Çocukmuşum, asla da büyümeyecekmişim; evet ikiniz de yüzüme vurduğunuz için artık ben de ne bok olduğumu biliyordum. İstemediğim olduğunda bencil davranıyormuşum; hep aynı muhabbet... Oysa ne kadar özür dilemişti bunları bana önceki söyleyişinde. Be...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•Sertab Erener - Farzet• •12AM - can't love•
•••
Sıcacık olmuş bedenimdeki ter danlaları yavaş yavaş soğurken, az önce kucağına koştuğum klimanın soğuğu parmaka uçlarımı buz kestirmişti.
Hala arka koltuktaydık ve ben hala çıplaktım.
Okan pantolonunu çekmiş, iliklemediği düğmesi göbeğime değiyordu. Sağ bacağı baldırlarımın altında kıvrılmış, diğerini de kırarak koltuğa yaslamıştı.
Dirseğini başımın üzerinde bir yere yaslayıp eliyle desteklediği başını havada tutuyordu. Yan yatarak sırtını koltuğa yasladığı için ben de ona doğru dönmüş ve dar alanda yanına kıvrılmıştım. İki elimde biribirine tutunarak göğüslerimizin arasında duruyordu.
Okan sessiz geçen anımız boyunca belime koyduğu elinin parmaklarıyla sırtımı hafifçe okşarken, tırnağı tenime değdiğinde irkilerek ona sokuldum.
"Üşüyor musun?"
"Hı hım. Klimayı kapatabilir misin?"
Bunun için kalkması gerekiyordu ama Okan bunu yapmadan önce parmaklarının dışıyla yanağımı okşayarak darma dağın olan saçlarımı yüzümden çekti.
"Uyuyacak mısın?"
Sanırım. O kadar mayışmıştım ki... Gözlerimi açmadan, başımı sallarken hala tenimi okşayan parmakları altında kıvrıldım ve Okan'ın sıcaklığına çekildim.
Okan ona yaklaşmama rağmen beni rahatsız etmeden yanımdan kalktı ve arabanın kapısını açarak dışarı çıktı. Ön kapının açılıp klima için açık tuttuğu kontağın kapatıldığını hatırlıyordum.
Birden bastıran uyku ve uyanıklık arasında ne kadar zaman geçti bilmiyorum, arabanın hemen başımın durduğu taraftaki kapısı açıldığında sıcak hava Okan'ın eliyle birlikte omzuma dokundu.
"Güzelim, koya inelim mi?"
Yerimden kalkacak halim bile yoktu. Bacaklarımın ağrısını yattığım yerden bile hissederek onları yürümek için kullanabileceğimi hiç sanmıyordum.
"Yanıma gel," Okan'ın omzumdaki elini tutup çekmeme rağmen teklifime direndi.
"Hadi kalk." Elleri kol altlarımdan geçip beni oturmam için itelediğinde huysuzlanarak homurdandım.
"İstemiyorum, uykum var benim!"
"Aşağıda gölgelik yerler var. Orada uyursun."
Beni koltuğa oturtup baygın gözlerimin önünde, iki koktuk arasından, ön koltuğa uzandı ve hala çıplak olduğumu yüzüme vuran bikini altımı ayaklarımdan geçirdi.
