelişmemişti ya- Fotoğrafın olduğu çerçeve elindeydi. Joe'ya uzattı. Fakat Joe bu ailenin bir fotoğrafını değil, gerçeğini görmek istiyordu.

''Bir taslakla el alıştırması yapsam iyi olacak.'' dedi Joe. Adam ise bunun üzerine kafasını salladı ve elindeki çerçeveyi masanın üstüne bıraktı. Bu sırada Bay Leslie, merdivenlerden onları izliyor, bir yandan da gözlüğünü temizliyordu.

''Hoşgeldiniz, geniş ailemin bir tablosunu çıkaracak olan resim sanatçısı siz misiniz?'' Boğuk, kibirli ve kulakları çınlatan bir sesle Bay Leslie'in konuştuğunu anlamıştı adam. Joe'yu göstererek,

''Evet efendim, ta kendisidir. İsmi de...''

''Liam. Liam Murphy.'' dedi Joe, söylediği yalanın endişesine kapılmayarak. Bay Leslie yavaş yavaş merdivenlerden inerken Joe'yu selamladı. Daha sonra salonun duvarına döndü ve içini çekti.

''Memnun oldum Bay Murphy. Uşak size yapılması gerekenleri anlatmıştır. Ben şöyle bir şey düşünüyorum, ailemizin tablosunun arka planında yeşil alan, bir orman ve yan taraftan geçen bir dere.'' 

Daha sonra kafasını çevirip uşağa döndü.

''Uşak! Fotoğrafı gösterdin mi?''

''Evet efendim ama farklı yöntemleri varmış.''

Bay Leslie, yavaş bir biçimde Joe'ya doğru döndü.

''Nedir kullanacağınız yöntem?'' dedi sesinin gürültüsünü indirerek.

''Öncelikle kağıda sizin bir taslağınızı oluşturmak istiyorum, fotoğrafta sadece bir karenin resmi var, ben tüm kareleri yakalayarak en iyi şekilde çizebileceğimi düşünüyorum efendim.''

Bay Leslie kaşlarını kaldırdı ve anlamış bir yüz ifadesi takınarak gülümsedi. Bıyığını parmağına doladı ve gözlerini kıstı.

''Dahiyane bir fikir, tebrik ederim Bay Murphy.''

''Liam, Liam demeniz yeterli efendim.'' dedi Joe yalandan bir sırıtışla. Bay Leslie gülümsedi ve arkasına döndü.

''Güzel. Liam, yeterince samimisin. Takdire şayan bir özellik. Çalışanlarımdan da bunu beklerim zaten. Her neyse! -Sesini yükseltti- Uşak!''

Ölene Dek BirlikteDove le storie prendono vita. Scoprilo ora