Bölüm 3 - Ruha Bir Beden Hediye Etmek

65 52 11
                                    

Joe bu kitabı bulduğunda tamı tamına on sekiz yaşındaydı. Kitap sayesinde Kafasını sıyırmaya başlıyordu. Olağan üstü yaratıkların, gerçekleşmesi mümkün olmayan büyülerin, akıl almaz hikâyelerin yazılı olduğu bir kitaptı. Bu kitaba sahip olan istediği her şeyi yapabilirdi. Fakat Joe buradaki büyülerin hiçbirini kullanamadı. Hikâyeleri okusa da anlayamadı. Ona sahip olduğu günden beri kâbuslar görmeye başladı. Sanki zihnini ele geçiren karanlık bir büyü vardı. Eğer kitap onun zihnini tamamen ele geçirirse delirecekti. Ya da insanlar öyle düşünecekti. İmkânsız olan her şeyi imkâna kavuşturabileceğine inanıyordu. Kendini kitaba bıraktı. Kitap onu tamamen değiştirdi. O zeki Joe artık insanların gözünde hayalperest bir zavallıydı. Joe'nun evinde bağırarak yapmaya başladığı büyüler komşuların aklını karıştırıyordu. Joe yirmi yaşına geldiğinde ise Julia ile tanıştı. İşte bu da her şeyi tamamen değiştirecek olan anlardan biriydi. Joe ona âşık olmuştu. O da Joe'ya. İki yıl boyunca hiç ayrılmadılar. Sonunda Joe, Julia'ya kitabı gösterdi. Julia'nın kitaba olan ilgisi çok yoğundu. Bunun onun başına ne getireceğini bilmiyordu. Julia o kitap yüzünden öldü ama onu tekrar döndürebilecek olan tek şey de o kitaptı.

Joe kitabın arasından sevgili Julia'sının fotoğrafını çıkardı. Julia çok zarif, çok güzeldi. Buğday tenli, sırma sarı saçlı ve bir o kadar da mütevazı. Joe onu kaybetmenin acısını hâlâ atlatamamıştı. Birbirine karışmış kızıl saçlarına elini geçirip başını kaşımaya başladı. Kitabın sayfalarını iyice karıştırdı.

''Ölüye Hayat Verme Büyüsü''

Bu sayfayı işaretlemişti. Julia'yı tekrar geri getirecekti fakat bir sorun vardı. Julia'nın bedeni çürümüştü bile. Julia'ya bir beden hediye etmesi gerekiyordu. Şansı olsa kendi bedenini verirdi fakat bir bedene iki ruh girerse beden çökerdi. Ayrıca Julia'ya bir kız bedeni gerekiyordu. Sayfayı tekrar baştan sona okudu.

''Kavuşması için ruhun bedene, gerekiyor büyülü sözcükler. Eğer inanırsan hayat vermeye, büyün kusursuz işler. Kaybolduğu ilk an sevgili güneşin, şu sözcükleri söylemelisin:

Geri getireceğim seni,

Bir hayat vereceğim sana.

Bana göster kendini

Ey sevgili ......

Boşluğa gelecek ölen kişi, gösterecek o zaman kendini. Fakat dikkatli olmalısın. Gökyüzünün örtüsü ağlar, fırtınalı bir gecede. Gözyaşlarını toplamalısın, dökmeden doldurmalısın bir kerede. Kendinden de bir damla ekle, büyüsünü kuvvetlendirsin. Gösterince ruh kendini, içireceksin tüm iksiri. Sonra girmeli ölü bir bedene, hayat kazanabilmesi için.''

İşte bu büyü Julia'yı hayata döndürebilirdi. Fakat kim olacaktı Julia'nın şimdiki bedeni? Eski hayatına çok benzeyen birisi olmalıydı. Ya da Julia'nın istediği gibi biri. Bunun için Julia'nın fikrini almalıydı. Kitabı tekrar açtı.

''Bedensiz Bir Ruhla Konuşma Rehberi,

Gece vakti mum döşeli bir odada perdeler kapalı ve önünde elindeki kitap olmalı. Çağırmak istediğiniz kişi sizden korkmamalı. Zarar verirse eğer, bitiremezsiniz büyüyü ertesi güne kadar. Şu sözleri okuyun, bedensiz ruh sizi bulacak.

Kalkıp gel Ruhlar Âlemi'nden,

Ziyaretçin var şimdiden,

Sana ihtiyacım var .......

Sakın korkma benden.

Boşluğa getirin toprağa gömülmüş ismi, sakın bir adaşını düşünmeyin. Yüzü aklınıza gelsin eski canlı bedeninin. Anlayacaktır sizin onu çağırdığınızı, ve hemen gelir eğer seviyorsa sizi''

Joe kitabı kapattı. Akşama kadar gereken tüm hazırlıkları yaptı. Gece vakti evinde bulabildiği tüm mumları yaktı. Julia ile yıllar sonra tekrar konuşacaktı. Çok heyecanlıydı. Kitabı önüne aldı ve sihirli sözleri okudu.

''Kalkıp gel Ruhlar Âlemi'nden

Ziyaretçin var şimdiden,

Sana ihtiyacım var Julia

Sakın korkma benden.''

Yaklaşık bir dakika boyunca hiçbir şey olmadı. Ondan sonraki beş dakika boyunca da. Joe bunun olmayacağını zaten hissetmişti. Fakat eğer bu büyüyü inanarak yapsaydı? Bunu düşündü ve yüksek sesle, bu sefer daha da inançlı okudu tüm sözleri. Tüm mumlar ani bir rüzgârla sönüp gitti. Julia'nın kendisi ortaya çıktı. Ruh öyle ışıltılı parlıyordu ki.

''Joe, sevgilim! Fakat nasıl olur? Ben ölmüştüm. Toprağın altında sonsuz bir uyku uyuyordum.''

''Biliyorum Julia, sana tekrar bir beden hediye edeceğim. Tekrar kavuşturacağım seni bana.''

Julia geriye çekildi. Kafası karışmıştı. Joe'yu yıpranmış, kafayı sıyırmış bir hâlde görünce korktu.

''Yo, yo... Korkma benden. N'olur. Seni tekrar görebilmek için ne kadar yola başvurdum bilemezsin. Seni bir saniye daha görebilmek için ölmeye bile razıydım. Şimdi buradasın. Tekrar kavuştuk. Sarılabilir miyim? Bir kerecik.''

Julia ona doğru yaklaştı. Kollarını açtı. Sarılmaya çalıştılar ama unuttukları bir şey vardı, Julia hayaletti! Joe geriye çekildi. Julia'ya elini uzattı fakat eli Julia'ya hiç değmiyordu hep içinden geçiyordu. Joe yanı başındaki koltuğa oturdu. Kara kara düşünmeye başladı.

''Sana bir beden gerekli ama tabuttaki olmaz. Kendi bedenin çoktan çürümüştür. Dışarıdaki herhangi birini öldürüp sana verebilirdim ama sen seç istedim. Sabah olduğunda şehire ineceğiz. Kimin vücudunu istediğini söyle. Onu öldürüp içindeki ruhu çıkarmalıyım ancak bunu zehirle yapmalıyım.''

Julia gülümsedi. Tekrar hayata dönme şansı onu mutlu etmişti. Sabah olması için beklediler. Gece boyunca hasret giderdiler. Joe, hastanede yaşadıklarını anlattı. Julia onu pür dikkat dinledi. Sonunda sabah olmuştu. Joe yoldan geçen faytonu durdurdu. Faytoncuya şehre ilerlemesi gerektiğini söyledi. Julia hemen Joe'nun yanı başındaydı fakat faytoncu onu göremiyordu. Şehre geldiklerinde Joe basamaklara basarak indi ve elini Julia'ya uzattı. Faytoncu Joe'nun deli olduğunu düşünüyordu. Neden böyle bir hareket yaptığını sorgulamadı. Parası verildiği sürece önemi yoktu. Joe çaldığı paralardan bir miktar uzattı ve faytoncuyu gönderdi. Saçlarını düzeltti ve Julia'yı koluna aldı. Bu cadde üzerinde çok fazla insan vardı. Julia için ise çok fazla seçenek. Birlikte ilerlediler. Julia etrafına bakıyor, insan seçiyordu. Şişman olmak istemiyordu. Kızıl veya sarışın da olmak istemiyordu. Joe her ne kadar kızıl ve dalgalı saçlı da olsa onu seviyordu. Çünkü ilk aşkıydı. Julia sarışın olmanın ona şanssızlık getirdiğini düşündüğü için esmer olmaya karar verdi. Etrafındaki tüm çekici ve güzel esmer kadınları süzüyordu. Yaklaşık on dakikanın ardından bulmuştu bile.

Ölene Dek BirlikteDonde viven las historias. Descúbrelo ahora