BÖLÜM 26

2.9K 144 2
                                    

'Sözün bittiği yerde başlamıyordu sessizlik, asıl sessizlik ne söylesen işlemez bir kulağa seslendiğini fark etmekle başlıyordu.'


Annem ve babamı yolcu ettikten sonra içimde bir burukluk oluşmuştu. Babam her ne kadar bilinçsiz bir biçimde yatsa da yanımda olduğunu hissediyordum. Şimdi o da yoktu koca şehirde hatta ülkede yanlız başımaydım.

Ulaş arabayı durdurduğunda eve geldiğimizi fark ederek bakışlarımı ona çevirdim. Sanki ne hissettiğimi anlamış gibi sıcak bir gülümsemeyle elimi tutup öptü.

"Hadi inelim."

Kaşlarımı şaşırarak kaldırdım. Benimle birlikte geleceğini söylese tam olacaktı.

"Sen nereye?"

Bakışlarıyla evimi gösterip rahat bir biçimde cevap verdi.

"Bugün senin o evde ilk yanlız günün. Ve bu hissi yaşamanı istemiyorum. Bu yüzden bu gece yanında kalacağım."

Bu ilk yanlız kalışım değildi. Az da olsa alışkanlığım vardı. Elini daha sıkı tutarak diğer elimle yüzünü avuçladım.

"İlk yanlız kalışım değil sevgilim. Annem ve babam tatile gittiğinde ya da iş seyehatine gittiği zamanlar da tek başıma kalmıştım. Bu yüzden kendine dert etme."

"Sorun yanlız kalman değil güzelim. Yanlız hissetmen..."

Annem ve babamı yolcu ettikten hemen sonra hissetmeye başladığım bu yanlızlığı eve bağlamıyordum. Elbet o evde yanlız kalacaktım. En azından ufak ufak alışmam gerekiyordu.

"Sorun değil Ulaş..."

Başımı eğip ellerimi ondan çektim. Güçlü kalmaya çalışarak derin bir nefea alıp gülümseyerek tekrar başımı kaldırdım.

"Her şeye hazırlıklı olmam gerekiyor. Ben bugünden itibaren babasının prensesi değilim. En azından babam iyileşene kadar, eğer ki iyileşmezse de..."

"İyileşecek Emel. Pusat Karahan iyileşecek. Ve sende yanlız olmayacaksın en azından şu anlık benimle idare edeceksin."

"Ulaş Çakırcı!"

Ulaş'ın sözü biter bitmez Eser'in gür sesiyle yerimden sıçradım. Arabanın önüne geçmiş deli gibi Ulaş'a bağırıyordu.

"Ulaş..."

"Sen sakin ol Emel."

Eser o kadar öfkeli görünüyordu ki arabanın kaputuna vuruyor ve Ulaş'a çıkması için var gücüyle bağırıyordu.

"Ulaş gitme ben konuşurum onunla."

"Hayır!"

Az önceki sakin adam bir anda bağırarak koyulaşan gözleriyle bana döndü.

"Sen burada kalacaksın."

Cevap dahi vermeme izin vermeden arabadan bir hırsla inerek Eser'in karşısına geçti.

"Sabrımı zorladığının farkında değilsin Eser Göktuğ."

Eser Ulaş'ı dalgaya alarak gülüp ellerini saçlarından geçirerek başka tarafa döndü.

"Zorlasam ne olacak lan! Söyle ne olacak! Bahar ve Pusat Karahan da gitti! Artık rahat davranabilirsin!"

Anneme ve babama bu şekilde ilk defa hitap etmişti. Kaşlarımı çatarak konuşmalarını dinlemeye devam ettim.

"Artık hesap vakti geldi Ulaş Çakırcı!"

Ulaş karşısında gayet sakinken bir anda yüzüne yumruğunu geçirerek Eser'i geeiye sendeledi. Çığlık atmamak için ağzımı kapatarak aşağıya indim.

PANZEHİRजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें