Pizzalar Kapınızda

33.Bölüm: Küçük Kalp Çarpıntısı

Merhaba

İyi okumalar diliyorum 🌸

Bölümü oylamayı 🌟 ve yorum 💬 yapmayı unutmayalım.

-------

33.Bölüm: Küçük Kalp Çarpıntısı

"Yaa aşkoo ne sipariş etsem şimdi bilemedim kiii!" tam iki dakikadır sevgili olan çiftin sipariş vermesini bekliyordum.

Kız sürekli ağzını yaya yaya konuşuyor ve bu da benim sabrımın taşımasına ve kızın ağzına bir tane yumruk çakma isteği uyandırıyordu.

"Acele etme sevgilim zaten çokça zamanımız var. İçin hangisinde rahat ediyorsa onda karar kıl." dedi yılışık sevgilisi kızın elini tutarak.

La havle, la havle... Ayağımla sinirden ritim tutmaya başladım. Ulan kapı önlerinde insanlarla muhatap olmaktan kurtuluyorum, sonuç bu sefer de masa başında kendi kendimi yiyip bitiyorum. Yok, yok çalışmak bana göre değil.

"Yaa ama sen ne tonton sevgilisisin ben seni yerimmm. Sen ne tatlı, ne muazzam bir adamsın böyle. Ben seni hak edecek ne yaptım böyleee..." gözlerimi bilmem kaçıncı kez devirdim.

Dünya'daki en zor eylem insanlarla anlaşabilmektir. Aslını inkar eden kendini uzay boşluğuna bıraksın.

Sinirle hayvan gibi öksürdüm ortaya. İkisinin de şaşkınlık dolu bakışları bana kaydı. Oldukça sahte gülümseme gönderdim ikisinede.

"Gıcık tuttu." dedim. Doğru söylüyordum gıcık tutmuştu ama boğazımı değil beni. Şayet bu ikisini boğazlamamak için kendimi zor tutuyordum. "Şey artık siparişte karar kıldınız mı çünkü yetişmem gereken bir sürü müşteri var."

"Acelemiz ne canım daha karar veremedik, bekle biraz daha." deyip hemen sevgilisin boynuna sarıldı, gözlerini benden ayırmayarak. Kısacası tapusu bende diyordu Tuana. Sanki ben onun meymenetsiz sevgilisine ne bakacaktım? "Espresso mu sipariş etsem." dedi kararsız sesiyle. "Yok yaa en iyisi karemelli Macchiato, hayır hayır Cafe Americano daha iyi bence..."

Yok yok en iyisi benim dedemin sidiği. Bu ne ya yine döndük başa.

Duruma acil el atman lazım  Tuana yoksa seni acile kaldıracaklar.

"Hiç haddim değil ama size öneride bulunayım hanımefendi ve beyefendi. Çok tatlı çiftsiniz maşşalah," sözlerim ben yalan diye bağırıyordu. "Allah nazarlardan saklasın." Allah, insanları sizin gazabınızdan korusun. "Bir yastıkta kocayın." evet evet kız pamuk şeker gibi oldu devam Tuana.

"Yaa sende çok tatlısınnn." bu kız her kelimeyi uzata uzata söyledikçe avuçlarım kaşınıyordu. Düzgün konuş lan işte, sanki ağzını yayınca çok mu havalı oluyorsun?

"Sizin gibi tatlı çifte de iki  Cappuccino ve yanında da aynı sizin gibi çikolatalı ekler." aynen Tuana çok tatlılar ne demezsin.

"Bayıldım. Damak zevkin harikulade." iki tane yalan söze nasıl da kanıp insan oldu iki dakikada. Yani deminden beri sende adlarını söylüyordun niye sipariş vermedin? Neyse sanene Tuana, işine bak Tuana, kimseye karışma Tuana.

"Ne demek efendim. Sizin kadar tatlı olmasa da damak zevkim iyidir." cümlenin saçmalığına bakar mısın Tuana? Onları yemiş gibi konuşuyorsun. "Ben o halde hemen siparişlerinizi getiriyorum."

Kafasını sallayıp onay verince topuğumun üzerinde dönüp, koşarak mutfağa gittim. Kızdaki karar verme hava durumu gibiydi. Hemen değişmemesi için koşmam gerekiyordu.