Bölüm 10 - Üç Kadın, Kalbi Kırık

7 3 0
                                    

''Merhaba, işinizi bölüyorum ama sizden bir ricam var. Şuradaki adamı görüyorsunuz, değil mi?'' Joe'yu işaret etti. ''Adı Liam Murphy. Ona Carol'un çok önemli bir işinin çıktığını bu yüzden balodan ayrıldığını söyleyin, lütfen.'' Hızla oradan uzaklaştı. Garson ise kadının dediğini yaptı. Joe'ya yaklaştı.

''Bay Murphy...''

Carol çoktan kendini dışarıya atmış, evin yolunu tutmuştu. Joe'nun onu sevebileceğini düşündüğü için kendine kızıyor, pişmanlık duyuyordu. Asla birlikte olamayacaklardı. Ölene dek ayrı, iki farklı insan olarak kalacaklardı. Sokakta ilerlerken ağlıyor, gözyaşlarından ıslanan yüzünü koluna siliyordu. Belli belirsiz bir gülümseme aldı yüzünü.

''Bu kadar acınası bir hâle geleceğimi düşünmezdim.'' Diye sayıkladı. ''Bu kadar saf olacağımı düşünemezdim.'' Fakat biliyordu bu duyguları ilk defa hissetmişti. Joe'u görünce karnında kelebekler uçardı. Şimdi neredeydi o kelebekler? Yok olmuştu. Farklı bir şey vardı artık. Bir baskı. Sonlandıramadığı, canını yaktıkça yakan bir baskı vardı. Vücudunu hissizleştiren. Eve ulaşır ulaşmaz anahtarlarını çıkarıp kapıyı sertçe açtı. Girdi ve anahtarları bir köşeye attı. Kapıyı ardından kapatıp yaslandı. Daha sonra mutfağa ilerledi. Dolaptan içki çıkardı. İçip unutmak istiyordu. Gözleri o kadar kızarmıştı ki. Çekmeceden sigara pakedini çıkardı. Sigarasını yakarken elleri titriyordu. Kibriti düzgün tutamıyordu. Birkaç deneyişten sonra becerebilmişti. Sigaranın zehirli dumanını içine çektikçe içine daha çok acı alıyordu. Fakat bu onu rahatlatıyordu. O anlık rahatlatıyordu.

Joe, Laura'yı saran kolunu geri çekip arkasına döndü. Sırtını demire yasladı. Carol'un gitmiş olduğunu öğrenince Laura'yla vedalaşıp köşkten ayrılmak için yola çıktı. Neden gitmiş olabileceğini düşünüyordu. Ne işi çıkmıştı bu saatte? Bir yere mi yetişmesi gerekiyordu? Birine bir şey mi olmuştu?

Patricia ve nişanlısı Oscar aile fotoğrafı için birlikte poz verirken bir kadın onlara doğru yaklaştı. Adımları hızlanmaya başladı. Oscar gerilmişti. Kendini geriye attı. Kadın ona daha da yaklaştı. Patricia kadına bakıyordu. Tüm çekimi mahvetmişti. Kadın birden bağırmaya başladı. Sesi öfke ve nefret doluydu.

''Yeter artık Oscar, ben bu ilişkiden bıktım. Ayrıl şu kadından! Artık beklemek istemiyorum. Bebeğimiz de istemiyor.'' Kadın konuştukça daha da sinirleniyordu. Patricia olanları hayretle izliyordu. İnanmayan gözlerle bir Oscar'a bir de bağıran kadına bakıyordu. Tüm konukların ilgisi oraya yoğunlaştı. Bay Leslie konukları evlerine yolladı. Bu günden sonra büyük bir dedikodu çıkacağını hissedebiliyordu.

''Oscar, ne diyor bu kadın?'' diye sordu Patricia.

''Nişanlın Oscar bir süredir benimle birlikte. Duydunuz işte! Oscar ve ben sevgiliyiz. Ve karnımdaki de onun çocuğu! Yalanla hadi Oscar. Bu çocuğun senden olmadığını söyle. Birkaç ay içinde belli olur tabii!''

Oscar iki kadının arasında kaldı. Patricia, nişanlısına inanmayan gözlerle bakıyordu. İçinde garip bir ümit vardı. Oscar 'Bunlar yalan!' desin istiyordu. Desin de inanayım diye bekliyordu. Kadının yalan söylediğine inanmak istiyordu. Oscar, kadının kolunu çekiştirdi ve balkona götürdü. O sırada balkondan hızla çıkan Joe ile çarpıştılar. Kadını balkona ittiğinde Laura korkarak balkondan çıktı.

''Sana ne demiştim ben? Biraz daha sabredecektin! Parayı alıp kaçacaktık! Her şeyi berbat ettin. Aptal kadın!'' Kadın korkmaya başlamıştı. Oscar tam kadına tokat atacakken Patricia onun elini tuttu. Kadın ağlamaya başlamıştı. Patricia adama o kadar nefret dolu bakıyordu ki o an Oscar'ın yerinde olan herkes ölmek isterdi.

''Git buradan Oscar. Seni bir daha görmek istemiyorum. GİT!'' Adam bir şey söyleyemedi. Köşkten çıkıp gitti. Kadın Patricia'ya sarıldı. Sımsıkı sarılıyordu. İlk defa birisi ona sarılıyordu. Garip hissetti. Güzel bir gariplikti. Patricia da kadına sarıldı. Birbirlerinin gözyaşlarını sildiler. Patricia o gün değişmişti. Olgunlaşmıştı. Kötü, zalim kişiliği birden yok oldu. Buna yalan bir aşkın bitmesi, sevginin ortaya çıkması sebep olmuştu. Bir sarılmaya o kadar mı ihtiyacı olurdu bir insanın? Bu kadar mı iyi hissettirirdi?

O gece ne hüzünlü bir geceydi.

O geceyi yaşamayı kim isterdi?

Üç kadın vardı; kalbi kırık, gözleri kızarmış, yanakları ıslak.

Üç kadın vardı gerçek aşka bir daha inanmayacak.

Üç kadın vardı gece boyu durmadan ağlayacak.

O üç kadın artık ayağa kalkacaktı. Bırakacaktı bu saçmalığı. Bırakacaktı değmeyen birinin ardından ağlamayı. Bırakacaktı kendini bırakmayı. En azından öyle düşündüler. Öyle istediler.

Bu bölüm biraz kısa oldu fakat burada bitirmeliydim <3 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 02, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Ölene Dek BirlikteWhere stories live. Discover now