2.BŐLŰM"HAYVAN"

2.4K 146 3
                                    

Telefondan yazdığım için yazım hataları olabilir. Varsa affola. :)

Elleri zincire vurulmuş. Gözleri siyah bir kumaş parçasıyla bağlanmış, zayıf adımlarla yürüyen içleri korkuyla dolmuş insanlara baktım. Haraçlarını zamanında ödemeyen herhangi bir insan köyünden geliyorlardı. Safkanların gözünü yeterince doyurmayacak kadar para ve kurban vermezlerse bedeli olarak kendi kanlarını verirlerdi.

Korkuyla küçük bir kuş gibi çırpınan kalpleri ağzımı sulandırıyordu. İçimde iradesiz olan tarafın uyanmasını sağlıyordu.

Üst dudağımı yalayarak balkonumdan çıkıp odama geçtim. Safkanlar olarak büyük salonda toplanacaktık. Yemeği ilk safkanlar yerdi ondan sonra 2. Ve 3. Sınıflar artıklarla beslenirdi. 2. Ve 3. Sınıflar vahşice saldırır kurbanını acı çektirerek öldürürdü. Safkanlar ülkenin en pahalı kaderlerinde sohbet eşliğinde yudumlardı kanlarını. Asla ihtiyaçlarından fazlasını içmezler çok sık beslenmezler. Bu da kendini üstün görme çabasından ve sarsılmaz egolarından geliyordu. Adım kadar iyi biliyordum içlerindeki o acımasız katil hislerini. Kurbanlarının son damlasına kadar içmeyi , boyunlarını parçalamayı. Ama bunlar onların asaletine karşıydı. Onlar kontrollerini kaybetmiş nefislerine yenik düşmüş hayvanlardan ibaret değillerdi. En azından kendileri öyle düşünüyordu.

Onların aksine ben içimdeki düşünmeyen , hissi olmayan , tek arzusu öldürmek olan hayvanı kabullendim. Konu kan olunca bütün duygularım uçup giderdi.

Büyük gömme dolabımdan zümrüt yeşili bir elbise çıkartıp , giyindim. Elime tarağımı alıp kahverengi buklelerimi aynanın karşısında taramaya başladım. Yansımamı görmemle yüzümde bir tebessüm oluştu. Öyle soluk bir tene sahip değildim kar gibi beyaz olmama rağmen çok canlı gözüküyordu. Düzgün burnum ,etli dudaklarım ve çikolata kahvesi gözlerimle oldukça güzeldim. Tabi bu güzel görüntünün ardında bir hayvan yatıyordu.

Hain bir hayvan.

Rüyamda o kurdu gördüm. Karanılığın içinde beni izliyordu.
Babam ne işler peşindeydi kim bilir ama içimde hiç iyi bir his yoktu. İhanetin cezası çok ağırdı. Bunu o rüyadan soluk soluğa uyandıktan sonra pek düşünmemeye çalışmıştım ve babama güvenmek istiyordum. Gün batımında babamın amacını öğrenecektim.

Gırtlağımı yakmaya başlayan susuzluğumla odamdan çıkıp görkemli solana geçtim. 3.sınıf vampirler susuzluklarını bastırmaya çalışarak hizmet ediyorlardı. Babam ve diğer yöneticiler kendi aralarında toplanmış kahkahalar eşliğinde besleniyorlardı. Ne oyunculuk ama.

Solana girmemden birkaç saniye sonra bir 3. Sınıf dişi tepsinin üstünde duran kadehi bana doğru uzattı. " buyurun efendim." Dedi başı öne eğik bir şekilde. "Teşekkür ederim." Deyip kadehi elime aldım. Safkanlardan sadece aşağılayıcı bakışlar alan vampir teşekkürümle beraber şaşkınlıkla suratıma baktı.

Yanıma doğru yürümeye başlayan Ericle gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutum. Önümde duran vampire elinin tersiyle gitmesini işaret etti. Vampir önümüzde saygıyla eğilip gözden kayboldu. " Ah diğerlerinin aksine hem güzel hem de şaşırtıcı derecede naziksin sevgili eşim." Dedi iğrenç gülümsemesiyle. Duygularımı ona belli etmemek için hiç bir mimiğimi kullanmadım. Sakin bir şekilde " Evet Eric senin tam tersine naziğim . Daha evlenmedik Eric bu kadar emin olma." dedim. Sözlerim Ericin umurunda olmadı hatta daha da gülümsemesini sağladı. " şuan sözlüm sayılırsın Victoria. Sende biliyorsun konsey kararların geri dönüşü yoktur. Karım olma fikrine kendini alıştırsan iyi edersin. Seninle geçireceğim zamanları keyifle bekliyorum." Deyip omzunu omzuma sürterek yanımdan geçip gitti.

SAFKAN - Mührün Pençesinde Where stories live. Discover now