2.Bölüm: Ufak Pizza Siparişi Azarları

45.1K 2.5K 1.9K
                                    

Merhabalar 🤍🖤

Uzatmadan iyi okumalar diliyorum ✨

Bölümü oylamayı 🌟 ve bol bol yorum 💬 yapmayı lütfen unutmayınız. Ha bir de beni takip etmeyide.

***

Kaptığım koltuğa sıkı sıkı tutundum. Elimden gelse altıma japon yapıştırıcısı sürüp, öyle gidecektim eve.

Her ne kadar gün içerisinde evden eve motor ile teslimat yapsam sonunda eve otobüsle gidiyordum. Hayatın bir diğer adaletsizliklerinden birisi de buydu.

Cam kenarına yaslanıp, otobüsün durduğu durakta ki yolcuların içeriye girmesini bekledik.

Çıkış saatim bütün herkes gibi iş çıkış saatine gelmişti ve bu durakta çok kalabalıktı. En iyisi ben yaşlı bir teyzenin radarına yakalanmadan hemen uyuyor numarası yapayım. Bu numarayı yaparken bile çoğu kez uyuyakaldığım için hep durak kaçırıyordum.

Otobüs durdu, durdu, durdu. Çaktırmadan tek gözümü açıp etrafı kolaçan ettim. Otobüs Ağzına kadar hınca hınç dolmuştu ve yanıma yaşlı Teyze oturmuştu. Tek gözümle etrafı tararken yanıma oturan teyzenin başında dikilen başka Teyze ile göz göze geldim.

Sıçtım. Hemen gözümü geri kapattım ama teyzeden kaçar mıydı?

"Yazık, yazık." diye söylenmeye başladı. O ara kulağıma kulaklığımı takmadığım için içimden kendime saydırmaya başladım. Hem yeterince doluydum da UFO Metin yüzünden. Uzaylı suratı ile bir güzel azar çekmişti, sırf müşteriye minnacık sesimi yüksettim diye. Tamam minnacık da değil de azıcık olsun. Ama hakketti ne yapabilirim ki?

Hele sen UFO Metin'in bana söylediği sözü duy. Neymiş ben dua etmeliymişim ki adam işten kovulmama razı gelmemiş ama pizza siparişinden de hiç memnun kalmamış. Bak hele sen şu dangalağa. Peki UFO Metin ne desin, bundan sonra o evin pizza siparişlerini hep benim yapacağımı, her gittiğimde ise özür dileyeceğimi. Gelde normal olmaya çalış. Orada "Sen git önce kel saçına, hacı yağ gibi kokan kolanya sıkmayı bırak, yanına yaklaşan gaz zehirlenmesinden kendini hastane kanadında buluyor, al bu da istifam, benim gibi sadık çalışanının kuru bokunu çok arayacaksın." demek vardı ama ekmek parası ne yapalım. Sistem bizi önüne köle etmişti bir kere.

"Gençlik ölmüş bacım, ölmüş de ne ölmüş." dedi normal hayata dönmemi sağlayan teyzenin sesi. Bir de kendi söylediği yetmiyormuş gibi yanımdaki kadını da bana karşı örgütlüyordu. Bir sizin üzerime gelmediğiniz kalmıştı anasını satayım. Siz de gelin Tuana'nın kapısı her zaman açık.

"Biliyorum bacım biliyorum." dedi yanımda oturan Teyze. İçimden ona "Sende mi bürütüs?" dedim. Bunu bana yapmayacaktın. Asla karşı cephede yer almayacaktın.

"Bak görüyor musun? Sırf yer vermemek için uyuyor numarası yapıyor." bu sefer lafı dolandırmadan direkt bana dokunduruyordu.

Sırf onları gıcık etmek için ağzımdan horlama sesi çıkardım. Böyle bas baya bağıra bağıra çıkardım sesimi, kimin bakıp, bakmadığı hiç umurumda değildi.

"Aaa görüyor musun terbiyesizi? Bir de horlayarak bizi kandırmaya çalışıyor. Dedim sana dedim, gençlik ölmüş. Bunlarda hiç terbiye de kalmamış." dedi ayaktaki ve yerime göz diken Teyze.

Cık, cık, cık... Sesini ağzından çıkardı yanımda oturan teyze. "Biliyorum bacım biliyorum. Bunlarda ne terbiye kalmış ne de saygı. Biz böyle miydik büyüklerimize karşı. Yok yok bunların hepsi saygısız."

Otobüse binerken birinci madde, asla önde oturma.

Otobüse binerken ikinci madde, yaşlı teyzelerden kaç.

Pizzalar Kapınızda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin