:15

1.4K 173 56
                                    


Evime geçmiş yapayalnızdım hiç kimse yoktu. Hiç kimsem yoktu. Chanıda kendimden uzaklaştırmıştım. Lise bir kaç hafta sonra bitecekti. Ve sanki burada hiçbir şey olmamış gibi burayı terk edecektim. 

Eve geldiğimden beri bir çok kez Chan beni aramıştı fakat her seferinde açmamıştım. Bir çok kez mesaj atmıştı açıp bakmamıştım bile. Çünkü onu unutmam gerekiyordu. Ve onunla konuşmam buna hiç yardımcı olmazdı. 

O gece hiç uyuyamamış bütün gece ağlamıştım. Aynaya baktığımda gözlerimin şiş olduğu haykırıyordu resmen. Bugün okula gitmek istemiyordum hiçbir şey yapmak istemiyordum. Kendimi hasta gibi hissediyordum. Zorlukla yatağımdan çıkıp mutfağa girdim. Girdiğim gibi hiç iştahım olmadığını anlamıştım.

Mutfaktan çıkıp kendimi koltuğa attım. Kumandaya uzanıp abartmıyorum her kanalı dolaşmıştım. Ama hiçbiri dikkatimi çekmiyordu. 

Tekrar Chan ile ayrıldığımız ve bir kaç hafta sonra onu göremeyeceğim aklıma gelmişti. Tekrar gözlerim dolmuştu ve kalbimde aynı şekilde ağrımaya başlamıştı. 

Chan her aklıma geldiğinde bu oluyordu kısa sürede üstümde bıraktığı etkinin bu kadar çok olması anlamsızdı. Kısa sürede bu kadar bağlanmam anlamsızdı. 

Düşüncelerime dalmış ve gözlerimden benden onay bile almadan akan gözyaşlarımla kapı çalmıştı. Şuan kimseyle görüşecek havam yoktu. Kalkıp açmak yerine koltukta kafamı geriye atıp ağlamalarıma devam etmiştim nede olsa giderdi. 

Ama kapı durmak yerine daha fazla çalıyordu daha şiddetliydi. Sonunda kalkıp kapıyı açtım çünkü bende sinirlenmeye başlamıştım. Kim beni rahatsız ediyordu?

Kapıyı açtığım gibi karşımda en az benim kadar mahvolmuş bir Chan görmeyi beklemiyordum. Tam iki saat boyunca kapıda birbirimize bakmıştık. İkimizde mahvolmuş durumdaydık. Benim yanaklarımda hala gözyaşlarım vardı. Chanın göz altları kapatmaya çalışmasına rağmen ne kadar çöktükleri belliydi. Saçlarını bile düzeltmemişti. 

Chan kendisine gelmiş hemen kollarını bana sarmıştı. Ben kendime geldiğimde onu itmiştim. Sonuçta biz ayrılmıştık değil mi? 

-Seungmin lütfen sensiz yapamayacağımı biliyorsun. 

Konuşurken titreyen dudağı ağlamak üzere olduğunu ama kendisini zor tuttuğunu gösteriyordu. 

Tekrar bana sarılmıştı bu sefer engel olamadım çalıştım ama olamadım çünkü deliler gibi benimde ona ihtiyacım vardı. Sarılma bitince bana endişeli bir ifadeyle bakmıştı. Elini alnıma getirip ateşime bakmıştı. 

Gözleri daha da büyümüş merakıma bende elimi anlıma götürmüştüm. Yanıyordum. Belki utançtan belki de hastalanmamdan. 

-Seungmin sen yanıyorsun!

Bağırarak ve sesindeki endişeyle söylemişti. Hemen içeri geçip kapıyı kapattı bir şey dememe bile izin vermiyordu. Beni banyoya sürükledi ve kapıyı kapattı.

-Soyun!

-NE?

-Seungmin soyun diyorum hadi banyo edeceksin ne kadar yandığından haberin var mı senin?

Ben hala dediği şeyi algılamaya çalışırken o tişörtümü tutup çıkarmıştı. 

-Kendim yaparım!

Onun gözlerine bile bakarken utanan birisi için bunlar fazlaydı. Chan arkasını dönmüş bende onun dönmesiyle şortumu çıkarmıştım ama hala iç çamaşırım duruyordu onu indirmeme gerek yoktu değil mi?

-D-dönebilirsin

Chan döndüğünde gözleri direk bacaklarıma kaymıştı fakat ben dikkatini çekmek için sahte öksürmüştüm. Gözleri gözlerimle buluştuğunda yutkunduğunu görmüştüm. Ben yavaşça küvete geçmiştim oda suyu ayarlayıp direk üstüme tutmuştu. Ani gelen soğuklukla titremiştim. Küvetten çıkmak istemiştim fakat Chan beni tutup tekrar oturtmuştu.

Bir süre benim çırpınmalarım ve Chanın beni sakinleştirmeye çalışmasıyla geçmişti. Ardından küvetten çıkmıştım Chan hemen beni havluya sarmıştı. Odama geldiğimizde bana kıyafet çıkarıp odadan çıkmıştı. Kıyafetlerimi giyinip salona geçmiştim.

Chan koltukta oturmuş kafasını elleri arasına almış bir şeyler düşünüyormuş gibiydi bir süre öylece kapıda onu izlemiştim. Ardından yanına oturmuştum. Yanına oturduğum gibi elini alnıma götürüp ateşimi kontrol etmişti.

-Oh biraz daha inmiş. Şimdi daha iyi misin? Yemek yedin mi? Sana yemek yapabilirim.

-Chan beni düşünmene ihtiyacım yok.

-Seungmin lütfen. Lütfen bari bu sefer bırak senin için endişeleneyim senin için bir şeyler yapayım lütfen. 

Bana tekrar sarılmıştı. Artık emindim bu hastalık Chanada bulaşacaktı ama o bunu bile bile bana sarılıyordu. 

-Hadi odana git dinlenmen gerek.

-Lütfen benimle uyu. Uyurken bana sarıl yalvarırım.

Chan kafasını sallamış ardından el ele tutuşarak odama gitmiştik. Yatağa yatmış kafamı o özlediğim boyna gömmüş kendimi güzel bir uykuya bırakmıştım.

----------------------------



~SKY~ ChanminWhere stories live. Discover now