14.Bölüm: Biraz İsmail YK Biraz Pizza Biraz Da Eğlence

19.1K 1.3K 469
                                    

Merhaba 🖤🤍

Uzatmadan iyi okumalar diliyorum ✨

Bölümü oylamayı 🌟 ve bol bol yorum yapmayı 💬 unutmayınız.

Beni takip etmeyi de unutmayınız 🤗🤭

_________

Biraz İsmail YK, biraz pizza, biraz da eğlence.

"Pizza siparişine gittim oho oho
Bir kapının önünde durdum oho oho
Adımı çılgın pizzacı diye verdim oho oho
Artık ben çılgın pizzacıyım."

Elimdeki post cihazını mikrofon yaparak pizzacı dükkanına girdim. Erol beni görür görmez elini alnına geçirip, ellerini tersini bana doğru sallayarak gelmememi söyledi.

Tabi ki de dinlemeden Erol'un yanına dans ederek yürüdüm. Sanırsın babasının dükkanıydı.

"Tanıştım güzel biriyle oho oho
Pizzalaşıyoruz günden güne oho oho
Merhem oluyor gönlüme oho oho
Artık ben de seven oldum."

Dönerek Erol'a yaklaştım ve ense köküne, var gücümle sertçe geçirdim. "Kızım ne dengezilik yapıyorsun sen ya!" Diye sessizce Erol bana çıkıştı. Sesi adeta sinek vızıltısını andırıyordu.

Sağ omuzumu oynatarak, Erol'u görmezden gelerek kendi etrafımda döndüp, dans etmeye devam ettim.

"Pizza, pizza, hergün sipariş ettim durdum.
Pizza, pizza, o oğlanı oradan buldum.
Pizza, pizza, ya görür görmez tutuldum.
Pizza, pizza, galiba ben aşık oldum."

Önüme gelen saçlarımı arkaya savurup, elimdeki post cihazını zafer edasıyla havaya kaldırdırıp selam verdim halkıma.

"Huhh! Dans etmek de çok efor sarffettirme işi canım." dedim Erol'a dönerek ama dönmez olaydım. Meymenetsiz ve sinirden kıpkırmızı olan yüzüyle karşı kaşıya geldim. "Ne bakıyorsun Erol öyle götünde çıban çıkmış gibi?" diye soruverdim bir anda.

"Ha ha ha ama nasıl komik. Dur bir saniye duyuyor musun?" dedi elini kulağına götürerek, bir şeyler duyduğunu söylemeye çalışıyordu.

Hemen dikkat kesilerek sustum ve dinledim. "Neyi?" dedim merakla çünkü ben Erol'un duyduğu şeyi duyamıyordum.

"Kargaların sesini. Seni çağırıyorlar." dedi elini boğazına götürüp parmağını sanki boğazına itiyormuş gibi yapıp, kusuyormuş numarası yapıyordu. "Sana, gel Tuana gel, gel de bize önder ol. Dünya üzerinde bizden daha kötü sesin olduğunu keşfettik diyorlar." diye de devam ettirdi.

"Hayırdır Erol? Sana bir özgüven, bir enerji patlaması gelmiş. Bir sorunun var da biz mi biliyoruz." dedim üzerine bir adım atıp, tehditkar gözlerimi üzerinde gezdirdim.

Çocuk korkuyla bir adım geriye geriledi. "Gelme üzerime bak 155'i ararım." dedi hemen kendini savunmaya geçerek.

"Bir de hayin! Vatan hayini de de tam olsun. Hatta polise dersin burada kürtaj yapıyorlar, Tuana da ek olarak benim son beyin hücremi aldırıyor, acil beyin nakli için dersin."

"Komik değilsin. Farkında mısın?" ellerini belinin iki yanında hizalayıp bana bakıyordu.

"Bence komik." diyip daha fazla Erol'la uğraşmamak adına yanından uzaklaşıp, tam kasanın az ilerisinde olan boş masaya oturdum.

İçeriye pizza için gelenler oluyordu yada yediği pizzanın parasını ödemek için kasaya Erol'un yanına gidenler de oluyordu.

Gözlerim etrafı taradı. Deniz her zamanki gibi masalara servis yapıyordu. Ulan şundaki havaya bak! Görende Fatih Sultan Mehmet'in Dünya'da kalan son veliahtı sanacak. Alt üstü masalara servis yapan garsondu ama havası helyum basılan balondan bile daha yüksekti. Oysa her şey tek iğne darbesine bakıyordu.

Pizzalar Kapınızda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin