BÖLÜM 75

2K 92 4
                                    

YAZARDAN...

"Ben vurdun onu ve pişman değilim."

"Neden vurdunuz? Oğlunuz Eser Kaya'nın intikamı için mi?"

"Hayır." dedi Serkan ve kelepçeli ellerini masanın üzerine yerleştirip karşısındaki polise çevirdi.

"Çok mutlulardı ve bunu bozmak istedim."

"Neden bozmak istediniz?"

"Benim oğlum imkansıza aşıktı. O kız asla ona bakmazdı ve acı çekmesini istemedim. Belki yanlış şekillerde onu yola sokmaya çalıştım ama en azından onu asla sevmeyeceğini gösterdim."

Polis Serkan'ın konuşmalarını dinlerken önündeki dosyaları incelemeye devam etmişti.

"Burada Eser Kaya'nın raporları var Serkan bey. On yaşından beri psikolojik travma içerisindeymiş. Bence yanlış anlatıyorsunuz."

"Eser'in doğduğu gün ben iflas etmiştim. Doğduğu gün lanetini üzerime sarmıştı. Ona baktıkça nefretim çoğalıyordu. Bunu Aylin'e anlatamadım. Beni anlamak istemedi ve o oğlanı büyütmeye devam etti. Bende onu terk ettim ve bir sene boyunca başka bir kadınla oldum. O süreçte yeni bir şirket açıp büyüttüm ve holding yaptım. Birlikte olduğum kadından da bir kızım vardı. Ama onlarla mutlu değildim. Pişman oldum ve Aylin'e döndüm. Hemen beni affetmişti çünkü ben o lanet bebeğin babasıydım. Yaşını aldığı günden beri ona lanetler ettim. Nefretimi kustum ve her türlü psikolojik şiddeti uyguladım."

Serkan bir anda susmuş ve başınu önüne eğmişti. Polis önündeki rapordan başını kaldırıp Serkan'a baktığında kendi kendine sırıttığını görmüştü.

"Neden gülüyorsunuz?"

"Pusat Karahan benim çok eskiden bir dostumdu. Eser onun üvey kızıyla büyümüştü ve o kızın ilgisini benim vermediğim sevgi sanarak ona aşık olmuştu. İmkansızı sevmişti ve bu sevginin onu psikopat biri yapacağını biliyordum. Engellemek istedim fakat iyi yollarla değil. Ben engelledim sanırken onu delirtmişim. O gece Emel'in asla onu sevmeyeceğini söylemiştim. O da evi terk etmişti. Bir bara gittiğini ve bir kadınla yattığını biliyordum ama bu kadının Ulaş Çakırcı'nın karısı olduğunu bilmiyordum."

"Gerçek bir baba olsaydınız yattığı kadın her kin olursa olsun engellerdiniz."

Serkan polisin dediği hiç bir kelimeyi umursamadan küçük bir kahkaha attı.

"İlk savaşı orada başladı. Daha sonra büyüdü, büyüdü ve kendi sonunun yazılmasına neden oldu. Onu ben öldüremedim ama kendini öldürmesine neden oldum. Bir sene önce bugün ölüm haberini aldığımda Aylin'in feryatlarına katlanamadım ve Emel'i de öldürmek istedim. Evet onun sonunu kendisinin yazmasına izin verdim ama o kızın da Eser öldükten sonra mutlu olmasını istemedim. Silahı aldığum gibi kendimi sokakta buldum. Asıl amacım Emel'i vurmaktı fakat Ulaş'ı görünce ilk kurşunumu ona sıktım. O oyuna giren herkesi öldürmek istedim. Daha sonra hedefimi Emel'e almıştım ki Atlas çıktı karşıma. Sıktığı kurşun kolumu sıyurıp geçti."

"Ve sizde hastaneye gidersem yakalanırım diye düşünerek yaranızu umursamadan kaçtınız."

"Kaçtım, ve zerre de pişman değilim. Ben mutlu değilsem kimse olamaz."

"Yurt dışına kaçmak üzereyken kan kaybından baygın şekilde bulduk sizi. Bu konuşmalarınızdan sonda önce doktora görüneceksiniz daha sonra adliyeye sevk edileceksiniz."

"Konuşmam henüz bitmedi polis. Eğer oturup beni dinlerseniz daha derin cinayetleri çözeceksiniz. Ama dinlemezseniz siz kaybedeceksiniz."

Polis kalkmak üzere olduğu yerden duyduğu sözlerle yeniden oturmuştu. Serkan masaya indirdiği ellerini dizlerinin üstüne koyup keyifli bir kahkahayla arkasına yaslanmıştı.

PANZEHİRWhere stories live. Discover now