12.Bölüm: Bitmeyen Otobüs Ve Pizza Savaşları Yada İntikam Savaşları

20.9K 1.5K 872
                                    

Merhaba 🤍🖤

Uzatmadan iyi okumalar diliyorum ✨

Bölüme geçmeden bölümü oylamayı 🌟 ve bol bol yorum 💬 yapmayı lütfen unutmayınız 🙏

Birde beni takip ederseniz mutlu olurum🤗

________

Bitmeyen otobüs ve Pizza savaşları ya da intikam savaşları.

Yaşamak ya da pizza yemek, ikisi de birine eşit ve benzer konular.

Kafam karışık bir şekilde önde boş ve şoföre çapraz olan koltukta oturdum. Bugün Çağlar denen çocuk benden özür dilemişti. Bu çocuk niye durduk yere benden özür dilemişti ki?

Pişman olduğu için mi? Yok ya o mu pişman olacak? Bazen ben mi fazla paranoyak davranıyordum, yoksa insanlar aslında benim düşündüğüm gibimiydi hiç anlamıyordum.

" Alo Tuana Ben Çağlar." dedi karşıdan gelen ses.

"Çağlar?" dedim anlamamazlıktan gelerek ama çoktan anlamıştım bu çocuktuğun kim olduğunu. Bu kişi Çağlar denen goril bebeydi.

"Hani şu sürekli pizza siparişi yaptığın; uzun boylu, hafif sarışın saçlı, beyaz tenli ve mavi gözlü yakışıklı bir çocuk var ya işte o çocuk benim. Şimdi tanıdın mı?" tipi tarla başı, egosu nişantaşı. Ben kendini beğenmiş gördüm de bu kadarını hiç görmedim.

"Yok bende Britanya Kraliçesi 2. Elizabeth. " dedim kendi kendime söylenerek.

"Efendim abla?" dedi şöför koltuğunda oturan otobüs şöförü.

Bana seslenen şoföre döndüm. Bu şoföre de gıcık olmuştum. Deminden beri ağzını yaya yaya sakız çiğniyordu, bir de yetmezmiş gibi balon yapıp patlatıyordu. Sabahtan beri onun sakız çiğnemesini dinliyorduk bütün otobüs halkıyla beraber. Herkes bu durumdan rahatsızdı, kendi kendine söyleniyordular ama kimse de sesini çıkarıp şöförü uyarmıyordu.

"Sakızınızı yavaş çiğner misiniz sesinden rahatsız oldum da" diye uyardım şöförü en insani sözlerimle.

"Sen benim sakızımın sesini mi dinliyorsun abla?" dedi şöför dan diye sözü bana yapıştırarak.

Adamın cevabı ile birlikte donakaldım. " Ne münasebet beyefendi? Ben, sizin neden iğrenç sakız çiğneme sesinizi dinleyeyim ki? Sadece ben rahatsız olmuyorum, bütün otobüs rahatsız oluyor?" dedim adama. Adam tipik Ankara'lıydı. Konuşması, şivesi, tesbih çekmesi, hareketleri yani tamamen Ankaralı.

Şoför kafasını hınca hınç dolu olan arka tarafa doğru uzatıp, bütün yolculara baktı
"Sakız çiğnememden rahatsız mısınız gardaşlarım?" diye sordu.

Bütün yolculardan bir anda hayır cevabı gelince bu sefer ben dönüp yolculara baktım. Nerede birliktelik, nerede yolcu dayanışması yazıklar olsun hepinize diye geçirdim içimden. Bozularak önüme döndüm.

"Gördüğün gibi abla Hiç kimse rahatsız olmuyormuş. Sorun sende, istersen yakın durakta durayım." dedi adam iğneleyici tavırdı.

Bu Dünya üzerinde otobüs şoförlerinden tek nefret eden kişi ben değilim herhalde? Hepsi kendini bir halt sanan Bodur pikaçu kişilerdi.

"Yok kardeşim, sen otobüsünü sür." diyip şöförle muhabbeti kestim. Şayet kafasını direksiyona geçirmemk için kendimi zor tutuyordum.

Bir de dalgınlıktan yanlış otobüse binmiştim, yetmezmiş gibi eve 20 dakikalık da yol yürüyecektim. Hepsi o Çağlar denilen dangalak yüzündendi.

Pizzalar Kapınızda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin