9 BÖLÜM

5.2K 199 12
                                    

"Uyanmanıza sevindin Emel hanım. Nasılsınız?"

"Daha iyiyim."

"Serumunuz tamamen bittiğine göre istediğiniz zaman taburcu olabilirsiniz."

"Teşekkür ederim."

Hemşire kolumdaki serumu çıkarıp çıktıktan sonra elimi anlıma koyup yutkundum. Babama olanlardan sonra tamamen kendimi unutmuştum. İlaçlarımı kullanmamış ve halsiz düşmüştüm.

Kapım tıklandığında kendimi tamamen toparlayıp yataktan doğruldum.

"Gir."

Kapı usulca açılmış ardından Eser girmişti. Gülümseyerek gelmesini işaret ettim. Kendimi biraz daha iyi hissediyordum. Ama sadece bedenen. Kapıyı ardından kapatıp yanıma oturdu.

"Nasılsın?"

"İyiyim. Annem nasıl?"

"Aynı biraz toparladı fakat Pusat amcanın başından ayrılmıyor."

"Eser?"

Eğdiği başını kaldırıp zar zor gülümsedi. Tekrar uyumadan önce yaptıklarından dolayı utanıyordu. Sinirle yaptığı hiç bir şeyi tamamen hatırlamıyordu. Öfke sorunu vardı.

"Yaptığın için seni suçlamıyorum."

"Emel ben sadece korktum. Dostuma bir şey yaptışar diye korktum. Bu yüzdendi o tepkim."

Yatağın ucuna koyduğu elini avuçlarımın arasına alıp tebessüm ettim.

"Sorun değil. Biliyorum tek dostun benim ve kaybetmekten korktun. Fakat bu karşında gördüğün kişi sandığın kadar güçsüz değil."

"Evet... Karşımdaki kadın hayatımda gördüğüm en güçlü kadın. Sadece yeni farkına varıyor."

Başımı sallamakla yetindim. Haklıydı babam yanımdayken kendimi prenses gibi görüyor ve hiç bir şey düşünmüyordum. Şimdi ise her şey değişmişti. Hayatım iki günde değişmişti. Emel Karahan'ın büyüme vakti gelmişti.

"Emel ben aslında bir nevi seninle başka konuyu konuşmaya geldim."

"Dinliyorum."

"Pusat amcanın uğradığı saldırıdan sonra holding fazla boşladı. Çalışanlar yavaş yavaş isyana başladı. Maaş oranları çok karışmış. Bu yüzden işten çıkmaya hazırlanan bile var. Yani demek istediğim artık Karahan holdinginin başına geçme zamanın geldi."

Elini yavaşça bırakıp dizlerime indirdim. Daha iki gün olmasına rağmen çalışanlar isyana başlamıştı. Babamdan öğrendiğim bir şeyler vardı fakat yeterli olur muydu bilmiyordum.

Ama eninde sonunda o holdingin başıma geçmek zorundaydım. Güzel bir yolla olmasa da mesleğimin işine başlamalıydım.

"Eğer yapamazsın diye korkuyorsan sana yardımcı olacak kişiler var."

"Korkmuyorum yani bilmiyorum. Sadece o holdingin hissesini babamın kendi elleriyle vermesini hayal ediyordum. Şimdi böyle olması..."

"Kadere karşı gelemeyiz rapunzel. Ama ben senin başaracağını biliyorum."

Gülümsedim. Sanırım bu süreçte yanımda olan tek kişi Eser'di. Benim de artık ayaklarımın üzerinde durma zamanım gelmişti.

"Her neyse sen toparlan. Bende o zamana kadar senin işlemlerini halledeyim. Evde de biraz dinlenirsin daha sonra beraber holdinge gideriz."

"Olur."

Yanımdan kalkıp anlıma ufak bir öpücük kondurdu. Zor da olsa gülümseyerek karşılık verdim. Odadan çıktığında üstümdeki hastane battaniyesini kenara atıp ayaklarımı yataktan sallandırdım.

PANZEHİRWhere stories live. Discover now